İdris Küçükömer, hayatının son yıllarını çok sevdiği Büyükada'da geçirdi. Bu nedenle onu Adalı diye adlandırmak yanlış sayılmaz.
Küçükömer'in Büyükada'daki mezarından yükselen beyaz mermerden mezar taşında Yunus Emre'den iki mısra kazılıdır:
“Bilmeyen ne bilsin O’nu, / Bilenlere selam olsun!”
Küçükömer külliyatının* editörlüğünü üstlenen öğrencisi Yücel
Yaman, Anılar ve Düşünceler cildine yazdığı önsözde amaçlarının Hoca'yı salt anmak değil, asıl onun düşünce ve tezlerinin geleceğe taşınmasına katkıda bulunmaktır.
Külliyatın Anılar ve Düşünceler cildinde ‘Küçükömer duyarlılığını yaşamış yazar, çizer, okur ve dostlarının anı ve düşünceleri yer almaktadır. Bunlardan Can Yücel, bu duyarlılığı bir şiiriyle, Tan Oral çizgisiyle diğerleri metinleriyle yansıtmıştır.
Can Yücel, Küçükömer'in ölümü üzerine yazdığı Idris’in Şu İşi adlı şiirini sivil toplum kavramına dair görkemli bir metaforla noktalar: Sen özlediğin sivil topluma gidiyorsun artık / Herkesin ahretlik olduğu, herkesin çıplak / Ve kıyamete dek kıyam etmeye âşık...
Tanıklıklar
Efil Yayınevi, 2016 |
Anılar ve Düşünceler cildinden seçtiğimiz tanıklıklardaki tekrarlardan kaçındık. Hoca'nın daha çok Türkiye'ye dair tezlerinin ve düşüncelerinin özgünlüğünü vurgulayan tanıklıkları seçtik.
Ayhan: "Uç beyi"
Ece Ayhan'a göre İdris Küçükömer bir 'uç beyi'dir. Düzenin Yabancılaşması eseriyle resmi tarihin ve düşüncenin temelini altüst etmiştir. Ayhan'ın Küçükömer portresi şiirseldir: "Bence, bir insan sıkı bir şairse ya da sıkı bir düşünürse herhalde 'uç'ta, yani 'marj'da olmalıdır. Bu nedenle İdris Küçükömer çağdaş düşünceye de katkıda bulunduğu için gerçek anlamıyla ‘marjinal bir düşünür’dür."
Akad: Özgürlüğe götürecek yolda atılmış çığlık
Asaf Savaş Akad’a göre İdris Küçükömer'in yanıtlamadığı, açık bıraktığı esas sorunun doğu despotizminin liberal demokrasiye evrilmesinin mümkün olup olmadığı sorunsalıdır. "Binlerce yıldır kutsal devlet inancı içinden gelen, yöneten kadar yönetilenin de bu kutsamayı içselleştirdiği bir toplum; birey, birey hakları, hukuk, sivil toplum ve piyasa gibi her birinin amacı ve kökeni devletin etkinliğini kısıtlamak olan kavram ve kurumlar üretebilir mi? (...) Yoksa merkezi buyurgan devlete kul olma, doğu toplumunu oluşturan insanların genetik kalıtım mekanizmalarına kadar yerleşmiş mi?" Akad'a göre, İdris Hoca'nın tezleri Türkiye insanını özgürlüğe götürecek zor ve meşakkatli yolda atılmış bir çığlık, bir haykırıştır.
Belge: Ortaçağ dervişi
Murat Belge'ye göre İdris Küçükömer'in ölümüyle Türkiye'nin zaten çok fazla olmayan özgün düşünürlerinden birini daha yitirdiğinin altını çiziyor. Düzenin Yabancılaşması eseriyle resmi tarihi ve görüşünü ve büyük ölçüde bu tarihçilikten türeyen geleneksel sol görüşü ters yüz ettiği söylenebilir. İdris Küçükömer'in çalışma tarzında bir "Ortaçağ dervişini hatırlatır bir taraf olduğuna" dikkati çeken Belge, Hoca'nın ömrünün büyük bir kısmında sivil toplum özlemiyle yaşadığını vurgulamaktadır. Hoca'ya göre halkın yığınlaşması militanlık getirir, bu ise sivil aralıkları yok eder.
Gevgili: İleri, demokratik bir sivil toplumun yapılışı
Ali Gevgilili'ye göre bir insanın tarihi, belli anlarda, bir düşüncenin, bir özlemin ya da bütün bir toplumsal oluşumun tarihiyle bütünleşir. İdris Küçükömer'i Türkiye'de ileri, demokratik bir sivil toplumun yapılışı kadar ilgilendiren belki de hiçbir şey yoktu.
Dinler: Büyük sezgilerin adamı
A. Hamdi Dinler'e göre İdris Küçükömer “büyük sezgilerin adamı’ydı. Hayatı boyunca dogmalardan uzak kaldı. Düşüncesini geliştirmek ve aklına takılan bir nokta için günlerce uğraş verirdi. Bu özelliği onun hem büyüklüğü hem de zaafıydı.
Balkan: Yargılanmadan cezası verilmişti
Levent Balkan'a göre bir düşünür için en büyük ceza yok sayılmasıdır. Bu ceza suç ile orantılıdır. O halde bu suçun unsurlarını ve işleniş biçimini tespit etmek zorunludur ama bunu yapmak zor ve uzun bir yargılamayı gerektirir. Oysa İdris Küçükömer yargılanmadan cezası verilmiş ve infaz edilmiştir. Küçükömer, kendi deyimi ile üzerinde ambargo olan kişidir.
Naci: Özgün tezler
Can Yücel: İdris'in Şu İşi |
İdris adam mıydı? Yoo! Hiç kaçmaz urulup Çanakkale'de Sezdiğinden belkim bunu, okudu iktisadı Asker dedi, sivil dedi, eşindi durdu İdris'in şu işine bak! Sen özlediğin sivil topluma gidiyorsun artık |
Fethi Naci, Küçükömer'in özgün tezlerini, münevver, aydın ve entel kavramları üzerinden irdelemektedir.
Ateş: Yalnız işçi sınıfının kaybı değil
Murat Ateş'e göre Küçükömer yalnız işçi sınıfının bir kaybı değil, aynı zamanda kültürüyle, siyasetiyle bağımsız bir hüviyet kazandırmak istediği burjuvazinin de kaybıdır.
Divitçioğlu: Doğru olarak belleneni aşmak için
Sencer Divitçioğlu, arkadaşı Küçükömer’in tezlerini geliştirmek üzere kullandığı yol haritasına, modeline ve yöntemine açıklık getirmektedir. “Bütün çalışmalarının belkemiğini oluşturan, kullandığı Marksist kavramların karşısına bile, anti-anti Marksist (Deyim J. Robinson’undur) bir analizle çıkmayı göze aldı; oralarda oyalanmayıp doğru olarak belleneni aşmak için…”
Aklin: Kehanete varan güçlü sezgiler
Erdoğan Aklin, Hayek, Popper, Küçükömer başlıklı yazısında Küçükömer’in tezlerinin bazen kehanete varan güçlü sezgilerinin bir ürünü olduğunun altını çizmektedir.
Sonsöz
Bu satırların yazarı, İdris Küçükömer’in ‘sezgisel bilgi’nin ustası olduğu kanısındadır. Sezginin, bilimsel çalışma ve bulgularda önemli bir rol oynadığını belirten Küçükömer, bu role dair açılımı Einstein'nden yaptığı bir alıntıyla sağlamaktadır: "Kendisinden salt dedüktif yoldan dünyanın bir görünüşü elde edilebilecek evrensel kanunların araştırılmasında, bu kanunlara varacak mantıki bir yol yoktur. Bu kanunlara ancak sezgi ile varılabilir ki bu sezgi aslında insanların entelektüellik aşkından doğmaktadır”
Bu aşk İdris Küçükömer’e özgüdür. (YÇ/HK)
* Yalçın Çilingir'in yazısı Adalı dergisinin Ağustos 2013 tarihli 98. sayısında yayımlandı.
* * İdris Küçükömer külliyatının ilk baskısı 1994’te Bağlam Yayıncılık’tan izleyen baskılar ise Profil Yayıncılık’tan çıktı. Altı cildin dökümü şöyle: "Batılılaşma-Düzenin Yabancılaşması", "Cuntacılıktan Sivil Topluma", "Halk Demokrasi İstiyor mu?", "Sivil Toplum Yazıları", "İdris Küçükömer’le Türkiye Üzerine Tartışmalar, Anılar ve Düşünceler".
İdris Küçükömer hakkında1925’te Giresun’da doğan İdris Küçükömer, 1934 yılında babasının vefatıyla oldukça zorlu bir çocukluk ve gençlik geçirdi. İlk ve ortaokulu Giresun’da, liseyi yatılı olarak Trabzon’da okuduktan sonra 22 aylık askerliğini 1947’de Gelibolu’da tamamladı. Sonraki dört yıllık süreçte, yazları inşaatlarda çalışıp para kazanarak 1951 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. 1955’te “Modern Kapital Teorilerinde Münakaşalı Bazı Problemler” başlıklı tezle doktorasını tamamladı. 1958’de “Sosyal Kıyamet, İktisadî Refah, Sosyal Tercih ve Bazı Planlama Sebepleri” konulu doçentlik tezini verdi. 1958-1960 yılları arasında bilimsel araştırmalar için Britanya’daydı. 1960 darbesini olumlu karşılayıp sonrasında Talat Aydemir’in cunta hareketi içerisinde yer aldı ise de; 1963’ten itibaren devrimci düşünce ile darbeciliğin uyuşmazlığını görüp söz konusu çizgiden –bir daha geri dönmemek üzere– uzaklaştı. 1963’te Türkiye İşçi Partisi’ne üye oldu, ne var ki hiçbir zaman parti yönetimi ile bire bir koşut bir düşünsel yaklaşım içinde olmadı. 1968’de CHP’de vücut bulan “Ortanın Solu” hareketini eleştirmek için Akşam gazetesinde çıkan dört makalesinin genişletilmesiyle 1969’da yayımlanan, Türkiye tarihini ekonomik ve politik açılardan eleştirip yorumladığı Düzenin Yabancılaşması adlı eseri ülkedeki sol ve sağ çevrelerin ezberlerini bozdu. 1973-1983 boyunca herhangi bir yazı yayımlamadı. Bu sürecin önce ve sonrasında ise Yön, Ant, Yeni Gündem ve Milliyetgibi yayınlarda yazı ve araştırmaları çıktı. Üniversite Senatosu’nun karşı çıkmasına karşın on yıllık bir hukuk mücadelesinin ardından Danıştay kararı ile 1976’da profesör oldu, ne var ki 12 Eylül cuntasının getirdiği 1402 sayılı yasa ile 1983’te işten çıkartıldı ve kendisine emekli maaşı bağlandı. 1983’te –Erdal İnönü başkanlığındaki– Sosyal Demokrasi Partisi’ne üye oldu. Yakalandığı kanser hastalığından ötürü 1987’de yaşama gözlerini yumdu. * Kaynak: Barkın Karslı, İdris Küçükömer'in Sivil Toplum Anlayışı. KitaplarıGelişmiş ve Az Gelişmiş Ülkelerin İlişkileri, 1966. İktisat İlkeleri Üzerine, 1964-1967. Batılaşma - Düzenin Yabancılaşması, 1969. İktisat İlkelerine Yeniden Bakış, 1972. Sivil Toplum Yazıları, Bağlam Yay., 1994. Batılaşma-Düzenin Yabancılaşması, Bağlam Yay., 1994. İdris Küçükömer'le Türkiye Üstüne Tartışmalar, Bağlam Yay., 1994. Halk Demokrasi İstiyor mu?, Bağlam Yay., 1994. Cuntacılıktan Sivil Topluma, Bağlam Yay. 1994. Anılar ve Düşünceler, Profil Kitap, 2010. Batılılaşma Düzenin Yabancılaşması, Profil Kitap, 2014. |