İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, 28 Şubat 1997 "post modern" darbesinden sonra dernek Başkanı Akın Birdal'ın vurulmasıyla sonuçlanan karalama kampanyasının sorumlularının yargılanmasını istedi.
İHD, bugüne kadar konuyla ilgili açılan soruşturmaların tekrar açılarak kamu davasına dönmesi halinde Akın Birdal'ın konuyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurusunu geri çekeceğini belirtti.
Birdal, Hürriyet ve Sabah gazetelerinde yayınlanan ve içerisinde adının geçtiği "andıç"ın yayınlanmasından 12 gün sonra, 12 Mayıs 1998'de silahlı saldırıya uğramıştı.
O dönem Sabah'ın Yazıişleri Müdürü olan Ergun Babahan, 2002'de Nuriye Akman'a andıçı yayınlama sürecinde Hürriyet'le anlaşma yaptıklarını, bundan andıçta ismi geçen Mehmet Ali Birand ile Cengiz Çandar'ın da haberdar olduğunu söylemişti.
* Nisan 1998'de, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik'in onayladığı Andıç belgesinde HADEP, İHD, Fazilet Partisi, Belediye Başkanları, iş insanları ve gazetecilerin kamuoyu önünde yıpratılması, itibarlarının düşürülmesi ve kurumların kapatılmasına kadar giden sürecin hazırlanması gibi ayrıntılı bilgiler yer alıyor.
* Bu belge Kasım 2000'de Genel Kurmay Başkanlığı tarafından resmen kabul edildi.
Gazeteler özür dilemeli
* O dönem Şemdin Sakık'a atfen yalan yanlış birçok beyan gerçekmiş gibi gazete ve televizyonlarda yayınlanmaya başlandı.
* Bu yayınlardan hemen sonra halen yasa dışı silahlı Ergenekon örgütünden yargılanan bazı kişilerin de içinde olduğu bir grup tarafından 12 Mayıs 1998'de İHD Genel Merkezi basıldı.
* İHD Genel Başkanı Akın Birdal'a silahlı saldırıda bulunuldu. Birdal ölmedi; Şemdin Sakık, yargılandığı davada böyle beyanlar vermediğini özellikle belirti.
* O dönem Akın Birdal tarafından yazılı ve görsel medyada çıkan yayınlar nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu; ancak takipsizlik kararı verildi.
İHD, dernekleri ve Birdal ile gazeteci arkadaşları hakkında o dönem karalama faaliyetinde bulunan gazetelerin ve onların yayın yönetmenlerinin de özür dilemesi gerektiğini belirtti.
Kovuşturmaya yer yok dendi
* 3 Kasım 2000'de Genel Kurmay Başkanlığının açıklamasıyla Andıç belgesi resmen kabul edilmesine rağmen bu belgeyi hazırlayan ve uygulamaya koyan kişiler hakkında hiçbir soruşturma açılmadı. Askeri Savcılığa yapılan suç duyurularından sonuç alınamadı.
* Askerlerin sivil yargıda yargılanmasının önünün açılmasıyla İHD ve Akın Birdal 2009'da Çevik Bir hakkında suç duyurusunda bulundu. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi.
* Karara itiraz ettik, o da reddildi. Bunun üzerine hak arama hakkının ihlali, adil yargılanma hakkının ihlali, örgütlenme özgürlüğünün ihlali gerekçe gösterilerek davayı AİHM'e taşıdık. (NV)