İnsan Hakları Derneği (İHD), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “Adalet Yürüyüşü” ile ilgili açıklama yaptı.
TIKLAYIN - KILIÇDAROĞLU "ADALET YÜRÜYÜŞÜ"NE BAŞLADI
Açıklamada, “16 Nisan Referandumu’na hayır diyen geniş toplumsal kesimlerin, mücadeleyi bir arada, demokratik ilkeler çerçevesinde yürütebileceği” ifade edildi.
“Tutukluluk Anayasa’ya aykırı”
İHD’nin açıklaması şöyle:
“CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun, ‘MİT Tırları’ adıyla bilinen davada 25 yıl cezayla tutuklanması, kişi özgürlüğü hakkı ilkesine aykırı olduğu gibi milletvekillerine tanınan Anayasal güvencelere de aykırıdır.
“Berberoğlu’nun tutuklanması özellikle ana muhalefet partisinde haklı olarak tepkiye sebep oldu ve bu konuda kamuoyunda siyasal iktidarın baskı politikaları yeniden konuşulmaya başlandı.
“Kendi milletvekilinin tutuklanması üzerine ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ankara Güvenpark’tan Adalet Yürüyüşü başlatacağını açıkladı ve bugün yürüyüşü kitlesel olarak başlattı.”
“Karşı darbeyle OHAL rejimi kuruldu”
“Türkiye’nin son iki yılını hatırlamakta fayda bulunuyor. 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarını kabul etmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan partisi AKP vasıtasıyla Türkiye’yi tekrar seçime götürdü. 2013’te başlatılan Barış ve Çözüm süreci çöktü ve silahlı çatışma dönemi 24 Temmuz 2015’te yeniden başladı.
“Bu dönemde Erdoğan kendisini fiili başkan ilan etti.
“Silahlı çatışma ortamında, 1 Kasım 2015’te AKP yeniden iktidar partisi oldu. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi bastırılıp karşı darbe yapılarak OHAL ilan edildi ve OHAL rejimi kuruldu.
“Bu rejim altında 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referanduma kadar Türkiye, MHP desteği ile birlikte fiili başkanlık modeli altında yönetildi.
“16 Nisan 2017’de referanduma sunulan ‘Türk Tipi Başkanlık Modeli’ Yüksek Seçim Kurulu’nun yasal olmayan kararıyla geçerli hale getirildi.”
“HDP Eş Genel Başkanları ve siyasetçiler, gazeteciler tutuklu”
“Türkiye tamamen otoriter bir yönetim anlayışı ile yönetiliyor.
“Bu tip baskıcı yönetimlerin temel özelliği, temel hak ve hürriyetleri tamamen kısıtlaması, özellikle de yargı erkini kullanarak muhalifler üzerinde amansız bir yargı baskısı kurmasıdır.
“Bu yargı baskısı ile 4 Kasım 2016’dan beri Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ ile birlikte 8 milletvekili tutuklandı, arada geçen zaman içerisinde tutuklu milletvekili sayısı 13’ü buldu. 80’den fazla belediye eş başkanı tutuklandı, 150’den fazla gazeteci hapiste.
“Özgürlük, eşitlik, barış ve adalet mücadelesi”
“Düşünceyi ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkını kullanan toplumsal muhalefet içerisinde bulunan herkes bu baskı politikalarından nasibini aldı.
“Ana muhalefet partisinin süreç içerisindeki yetersizlikleri ile ilgili hususu bir kenara bırakırsak bugün başlatılan ‘Adalet Yürüyüşü’nün otoriter yönetime karşı ciddi bir demokratik direniş sergilemesini umuyoruz ve bu yürüyüşte ana muhalefet partisine başarılar diliyoruz.
“16 Nisan Referandumu’na hayır diyen geniş toplumsal kesimler, bugün bir arada özgürlük, eşitlik, barış ve adalet mücadelesini demokratik ilkeler çerçevesinde yürütebilir; yeter ki bu konuda ortaya siyasi bir irade konulabilsin.” (AS)