İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ çerçevesinde yaptığı basın açıklamasında bir kez daha basın özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne ve çalışan ya da işsiz bırakılmış tüm gazetecilere yönelik baskılara son verin çağrısında bulundu. Baskılara karşı mücadele ve dayanışma çağrısını yeniledi.
İHD, yaptığı açıklamada “Halkın gerçekleri öğrenmesinin teminatı olan basın özgürlüğü, demokrasinin olmazsa olmazı olarak tanımlanıyor ama Türkiye'de gazeteciler; güvencesiz çalışma koşulları nedeniyle işsizlik, ekonomik zorluklar ve bunun yanında yazıları ve yaptıkları haberler nedeniyle sansür, baskı, tehdit, soruşturma, ceza ve tutuklama kıskacında yaşamaya zorlanıyorlar ve işlerini yapmaları engelleniyor” ifadelerine yer verdi.
"Türkiye'de basın özgürlüğünden söz etmek zor"
Açıklamasında Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) verilerini paylaşan İHD “Maalesef gazeteciler basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilecek haberleri ve yazıları nedeniyle; ‘terör örgütü üyeliği’nden, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’e kadar değişik suçlamalarla karşılaşıyor, işten çıkarılıyor, baskı ve hakarete maruz kalıyor, hedef gösteriliyor ve saldırılara maruz kalıyorlar” dedi.
“Bu tabloya bakınca Türkiye'de basın özgürlüğünden söz etmek zor” diyen İHD açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Ancak insan hakları savunucuları olarak; basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve halkın gerçekleri bilme hakkını talep etmekten, bu özgürlükler için mücadele etmekten ve baskıya maruz bırakılan gazetecilerle dayanışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Musa Anter’den Ferhat Tepe’ye Uğur Mumcu’ya, Metin Göktepe’den Hrant Dink’e, katledilen, kaybedilen tüm gazetecileri saygıyla bir kez daha anarken, tüm zorluklarına rağmen otoriteye biat etmeden özgür basın faaliyeti sürdürmeye gayret eden gazetecilerin ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ nü kutluyor, ülkeyi yönetenleri basın özgürlüğüne ve gazetecilere yönelik baskılara derhal son verilmesi noktasında uyarıyoruz."
İHD, açıklamasını tutuklu gazetecilere özgürlük çağrısıyla sonlandırdı.
10 Ocak neden kutlanıyor?Gazetecilerin kararlı mücadelesi ile basın çalışanlarının haklarını yasal güvenceye alan 212 Sayılı Kanun, 10 Ocak 1961 yılında Resmî gazetede yayınlanarak yasalaştı. Hemen ardından Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah gazetesi sahipleri, bu kanuna karşı 3 gün gazete çıkartmama kararı aldı. İstanbul Gazeteciler Sendikası öncülüğünde gazeteciler, patronların bu hareketine karşı Basın Gazetesi adıyla bir gazete çıkarttı. Gazetecilerin dirençli duruşu sayesinde patronlar 212 Sayılı Kanun'a karşı itirazları geri çekmek zorunda kaldı. Gazetecilerin bu mücadelesi ve kazanımı, o günden sonra '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı' olarak kutlanmaya başlandı. 1971'deki askeri darbe ile 212 Sayılı Kanun'da bazı haklar tırpanlanınca 'Çalışan Gazeteciler Günü' olarak anılmaya başlandı. Bugün, 212 Sayılı Kanunu'n devamı olan 5953 Sayılı Basın İş Kanunu ile gazetecilerin yasal hakları belirlenmeye devam ediyor ancak son yıllardaki mahkeme kararları ile bu haklar gün be gün tırpanlanıyor. |
TIKLAYIN - BİA Medya Gözlem - "Avrupa'ya reform diyorlar, medyayı boğuyorlar!"
TIKLAYIN - BİA Medya Gözlem - Gün gün üç aylık medya/ifade özgürlüğü ihlalleri-Tam metin
TIKLAYIN - BİA Medya Gözlem - Düzenlemeler, tepkiler, dayanışma, işsizlik
(HA)