İnsan Hakları Derneği (İHD) bugün birçok kentte eş zamanlı olarak yaptıkları basın açıklamalarında üç güvenlik paketi olarak bilinen tasarıyı protesto etti.
Galatasaray Meydanı’nda toplanan İHD İstanbul Şubesi üyeleri “Özgürlüklerin güvenliğinden başka bir güvenliğe ihtiyacımız yok” diye seslendi.
İç güvenlik paketi olarak bilinen Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı gelecek hafta Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek.
“Polis devletinin katmerleşmesi”
İHD adına açıklamayı okuyan İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Osman Özkan, tasarının “sadece devam eden polis devleti durumunun tescillenmesi değil, durumun katmerleşmesi” olduğunu söyledi.
“Amacın bizi korumak olduğuna inandırılmaya çalışılıyoruz ama soruyoruz: bizi polis şiddetinden kim koruyacak? Var olan keyfiyet yetmez gibi, polis şiddeti nedeniyle ölenler, sakat kalanlar görmezden gelinerek polise verilen bu yetkilerin amacı nedir? Neden valiler ve kaymakamlar bizi gözaltına aldırabiliyor?”
“Sıkıyönetim yasası”
Tasarıyı “sıkıyönetim yasası” olarak tanımlayan Özkan, tasarıyla insan hakları savunucularının elde ettikleri kısmi kazanımların da yok edileceğini söyledi:
* Kırıntıları kalmış olan toplumsal özgürlük alanlarımız tamamen gasp edilmek isteniyor.
* Polis istediği kişiyi kimseye sormadan, denetime tabi olmadan 48 saat gözaltında tutabilecek. Polis keyfine göre gözaltına alınmamız dışında, polisin insanları gözaltında kaybetmesinin de tekrar önü açılmaktadır. İşkence ise tartışılmaz bir şekilde resmiyete kavuşacak. İnsan hakları savunucuların nice bedeller ödeyerek ve direnerek elde ettiği kısmi kazanımlar da yokedilecek.
* Her vatandaşa düşman muamelesi yapılması sıradanlaşacaktır. Makul şüphe nedeni ile her yer aranabilecek ve bu meşru sayılacak.
* Polis makul şüphe olduğunu hissederse insanları vurabilecek, öldürdüğü kişiler için ceza almayacak, hayatta kalanlar ise polise mukavemet ettikleri nedeniyle cezalandırılacaklar.
“Deli gömleği”
“Ekonomik ve siyasi gücü elinde bulunduran toplumun küçük bir kesimi hariç, tüm topluma, ‘iç güvenlik’ adı altında hızla ve zorla bir ‘deli gömleği’ giydirilmek isteniyor” diyen Özkan, “Bu ‘deli gömleği’ kabul edildiğinde artık hiç kimsenin devlet karşısında hiçbir güvenliği kalmamış olacak” dedi.
“Devletin ana gücünü oluşturan kamu kaynaklarının denetimsiz ve kontrolsüz kullanımını ‘yasal’ hale getiren ‘iç güvenlik yasası’, bireyi devlet karşısında savunmasız ve güvencesiz bir noktaya sürüklüyor.”
Bu yasa taslağının yasalaşmasına oy verecek olanlar tarih karşısında şimdiden en büyük suçlular olarak almış olacak.” (BK)