Bugün (Salı) Ankara Kızılay Güven Parkı'nda hak ve özgürlüklerin ağırlıklı olarak gündeme getirildiği bir basın açıklaması yapan İHD Genel Merkezi, insan hakları ve özgürlüklerine dayanan tamamen yeni bir anayasa hazırlanması gereğini vurguladı.
"Hazırlanacak yeni Anayasa insan haklarının evrenselliğini ve bölünmezliğini savunmalıdır," diyen İHD, "Temel sorun, Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakerelerine başlamak değil, yurttaşların insan hak ve özgürlüklerine sahip olup olamayacağıdır. Bu da ancak yeni bir demokratik Anayasanın yapımı ile olanaklıdır" dedi.
1982 Anayasası ile Özgürlükler engelleniyor
Türkiye'deki anayasal ve yasal sistemin çerçevesini, yaklaşık çeyrek yüzyıldır bir darbe Anayasası olan 1982 anayasası çizdiği vurgulanan İHD açıklamasında "Militer, otoriter nitelikli bu anayasa ile yurttaşlarımızın özgürlüğü engellenmektedir. İHD anayasanın bir defada ve tümüyle değiştirilmesini istemektedir. Anayasanın zamana dayalı olarak, parça parça değiştirilmesi yurttaşların özgürlüklerini güvence altına almamaktadır. Gerçek bir demokratikleşme, yaşamın tüm boyutlarıyla ilgili anayasal güvenceleri gerektirir" dendi.
IHD'nin yeni Anayasada temel alınmasını istediği noktalar şöyle:
* Yeni Anayasa kişisel ve siyasal haklar yanında; ekonomik, sosyal ve kültürel haklar ile dayanışma haklarını da güvence altına almalıdır.
* Yeni anayasanın hazırlanmasında, TBMM ve Hükümet yanında, üniversiteler, barolar, meslek odaları, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin katılımı sağlanmalı, toplumun tüm kesimlerinin uzlaşması gözetilmelidir.
* Türkiye toplumunun çoğulcu yapısı mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. İHD, devlet-yurttaş ilişkisinin, "anayasal yurttaşlık" ilkesine uygun olarak düzenlenmesini talep etmektedir. Devlet dili yerine "resmi dil" deyimi kullanılmalıdır.
* Demokratik bir anayasada, Milli Güvenlik Kurulu; Diyanet İşleri Başkanlığı; Askeri Yargı ve Devlet Güvenlik Mahkemesi gibi kuruluşlar ile, zorunlu din dersleri ve sıkıyönetim gibi uygulamalara kesinlikle yer verilmemelidir.
* Yargının anayasadaki yeri yeniden düzenlenmelidir. Yargı ile ilgili hükümler, yasamadan sonra, fakat yürütme ve diğer kurumlardan önce yer almalıdır. Hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı/tarafsızlığı ilkeleri uyarınca yargı yeniden yapılandırılmalıdır. Hakimlik mesleği ile savcılık mesleği tümüyle birbirinden ayrılmalı, savcılık kurumu avukatlık kurumu ile paralel düzenlenmelidir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da bu ilkeler ve anlayış doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir.
* Üniversiteler , idari, mali ve bilimsel yönlerden özerk kuruluşlar olmalıdır.
* Sendika ve grev hakları anayasa ile güvence altına alınmalı, ancak lokavt anayasal bir hak olarak düzenlenmemelidir.
CHP'ye çağrı
İnsan hakları Derneği, Parlamentoda temsil edilen siyasal partilerden Cumhuriyet Halk Partisi'ne de bir çağrıda bulundu:
"Ana muhalefet partisi CHP, anayasa değişiklikleri konusunda bir buçuk yıldır izlediği 1982 Anayasasının değişmemesi sonucunu doğuran politikalarını terk etmelidir. İktidar ve Muhalefet yeni bir demokratik anayasa yapma konusunda uzlaşmalı, toplumun tüm kesimlerinin de katılması sağlanarak, bir an önce çalışmalara başlanmalıdır."