Avukat Ahmet Cihan, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin Beyoğlu’ndaki binasının önünde polisin saldırısına uğradı. Cihan’ın ayağı kırıldı.
Cihan, gaz bombasından fenalaşarak İHD’ye gelenlere tekrar gaz atılmasını önlemeye çalışıyordu.
Avukat Cihan, olayı bianet’e şöyle anlattı:
“16 Haziran'da, ben ve birkaç arkadaşım İnsan Hakları Derneği gözlemcileri olarak Dolmabahçe’deydik. Oradaki olaylar bitince, İHD’nin Beyoğlu’ndaki binasına gittik. Ara sokaklarda üniformalı polisler yanlarındaki ellerinde sopa olan sivil giyimli kişilerle birlikte dolaşıyorlardı, eylemcileri kovalıyorlardı, gaz bombalı saldırıya devam ediyorlardı.”
“Gaz bombasından rahatsızlanan birçok insan İHD binasındaydı. Akşamüstü 16:00 gibi İHD binasının sokağına 20 kadar sivil giyimli kişi ve polis girdi. Kendilerine doğru giderek avukat kimliğimi ve görevli kimliğimi gösterdim ve ‘Lütfen bu sokağa gaz atmayın, içeride yaralılar var’ dedim.”
“İki çevik kuvvet polisi bağırarak üzerime saldırdı. Coplarla dövdüler, bu sırada gaz bombası da atıyorlardı."
“Polislerin kaskında numara yoktu”
Saldırının ardından hastaneye giden Cihan, ayağının kırılmış olduğunu öğrendi. Cihan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca tazminat davası açacağını açıkladı.
Kendisine saldıran polislerin kask numarası olmadığını söyleyen Cihan, “Esas saldıran, döven polislerde numarasız kask vardı, yanlarında kaskında numara olan başka resmi polisler de bulunuyordu” diyor.
Kardeşi işkencede öldürüldü
Avukat Ahmet Cihan’ın kardeşi Süleyman Cihan, 12 Eylül darbesinin ardından işkenceyle öldürüldü.
Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı 12 Eylül darbesi davasında, Cihan'ın "iddia edildiği gibi intihar etmediği, işkencede öldürüldüğü" ifade edilerek ailenin müdahillik talebi kabul edilmişti.
Kendisi de darbenin ardından beş yıl cezaevinde kalan Ahmet Cihan, kardeşini öldürenlerin yargılanması için halen hukuk mücadelesi veriyor.
Süleyman Cihan'ı 12 Eylül darbesinin ardından götürüldüğü "İkinci Şube'de işkenceyle öldüren ekiple ilgili yapılan suç duyurusunda, polisler için "yetkisizlik" kararı verildi.
Soruşturmayı kapatan dönemin savcısı ve adli müşaviri hakkında da "kovuşturmaya yer yok" kararı verildi. Bu kararlara yapılan itirazların sonucu bekleniyor. (AS)