* Fotoğraf: Pixabay
Hükümetin hazırladığı ve işten çıkarmaların 3 ay boyunca yasaklanacağına ilişkin iddialarla gündeme gelen 62 maddelik yeni torba yasa teklifindeki maddelerin ayrıntılarını derledik.
Teklife göre, işten atmalar 3 ay süreyle yasaklanacak ancak bunun karşılığında işverenler hiçbir ücret ödemeden işçileri ücretsiz izne çıkarabilecek. Ücretsiz izne gönderilen işçilere işsizlik sigortası fonundan her gün için 39 lira 24 kuruş yani aylık 1170 lira ödenecek.
Teklif, 15 Mart’tan sonra işten atılan ve işsizlik ödeneği alamayan işçileri de kapsarken verilen ücret işçinin ileride kullanacağı işsizlik ödeneğinden de mahsup edilecek.
Hükümet güvencesi alan işverenler de böylelikle kısa çalışma ödeneğine başvurmak zorunda kalmayacak.
İşten çıkarmayı düzenleyen madde
İş Kanunu’na da giriyor
İş Kanunu'nun 24 ve 25. maddelerine göre, eğer iş zorlayıcı sebepten durduysa, işveren ilk hafta işçiye yarım ücret öder. Arkasından sözleşmeyi askıya alma seçeneği, eğer taraflar anlaşırsa gerçekleşir. Eğer işçi bunu kabul etmezse sözleşme feshi yoluna gidip, eğer varsa kıdem tazminatı hakkını alabilir.
Söz konusu yasa teklifi kabul edilirse, işçi aleyhinde olan bu değişiklik İş Kanunu’na da girmiş oluyor.
Kısa çalışma ödeneği olsaydı
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın koroavirüse karşı açıkladığı ekonomik tedbir paketlerinden ilkinde yer alan başlıklardan biri kısa çalışma ödeneğiydi.
Çeşitli sebeplerle iş yerlerinde faaliyetlerin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, iş yerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlanmasına kısa çalışma ödeneği deniyor.
Torba yasa teklifindeki “3 ay işten çıkarmanın yasaklanması” maddesi yerine kısa çalışma ödeneği uygulanacak olsaydı işçiler 1752 ile 4 bin 381 lira arasında ödenek alacaktı. Ancak yasa teklifi ile işverenin kısa çalışma ödeneğine başvurmaya ihtiyacı kalmazken işçiler de 1176 lira ücrete mecbur bırakılıyor.
Öğretmenlerin izinleri
Torba yasanın 29. Maddesi, öğretmenlerin izinlerini düzenliyor. Buna göre, eğitim öğretim faaliyetinin iki haftadan fazla süreyle yapılamaması halinde uygulanacak telafi programlarının ders yılı içerisinde tamamlanamadığı durumlarda yaz tatilinde yapılacak eğitim öğretim faaliyetleri nedeniyle Bakanlıkça öğretmenlerin izinleri kısaltılabileceği öngörülüyor.
Öte yandan bu durumda öğretmenlerin izinlerinin bir aydan az olamayacağı da belirtiliyor.
Sosyal ağlara kısıtlama
Taslağın 56. maddesinde ise sosyal ağ sağlayıcılarına dair düzenleme getiriliyor. Bu değişikliklerle internet kullanıcılarının verilerine ulaşılmasının ve sansürün önü daha fazla açılıyor. Yasa teklifi kabul edildiği takdirde yeni düzenlemeler şöyle olacak:
* Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), yer sağlayıcıların kanun kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini denetlemek için gerekli gördüğü takdirde olay mahalinde de inceleme yapabilecek veya yaptırabilecek.
* Türkiye'den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları, BTK ve adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin yerine getirilmesi ve kişiler tarafından yapılacak başvuruların cevaplandırılması için yetkili en az bir kişiyi Türkiye'de temsilci olarak belirleyecek.
* Sosyal ağ sağlayıcıları, Türkiye'de temsilci olarak belirledikleri bu kişinin iletişim bilgilerine kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilir bir şekilde internet sitelerinde yer verecek. Eğer temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğü yerine getirilmezse, sosyal ağ sağlayıcısının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 59 oranında daraltılması için BTK sulh ceza hâkimliğine başvuracak.
* Kararın ardından 30 gün içerisinde yine temsilci belirlenmezse sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliği yüzde 95 oranında daraltılacak.
* Türkiye'den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları, içeriklere yönelik olarak kişiler tarafından yapılacak başvurulara da, başvurudan itibaren en geç 72 saat içinde cevap vermekle yükümlü olacak.
* Eğer cevap verilmezse sosyal ağ sağlayıcısına 100 bin liradan 1 milyon liraya kadar para cezası kesilecek. Sosyal ağ sağlayıcı, kendisine bildirilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarını uygulayacak ve başvurulara ilişkin istatistiksel ve kategorik bilgileri içeren raporları üç ayda bir BTK'ya bildirecek.
* Türkiye'den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, Türkiye'deki kullanıcıların verilerini Türkiye'de barındırmakla yükümlü olacak. Bunu yerine getirmeyenlere, bir milyon Türk lirasından beş milyon Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanacak.
* Hukuka aykırılığı hakim veya mahkeme kararı ile tespit edilen içeriğin sosyal ağ sağlayıcıya bildirilmesi durumunda, bildirime rağmen 24 saat içinde içeriği çıkarmayan veya içeriğe erişimi engellemeyen sosyal ağ sağlayıcı, doğan zararların tazmin edilmesinden sorumlu olacak. Yani eğer içerik kaldırılmazsa bundan böyle sadece içeriği üreten değil, onun yayınlamasına ve yayılmasına olanak sağlayan da cezalandırılacak.
Müteahhitlere destek
Torba yasanın 6. maddesinde ise müteahhitlere süre uzatımı ve sözleşmenin feshi gibi durumlar da dâhil olmak üzere hak tanıyor.
Maddede mücbir sebebin meydana geldiği tarihi izleyen 20 gün içinde müşteri veya müteahhittin idareye yazılı olarak bildirimde bulunması ve kusurunun olmadığını yetkili merciler tarafından belgelendirmesi zorunlu tutuluyor.
Bakanlığa belediye toplantıları yetkisi
Teklifin 9. Maddesinde de ise belediyelere ait düzenleme yer alıyor. Maddede, “Meclis, encümen veya ihtisas komisyonları toplantıları, bilişim ve teknik altyapısı yeterli olan belediyelerde gerekli tedbirler alınarak sesli, görüntülü ve anlık iletişim teknolojileri vasıtasıyla yapılabilir” deniliyor.
Ancak belirtilen usullerle yapılamayan toplantıları, mücbir sebebin ortadan kalkmasına kadar erteleme yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanına verilirken, bu fıkra hükümlerinin, belediyelerin bağlı idareleri için de uygulanacağı belirtiliyor.
Aynı maddede Cumhurbaşkanı, doğal afet ve salgın hastalık gibi durumlarda belediye ve bağlı kuruluşlarının; gelir vergisi tevkifatı, tüm sosyal sigorta prim ödemelerini, elektrik enerjisi borçları ile su tüketimine bağlı alacaklarını gerektiği süreye kadar gecikme faizi veya zammı işletilmeksizin ertelemeye yetkili kılınıyor.
Evrensel'de yer alan habere göre, torba yasa taslağında yer alan 62 maddenin tamamı şu şekilde: MADDE 1 – 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 16- 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde öngörülen tespit 2020 yılı için 15 Temmuz 2020 tarihi esas alınarak gerçekleştirilir ve en geç 31 Temmuz 2020 tarihine kadar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına gönderilir. Aynı fıkranın (b) bendi uyarınca yapılacak tespit ise 15 Temmuz 2020 tarihi esas alınarak yapılır ve Eylül ayının ilk haftasında Resmi Gazetede yayımlanır. Bu süreleri 15 Mayıs 2021 tarihine kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.” MADDE 2 - 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun ek 10 uncu maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Salgın hastalıklar, deprem, doğal afet gibi olağanüstü hallerde ve acil durumlarda, bu maddenin uygulanmasına ilişkin gelir ölçütleri dikkate alınmadan bakım hizmetlerine ihtiyaç duyan yaşlılara bakım hizmeti verilebilir ve bakım ücreti ödemesi yapılabilir.” MADDE 3 - 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun ek 7 nci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Salgın hastalıklar, deprem, doğal afet gibi olağanüstü hallerde ve acil durumlarda, bu maddenin uygulanmasına ilişkin gelir ölçütleri ve engellilik durumları dikkate alınmadan bakım hizmetlerine ihtiyaç duyanlara bakım hizmeti verilebilir ve bakım ücreti ve sosyal yardım ödemesi yapılabilir.” MADDE 4 - 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 24- 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun geçici onuncu maddesi çerçevesinde ücretsiz izne ayrılan işçilere ve 15/3/2020 tarihinden sonra işten çıkarılmış olup, Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden istifade edemeyen işçilere, 4857 sayılı İş Kanununun geçici 10 uncu maddesi çerçevesinde belirlenen fesih yasağı süresince Fondan her gün için 39,24 Türk Lirası nakdi ücret desteği verilir. Birinci fıkra çerçevesinde ücretsiz izne ayrılarak ücret desteğinden yararlanan işçinin işveren tarafından fiilen çalıştırılmaya devam ettiğinin tespiti halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102 nci maddesinde belirlenen idari para cezaları dört katı olarak uygulanır. Bu madde kapsamında verilecek nakdi ücret desteğinden yararlanma süresini altı ay süreyle uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.” MADDE 5 - 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “Geçici İstihdam Güvencesi GEÇİCİ MADDE 10- Bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin iş sözleşmesi, COVİD-19 salgın hastalık neticesinde kamu yararının gerektirmesi nedeni ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle 25 inci maddenin birinci fıkrasının ikinci bendinde gösterilen sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez. Birinci fıkra çerçevesinde fesih yasağı uygulanan hallerde işveren işçiyi ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde kapsamında belirlenen fesih yasağı süresini altı aya kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.” MADDE 6 - 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa 8 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. “Mücbir sebepler Madde 8/A- Doğal afetler (yangın, deprem, su baskını vs.),ülkede genel veya kısmi seferberlik ilanı, genel veya kısmi grev, lokavt gibi kısmi hak kullanımından doğan imkânsızlıkların meydana gelmesi, bulaşıcı hastalık, salgın gibi olayların çıkması ve benzeri hâller gibi mücbir sebeplerin varlığı halinde; Süre uzatımı verilmesi, sözleşmenin feshi gibi durumlar da dâhil olmak üzere, idare tarafından mücbir sebep halinin kabul edilebilmesi için bu durumun; müşteri veya müteahhitten kaynaklanan bir kusurdan ileri gelmemiş olması, taahhüdün yerine getirilmesine engel nitelikte olması, müşteri veya müteahhidin bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmemiş bulunması, mücbir sebebin meydana geldiği tarihi izleyen yirmi gün içinde müşteri veya müteahhittin idareye yazılı olarak bildirimde bulunması ve kusurunun olmadığını yetkili merciler tarafından belgelendirmesi zorunludur.” MADDE 7- 2886 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Tarihi ve bedii değeri olanlar hariç, Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların satışı, kiraya verilmesi, trampası, arsa veya kat karşılığı inşaat yaptırılması ve irtifak hakkı tesisi ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiraya verilmesi ve kullanma izni verilmesi işlemlerine ilişkin usul ve esaslar Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” Birinci fıkra kapsamındaki işlerin ihaleleri elektronik ortamda da yapılabilir. Elektronik ortamda yapılacak ihalelere ilişkin usul ve esaslar Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” MADDE 8- 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir. “Mücbir sebep hallerinde yapılacak işlemler Ek Madde 7- Doğal afetler (yangın, deprem, su baskını vs.),ülkede genel veya kısmi seferberlik ilanı, genel veya kısmi grev, lokavt gibi kısmi hak kullanımından doğan imkânsızlıkların meydana gelmesi, bulaşıcı hastalık, salgın gibi olayların çıkması ve benzeri hâller gibi mücbir sebeplerin varlığı halinde; Hazine taşınmazlarına ilişkin olarak sözleşmeye istinaden ödenmesi gereken bedeller ile ecrimisil bedellerinin mücbir sebep halinin devamı süresince alınmamasına, erteleme, indirim, taksitlendirme yapılmasına, bunlara ilişkin faiz alınmamasına veya yürürlükteki faiz oranından daha düşük faiz uygulanmasına ve diğer hususları belirlemeye Bakan yetkilidir.” MADDE 9- 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir. “Mücbir sebep hallerinde yapılacak işlemler Ek Madde 4- (1) Doğal afet ve salgın hastalık gibi mücbir sebep hallerinde meclis, encümen veya ihtisas komisyonları toplantıları, bilişim ve teknik altyapısı yeterli olan belediyelerde gerekli tedbirler alınarak sesli, görüntülü ve anlık iletişim teknolojileri vasıtasıyla yapılabilir. Birinci cümlede belirtilen usulle de yapılamayan toplantıları, mücbir sebebin ortadan kalkmasına kadar ertelemeye Çevre ve Şehircilik Bakanı yetkilidir. Ertelenen toplantılarda görüşülmesi gereken konular, bu erteleme kararlarının kaldırılmasından sonra yapılacak ilk toplantıda gündeme alınarak görüşülür. Bu fıkrada belirtilen olağanüstü durumlar nedeniyle seçimi yapılamayan belediye encümeni ve ihtisas komisyonlarının mevcut üyelerinin görev süreleri yenileri seçilene kadar devam eder. Bu fıkra hükümleri, belediyelerin bağlı idareleri için de uygulanır. (2) Belediye, doğal afet ve salgın hastalık gibi toplu taşıma hizmetlerinin kesintisiz olarak sürdürülebilirliğine etki edecek olağanüstü durumların gerçekleşmesi halinde, kendisinden izin veya ruhsat almak ya da hat kiralamak suretiyle çalışan gerçek ve tüzel kişilere, olağanüstü durumlar ve alınan tedbirler nedeniyle toplu taşıma hizmetinin aksayan yönlerinin giderilmesi ve kesintisiz olarak yürütülebilmesiyle sınırlı olacak şekilde belediye meclisi kararıyla gelir desteği ödemesi yapabilir; belirlenen döneme tekabül eden borçlarını (ruhsat, izin, hat kirası vb.) faizsiz olarak erteleyebilir. (3) Doğal afet ve salgın hastalık gibi durumların meydana geldiği hallerde Kanunun 20 nci maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen toplantı ve birleşim sınırlamasına bağlı kalınmaksızın olağanüstü meclis toplantıları yapılabilir. (4) Cumhurbaşkanı, doğal afet ve salgın hastalık gibi durumlarda belediye ve bağlı kuruluşlarının; gelir vergisi tevkifatı, tüm sosyal sigorta prim ödemelerini, elektrik enerjisi borçları ile su tüketimine bağlı alacaklarını gerektiği süreye kadar gecikme faizi veya zammı işletilmeksizin ertelemeye yetkilidir. (5) Mücbir sebeplerin varlığı halinde, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinin mülkiyetinde veya tasarrufunda olan taşınmazlara ilişkin olarak ilgili mevzuatınca yapılan satış, ecrimisil ve kiralamadan kaynaklanan bedellerin veya tutarların mücbir sebep süresince alınmamasına, erteleme, indirim, taksitlendirme yapılmasına, bunlara ilişkin faiz alınmamasına veya yürürlükteki faiz oranından daha düşük faiz uygulanmasına ve diğer hususları belirlemeye, yine bu süreler kadar sözleşme sürelerinin uzatılmasına bağlı kuruluşlarda yönetim kurulu kararı ile genel müdür, belediye ve birliklerde encümen kararı ile belediye veya birlik başkanı yetkilidir. (6) Doğal afet ve salgın hastalık gibi mücbir sebep hallerinde belediye ve bağlı kuruluşları sağlık ve sosyal hizmete yönelik ihtiyaçlarını 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesinde yer alan miktar sınırlamasına bağlı olmaksızın doğrudan temin yöntemi ile sağlayabilir. (7) Doğal afet ve salgın hastalık gibi mücbir sebep hallerinde faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işletmelerin yıllık ilan ve reklam vergileri ile çevre temizlik vergilerinin, faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunulamayan dönemlere isabet eden kısmı alınmaz.” MADDE 10 - 2886 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir. “Ek Madde 1- Bu kanun kapsamında yapılacak satış, kira, trampa ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi işlemlerinin ihaleleri elektronik ortamda yapılabilir. Elektronik ortamda yapılacak ihalelere ilişkin olarak; ihale dosyalarının hazırlanması ve verilmesi, ihalenin ilanı, katılıma ilişkin belgelerin sunulması, tekliflerin hazırlanması, sunulması ve değerlendirilmesi, ihalenin karara bağlanması ve onaylanması, kesinleşen ihale kararlarının bildirilmesi ve sözleşmenin imzalanması gibi ihale süreci ile ilgili tüm hususları düzenleyen usul ve esaslar Çevre ve Şehircilik Bakanlığın çıkaracağı yönetmelikle belirlenir.” MADDE 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce; a) 14/3/2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında alınmış mevcut üretim veya otoprodüktör önlisanslarını, lisanslarını ya da lisans başvurularını sonlandırmak isteyen tüzel kişilerin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içerisinde EPDK’ya başvurmaları hâlinde önlisansları, lisansları veya lisans başvuruları sonlandırılarak teminatları iade edilir. b) Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu tarafından ilgili mevzuatı kapsamında Termik Santral Kurulum Şartlı Rodövans İhaleleri neticesinde yapılan ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Termik Santral kurulumu tamamlanmayan sözleşmeler ile 6446 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında özelleştirme ihaleleri neticesinde yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden yenilenebilir enerji kaynakları veya yerli kömüre dayalı elektrik üretim tesisi kurulması amacıyla yapılmış Devir Sözleşmeleri ve Elektrik Satış Anlaşmaları bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içerisinde İdareye başvurulması halinde feshedilip tasfiye edilir. Bu durumunda fesihten kaynaklanan kısıtlama ve yaptırımlar uygulanmaz. Bu madde kapsamında sözleşmesi feshedilenin teminatı iade edilir. Fesih ve tasfiye nedeniyle idareden herhangi bir hak talebinde bulunulamaz. Bu kapsamda düzenlenecek fesihnamelerden damga vergisi alınmaz. MADDE 12- 23/02/2017 tarihli ve 6824 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “Geçici Madde 3- (1) Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (TEDAŞ) elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarından (özelleştirme devir işlemleri sırasında TEDAŞ’a devredilmiş olan alacaklar),vadesi 01/02/2020 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla geldiği hâlde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş ve bu Kanunun 2 nci maddesi ile Geçici 1 inci maddesi uyarınca yapılandırılmamış olanlar için 2021 yılının Eylül ayı sonuna kadar TEDAŞ’a iletilmek üzere dağıtım/perakende satış şirketlerine veya TEDAŞ’a yazılı başvuruda bulunulması halinde bu alacaklar bu Kanun’un 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılandırılır. Bu fıkra kapsamında yapılandırılan alacakların ilk taksiti 2021 yılının Ekim ayının son gününe kadar ödenmek üzere ve her yıl ilk taksitin tekabül ettiği ayda toplam üç eşit taksitte ödenir. (2) Bu madde kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak dava açılması ya da icra takibi yapılması hâlinde bu Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (i),(j),(k),(l) ve (m) bentleri gereğince işlem yapılır. (3) Bu madde kapsamına giren tüm alacaklarla ilgili olarak, 01.02.2020 tarihinden itibaren 2023 yılı Ekim ayı son gününe kadar ilgili kanunlarda öngörülen zamanaşımı süreleri işlemez. (4) Bu madde kapsamına giren alacaklara karşılık bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarların bu madde hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz. (5) Bu madde kapsamında belirlenen ödemelerin süresinde gerçekleştirilmemesi halinde bu madde hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. (6) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar TEDAŞ tarafından belirlenir.” MADDE 13- 16/8/1961 tarihli ve 351 sayılı Yükseköğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanununun 16’ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 16- Öğrenim kredisi alan öğrencilerin borcu, öğrenim kredilerinin verildiği tarihten öğrenim süresi bitimine kadar geçen sürede veya herhangi bir sebeple kredisinin kesildiği tarihe kadar öğrenim kredisi olarak verilen miktarlara, Türkiye İstatistik Kurumu yurtiçi üretici fiyat endeksindeki artışlar uygulanarak hesaplanacak miktarın ilave edilmesi suretiyle tespit edilir. Öğrenci, borcunu öğrenim gördüğü öğretim kurumunun normal eğitim süresinin bitiminden itibaren iki yıl sonra başlamak üzere, kredi aldığı sürede ve aylık dönemler halinde Gençlik ve Spor Bakanlığına ödemek zorundadır. Ancak bu süre Bakanlıkça bir yıl daha uzatılabilir. Ödeme askerlik dönemine rastlarsa Yİ-ÜFE uygulanmaksızın askerlik döneminin sonuna kadar ertelenir. Borçlunun ara vermeden lisans üstü eğitim yapması halinde borç, öğretim kurumunun normal eğitim süresi kadar endeks uygulanmak sureti ile ertelenir. Borçlunun, Bakanlığa müracaatı esnasında; Sosyal Güvenlik Kurumu veya sosyal güvenlik kuruluşu niteliğindeki başka kuruluşlarla ilişkisinin bulunmaması halinde, borçlunun talebi üzerine borcunu ödemesi kredi alma süresinin bitiminden itibaren endeks uygulanmak sureti ile ve birer yıllık sürelerle Bakanlıkça uzatılır. Katkı kredisi borcu ödemelerinde de aynı esaslar uygulanır. Sağlık sebepleri dışında kendi isteği ile öğretim kurumunu bırakan veya herhangi bir sebeple öğretim kurumundan çıkarılan öğrenciler kredi borcunu, öğretim kurumu ile ilişiğinin kesildiği tarihten itibaren iki yıl sonra başlamak üzere kredi aldığı kadar sürede ve aylık dönemler halinde Bakanlığa ödemek zorundadır. Ancak bu süre Kurumca Bakanlıkça bir yıl daha uzatılabilir. Endeks uygulamasına, kredi borçlarının geri ödenmesine ve taksitlendirilmesine ilişkin esas ve usulleri belirlemeye, öğrencilerin borçlarından birinci fıkraya göre hesaplanan endeks artışından ilave edilen miktarın % 50'sine kadar indirim yapmaya ve Cumhurbaşkanlığınca ilan edilen mücbir sebep hali kapsamında borca Yİ-ÜFE uygulamadan ertelemeye Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilidir. *Alternatif 2: Bu fıkradaki mücbir sebep takdiri ve ilanı Bakanlıkça belirlenebilecek şekilde düzenlenebilir. Öğrencinin tabi olacağı mükellefiyetler öğrencilerden alınacak taahhüt senedinde ayrıca belirtilir. Düzenlenen taahhüt senetlerinde krediyi alacak öğrencinin, öğrencinin reşit olmaması halinde ise öğrenci ile birlikte veli veya vasisinin borçlu sıfatıyla imzası yeterli olup ayrıca kefil aranmaz. Ancak yurtdışında öğrenim gören öğrencilerden kefil veya diğer teminatlar alınır. Öğrencilere kredi verilmesi ve gerektiğinde kredinin kesilmesi ile ilgili hususlar yönetmeliklerle düzenlenir. Maddi ve hukuki nedenlerle takibinde yarar bulunmayan ve yılları bütçe kanunlarında gösterilen miktarları aşmayan kredi borçları terkin edilir.” MADDE 14- 21/5/1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanununun geçici 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “2020” ibaresi “2024” olarak değiştirilmiştir. MADDE 15- 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanununda yer alan “TEFE” ibareleri “Yİ-ÜFE” olarak değiştirilmiştir. MADDE 16- 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 76 ncı maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan faaliyet konularına ilişkin bankalar ve müşteriler arasındaki ilişkiler, yazılı şekilde veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak ya da Kurulun yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek diğer yöntemler yoluyla kurulacak sözleşmeler ile düzenlenir ve buna ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından belirlenir. Bankalar ile bireysel müşterileri arasında akdedilecek sözleşmelerin şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgarî hususlar ile tip sözleşmelerin uygulanacağı işlemler Kurulun uygun görüşü alınarak kuruluş birlikleri tarafından belirlenir.” MADDE 17- 23/2/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Kart çıkaran kuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkiler, bu Kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde en az oniki punto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılı şekilde veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak ya da Kurulun yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek diğer yöntemler yoluyla kurulacak sözleşmeler ile düzenlenir ve buna ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından belirlenir.” MADDE 18- 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 38 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(2) Faktoring sözleşmesi, yazılı veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak ya da Kurulun yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek diğer yöntemler yoluyla kurulacak şekilde düzenlenir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Kurul yetkilidir.” MADDE 19- 6361 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(3)Finansman sözleşmesi, yazılı veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak ya da Kurulun yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek diğer yöntemler yoluyla kurulacak şekilde düzenlenir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Kurul yetkilidir.” MADDE 20- 19/8/2016 tarihli ve 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasina Dair Kanunun 6’ncı maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde yer alan “haziran” ibaresi “Eylül” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 21- 6741 sayılı Kanunun 8’inci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(5) 3/12/2010 tarihli ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, 6362 sayılı Kanun ile bu Kanun uyarınca yürürlüğe konulan ikincil mevzuat, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 2/4/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 9/11/1983 tarihli ve 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu, 2/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın-İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanun, 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun ile bunların ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler ve Türkiye Varlık Fonu ve Şirket ile alt fonlar ve Şirket tarafından kurulan diğer şirketler hakkında uygulanmaz. Türkiye Varlık Fonu’nun, Şirket’in, alt Fonlar’ın ve Şirketin kurduğu şirketlerin, diğer şirketler üzerinde üçüncü kişilerle birlikte veya tek başlarına kontrolünü sağlayacak işlemlerinde, işlemlerin tarafları, onların doğrudan ve dolaylı ortakları, iştirakleri, bağlı ortaklıkları ile kontrol sağlanan şirketler de bu işlemlerle sınırlı olmak üzere 6362 sayılı kanun ile bu kanun kapsamında yürürlüğe konan ikincil mevzuattan muaftır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 195 ila 209. madde hükümleri Türkiye Varlık Fonu, Şirket ile alt fonlar ve Şirket tarafından kurulan diğer şirketlere, tek başlarına veya üçüncü kişilerle birlikte doğrudan ya da dolaylı olarak bunlar tarafından üzerinde hakimiyet tesis edilen şirketlere ve bu hakimiyetin tesisine ilişkin işlemlerle sınırlı olmak üzere bu işlemlerin taraflarına, onların doğrudan ya da dolaylı ortaklarına, iştiraklerine ve bağlı ortaklıklarına uygulanmaz. Kamu kurum ve kuruluşlarına personel alınmasına dair ilgili mevzuat hükümleri Şirket tarafından istihdam edilecek personel hakkında uygulanmaz.” MADDE 22- 10/3/1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunun 19 uncu maddesinin ek birinci fıkrasına “standart dışı malzemelerinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “satış, hibe, mübadele ve” ibaresi eklenmiştir. MADDE 23- 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3 üncü maddesinin b fıkrasına “gerektiren hallerle ilgili olan” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya doğal afetler, kanuni grev, genel salgın hastalık, kısmi veya genel seferberlik gibi mücbir sebep hallerinde ihtiyaç olan” ibaresi eklenmiştir. MADDE 24- 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununa aşağıdaki ek üçüncü madde eklenmiştir. “Toplantı ve Bildirimlerin Ertelenmesi EK MADDE 3- Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar, ağır ekonomik bunalım veya olağanüstü hal ilan edilmesi durumunda, bu Kanundan ve 4721 sayılı Medeni Kanundan kaynaklı bildirimlerin ve beyannamelerin veriliş sürelerinin ileri bir tarihe ertelenmesine, bu bildirimlerin ve beyannamelerin süresi içerisinde verilememesi sebebiyle karşılaşılacak idari yaptırımların uygulanmamasına İçişleri Bakanlığı tarafından karar verilebilir. Birinci fıkrada yer alan şartların oluşması durumunda derneklerin genel kurullarının ertelenmesine yine Bakanlıkça karar verilebilir.” MADDE 25- 25/04/2006 Tarihli ve 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(1) Adres bildirimi, Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde şahsen veya e-devlet kapısı üzerinden yapılır.” MADDE 26 - 14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “İşletme belgesi bir işletmeye mahsus olmak üzere tüzel kişilere verilir. İşletme belgesi acenta unvanından bağımsız olarak başka bir tüzel kişiliğe devredilebilir. Devir edilen acentanın unvanı veya iltibasa yol açacak bir unvan on yıl içerisinde başka bir seyahat acentasına kullandırılmaz ve devir eden tüzel kişiliğe üç yıl içerisinde yeniden işletme belgesi verilmez.” MADDE 27 - 1618 sayılı Kanunun 35 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Birliğin gerekçeli talebi ve Bakanlık tarafından uygun görülmesi halinde ilgili yıl için yıllık aidatın tahsili ertelenebilir, oranı azaltılabilir veya muafiyet sağlanabilir.” MADDE 28- 5/1/1961 tarihli ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 43 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 29- 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 50 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde, başlığı ile birlikte eklenmiştir. “IX – Öğretmenlerin izin ve tatilleri: Madde 50/A– Öğretmenler, yaz tatili içinde aralıksız iki ay izinlidirler. Ancak, bu iki aylık izin sürelerine dokunulmadan kalan tatil zamanlarında yönetmeliğinde saptanacak meslekle ilgili çalışmalara katılmakla yükümlüdürler. Rehberlik öğretmenleri tercih danışmanlığı, alan ve ders seçimi, öğrenci tanılama sürecine bağlı olarak yapılacak çalışmalarda ihtiyaç duyulması halinde izin ve tatil dönemlerinde de görevlendirilebilir. Bu durumda rehberlik öğretmenlerinin izinleri bir aydan az olamaz. İlçe, il veya ülke genelinde genel hayatı etkileyen salgın hastalık, doğal afet, elverişsiz hava koşuları gibi nedenlerle eğitim öğretim faaliyetinin iki haftadan fazla süreyle yapılamaması halinde uygulanacak telafi programlarının ders yılı içerisinde tamamlanamadığı durumlarda yaz tatilinde yapılacak eğitim öğretim faaliyetleri nedeniyle Bakanlıkça öğretmenlerin izinleri kısaltılabilir. Bu durumda öğretmenlerin izinleri bir aydan az olamaz. Kendilerine ikinci görev olarak okul/kurum yöneticiliği verilenler ve yüz yüze eğitim yapılmayan eğitim kurumlarında görevli öğretmenler ile Bakanlık merkez teşkilatı ve il/ilçe milli eğitim müdürlüklerinde görevlendirilen öğretmen ve yöneticiler yıllık izinlerini 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 102 nci ve 103 ncü maddeleri hükümlerine göre kullanır. Okul müdürleriyle müdür yardımcıları tatil aylarında okul işlerini ayarlamak ve düzenlemek şartı ile, sıra ile izinlerini kullanırlar.” MADDE 30- 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 ncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “(13) Ülkede meydana gelen deprem, sel, doğal afet, salgın hastalık gibi mücbir sebep sayılabilecek hallerin ortaya çıkması durumunda, bu Kanun çerçevesinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde yürütülen faaliyetlerin Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri dışında da yapılmasına Cumhurbaşkanı tarafından izin verilebilir. Bu süreçte Kanun çerçevesinde tanınan indirim, istisna, destek ve teşviklerin uygulanmasına devam edilir. Bakanlık uygulamaya ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir. Bu kapsamda teşvikten yararlanılması için Bakanlığın bilgilendirilmesi zorunludur.” MADDE 31- 26/06/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu geçici 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere, aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Ülkede meydana gelen deprem, sel, doğal afet, salgın hastalık gibi mücbir sebep sayılabilecek hallerin ortaya çıkması durumunda, bu Kanun çerçevesinde bölge sınırları içinde yapılması zorunlu olan faaliyetlerin bölge dışında da yapılmasına Cumhurbaşkanı tarafından izin verilebilir. Bu süreçte Kanun çerçevesinde tanınan indirim, istisna, destek ve teşviklerin uygulanmasına devam edilir. Bakanlık uygulamaya ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir. Bu kapsamda teşvikten yararlanılması için Bakanlığın bilgilendirilmesi zorunludur.” MADDE 32 -11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununa aşağıdaki madde eklenmiştir. “Mücbir sebeplerle genel kurul toplantılarının ertelenmesi MADDE 10/G – (1) Bakanlık, deprem, salgın hastalık, savaş hali gibi önceden öngörülmesi imkânı bulunmayan mücbir sebeplerin ortaya çıkması halinde, genel kurul toplantılarını bu sebepler ortadan kalkıncaya kadar erteleyebilir. Erteleme süresince yapılacak uygulamalara ve sonrasında yapılacak genel kurullara ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.” MADDE 33- 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununa aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 13- Turizm tesisi maksadıyla verilen izinler hariç olmak üzere 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince Devlet ormanlarında gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına verilen izinler ile Orman Genel Müdürlüğü tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereğince kiraya verilen mesire yerleri ve taşınmazlardan 1/4/2020 tarihi ve 30/6/2020 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken bedeller başvuru şartı aranmaksızın üç ay ertelenir ve bu alacaklar ertelenen süre sonuna kadar herhangi bir gecikme zammı veya faizi uygulanmadan tahsil edilir. İzinlerde ilk yıl bedellerine karşılık banka teminat mektubu alınarak yer teslimi yapılır. GEÇİCİ MADDE 14- 2873 sayılı Millî Parklar Kanununa tabi yerlerde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre yapılan kiralamalardan 1/4/2020 tarihi ve 30/6/2020 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken bedeller başvuru şartı aranmaksızın altı ay ertelenir ve bu alacaklar ertelenen süre sonuna kadar herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilir.” MADDE 34- 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 45 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “İlgili Bakanlık, deprem, salgın hastalık, savaş hali gibi önceden öngörülmesi imkânı bulunmayan mücbir sebeplerin ortaya çıkması halinde, genel kurul toplantılarını bu sebepler ortadan kalkıncaya kadar erteleyebilir. Erteleme kapsamındaki uygulamalara ve sonrasında yapılacak genel kurullara ilişkin usul ve esaslar ilgili Bakanlıkça belirlenir.” MADDE 35- 1/6/2000 tarihli ve 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “Geçici Madde 8- Tarım satış kooperatifleri birliklerinin bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi uyarınca yeniden yapılandırılan ve yılda bir taksit olmak üzere ödenen Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) kaynaklı kredi borçlarının 2020 yılına ait borç taksit ödemesi, faizsiz olarak 2021 yılına ertelenmiş, 2021 yılı dahil daha sonraki yıllarda ödenecek taksit tutarları da faizsiz olarak birer yıl ertelenmiştir.” MADDE 36- 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir. “Bakanlık gerekli hallerde lisansların geçerlilik süresini bir yıl uzatmaya yetkilidir.” MADDE 37- 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir. “Ancak bu belgelerde yer alan bilgiler Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanı üzerinden de temin edilebilir.” MADDE 38- 5362 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan “onda” ibareleri “yirmide” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 39- 5362 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesinde yer alan “ve sicile her bir meslek için ayrı kayıt yapılması gereklidir” ibaresi madde metninden çıkarılmış, altıncı fıkrasının ilk cümlesi “Esnaf ve sanatkârların sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin işlemler sicil gazetesinde ücretsiz ilan edilir.” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 40- 5362 sayılı Kanunun 69 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Esnaf ve sanatkârların sicile kayıt ve tescil harçlarının tutarı 492 sayılı Harçlar Kanununun Ticaret Sicili Harçları hükümlerine göre hesap edilecek harcın yüzde 25’idir. Alınan bu harcın red ve iadeler düşüldükten sonra kalan tutarının yüzde 50’si ilgili birliğe gelir kaydedilmek üzere aktarılır.” MADDE 41- 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir. “Ek Madde 1- Bu Kanun kapsamında el konulan, tabii afet, salgın hastalık ve benzeri olağanüstü durumlarla doğrudan ilgili eşyanın, delil olarak saklanmasına gerek bulunmaması halinde yeteri kadar numune alındıktan, bunun mümkün olmaması halinde her türlü ayırt edici özelliği tespit edildikten sonra, el koyan idare veya ilgili kamu kurumu tarafından soruşturma evresinde hâkim veya kovuşturma evresinde mahkemeden tahsisi talep edilebilir. Talep üzerine verilen kararlara karşı itiraz edilebilir. Mahkemece tahsisi uygun bulunan eşyanın soruşturma veya kovuşturma sonunda iadesine karar verildiği takdirde eşyanın rayiç değerinden varsa gümrük vergileri ve para cezaları ayrıldıktan sonra kalan tutar, tahsis yapılan kurum tarafından eşya sahibine ödenir. Gerekli ödenek, Hazine ve Maliye Bakanlığınca ilgili kurumlara aktarılır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Ticaret Bakanlığınca çıkarılan Yönetmelik ile düzenlenir.” MADDE 42- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(2) Her tacir kullanacağı ticaret unvanını ve bunun altına atacağı imzayı notere onaylattırmak veya herhangi bir sicil müdürlüğünde yazılı beyanda bulunmak suretiyle ticaret sicili müdürlüğüne verir. Tacir, tüzel kişi ise unvanla birlikte onun adına imzaya yetkili kimselerin imzaları da ticaret sicili müdürlüğüne verilir. Ancak limited şirketin ticaret siciline tescilinde imzaya yetkili kişilerin imzaları, ticaret sicili müdürlüğüne verilir. Kamu kurum ve kuruluşlarınca veri tabanına kaydedilmek üzere imzası alınan kimselerin imzalarının, Ticaret Bakanlığı tarafından ilgili kurum ve kuruluştan elektronik ortamda alınarak ticaret sicili müdürlüğünce görüntülenebilmesine ve ticaret sicili dosyasında saklanabilmesine imkân sağlandığı hallerde imza beyanı alınmaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak tebliğ ile belirlenir.” MADDE 43- 6102 sayılı Kanunun 399 uncu maddesinin altıncı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “dördüncü ayına” ibaresi “beşinci ayın sonuna” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 44- 6102 sayılı Kanunun 409 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “üç” ibaresi “beş” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 45- 6102 sayılı Kanunun 562 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir. “g) 409 uncu maddesi ile 617 nci maddesinde öngörülen sürelerde olağan genel kurulu toplantıya çağırmayan anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürleri,” MADDE 46- 6102 sayılı Kanunun 617 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “üç” ibaresi “beş” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 47- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 13- (1) Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin pay sahibi olduğu şirketler hariç olmak üzere; sermaye şirketlerinin, 31/12/2020 tarihine kadar dağıtabilecekleri nakit kâr payı tutarı 2019 yılı net dönem kârının yüzde yirmibeşini aşamaz, genel kurulca yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemez. (2) Genel kurulca 2019 yılı hesap dönemine ilişkin kâr payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, 2019 yılı net dönem kârının yüzde yirmibeşini aşan kısma ilişkin ödemeler birinci fıkrada belirtilen sürenin sonuna kadar ertelenir.” MADDE 48- 14/1/2015 tarihli ve 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(1) Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler arasındaki alım satım işlemlerinden kaynaklanan ödemelerin, sözleşmede öngörülen tarihte yapılması esastır. Ancak, et ve süt ürünleri ile üretim tarihinden itibaren otuz gün içinde bozulabilen hızlı tüketim mallarına ilişkin ödemelerin süresi, borçlunun büyük ölçekli işletme olduğu hâllerde, malın teslim tarihinden itibaren otuz günü geçemez.” MADDE 49- 6585 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir. “b) 7 nci maddesinin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere beş yüz bin Türk Lirasından fazla olmamak üzere süresinde ödenmeyen tutarın yüzde yirmi beşi oranında, 8 inci maddesinin birinci fıkrasına aykırı hareket eden büyük mağaza ve zincir mağazalara, her bir mağaza ya da şubesindeki her bir ürün grubu için on bin Türk lirası,” “ı) Ek 1 inci maddesine aykırı hareket edenlere on bin Türk Lirasından yüz bin Türk Lirasına kadar, i) Ek 2 nci maddesine aykırı hareket edenlere elli bin Türk Lirasından beş yüz bin Türk Lirasına kadar,” “(4) Bu maddede öngörülen idari para cezalarını uygulama yetkisi Bakanlığa aittir. Bu yetki merkez veya taşra birimlerine devredilebilir.” MADDE 50- 6585 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir. “Fahiş fiyat Ek Madde 1 – (1) Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından girdi maliyeti ve döviz kuru artışı gibi haklı bir gerekçe olmaksızın bir mal veya hizmetin satış fiyatında aşırı artış yapılamaz. Stokçuluk Ek Madde 2 – (1) Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından fiyat artışı beklentisi veya benzeri sebeplerle mal satışından kaçınılamaz; piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunulamaz.” MADDE 51- 10/6/1946 tarihli ve 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 3 - Ticaret gemilerinin tahsis edildikleri işlere ve yapacakları yolculuklara göre tekne, makine, kazan, genel donanım, can kurtarma, yangından korunma ve yangın söndürme ve sair araç ve teferruatının haiz olmaları gereken durumları ve bu hususların denetimi yönetmelikle düzenlenir.” MADDE 52- 4922 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “Geçici Madde 4 - Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen Covıd-19 salgını nedeniyle, ticaret gemilerine düzenlenen ve 11/3/2020 tarihinden itibaren süresi dolan denize elverişlilik belgelerinin süresi bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay uzatılmıştır. Bu süre salgının devam etmesi durumunda Bakanlıkça uzatılabilir.” MADDE 53- 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir. “(s) Sosyal ağ sağlayıcı: Sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi verileri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişileri,” MADDE 54-5651 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “(5) Bu Kanun kapsamında uygulanan idari para cezaları, muhatabın yurt dışında bulunması halinde Kurum tarafından doğrudan doğruya muhataba veya Türkiye’de bulunan temsilcisine üçüncü fıkradaki usulle tebliğ edilebilir. Bu tebliğ, 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre yapılan tebligat hükmündedir.” MADDE 55- 5651 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş diğer fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir. “(6) Kurum yer sağlayıcıların bu kanun kapsamındaki yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediğini denetleyebilir, denetlettirebilir. Kurum, bu Kanunun kendisine verdiği görevleri yerine getirirken gerekli gördüğü hallerde, mahallinde de inceleme ve denetim yapabilir ve/veya yaptırabilir. Mülki amirler, kolluk kuvvetleri ve diğer kamu kurumlarının amir ve memurları inceleme veya denetimle görevlendirilenlere her türlü kolaylığı göstermek ve yardımda bulunmakla yükümlüdürler. Kurumun ve denetimle görevlendirilenlerin denetime ilişkin yetkileri ile denetime tabi tutulanların yükümlülükleri bakımından 5809 sayılı kanunun 59 uncu maddesi hükümleri uygulanır.” MADDE 56- 5651 5651 sayılı Kanuna ek 3 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki ek madde eklenmiştir. “EK MADDE 4- (1) Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, Kurum, Birlik, adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin yerine getirilmesi ve kişiler tarafından bu Kanun kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması için yetkili en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirlemek ve bu kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Sosyal ağ sağlayıcı bu kişinin iletişim bilgilerine kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilir bir şekilde internet sitesinde yer verir. (2) Birinci fıkrada düzenlenen temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya, Kurum tarafından bildirimde bulunulur. Bildirimden itibaren otuz gün içerisinde temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için Kurum tarafından sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir. Bu kararın uygulanmasından itibaren otuz gün içerisinde söz konusu temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksanbeş oranında daraltılması için Kurum tarafından sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir. Hâkim tarafından verilen kararlar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Kuruma gönderilir. Kararların gereği, bildirimden itibaren derhâl ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilir. Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmesi halinde karar kendiliğinden hükümsüz kalır. (3) Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, bu Kanunun 9 ve 9/A maddeleri kapsamındaki içeriklere yönelik olarak kişiler tarafından yapılacak başvurulara, başvurudan itibaren en geç 72 saat içinde cevap vermekle yükümlüdür. (4) Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, kendisine bildirilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasına ve üçüncü fıkra kapsamındaki başvurulara ilişkin istatistiksel ve kategorik bilgileri içeren raporları üç aylık dönemlerle Kuruma bildirir. (5) Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırmakla yükümlüdür. (6) Bu maddenin üçüncü fıkrasındaki yükümlülüğü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya yüz bin Türk lirasından bir milyon Türk lirasına kadar, dördüncü veya beşinci fıkrasındaki yükümlülüğü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya, bir milyon Türk lirasından beş milyon Türk lirasına kadar Başkan tarafından idari para cezası uygulanır. (7) Hukuka aykırılığı hâkim veya mahkeme kararı ile tespit edilen içeriğin sosyal ağ sağlayıcıya bildirilmesi durumunda, bildirime rağmen 24 saat içinde içeriği çıkarmayan veya içeriğe erişimi engellemeyen sosyal ağ sağlayıcı, doğan zararların tazmin edilmesinden sorumludur. (8) Bu maddenin uygulanmasında sosyal ağ sağlayıcının yükümlülükleri, içerik veya yer sağlayıcısı olmasından doğan sorumluluk ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz. (9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından düzenlenir.” MADDE 57- 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ccc) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir. “(ççç) Şebekeler üstü hizmet: İnternet erişimine sahip abone ve kullanıcılara, işletmecilerden veya sağlanan internet hizmetinden bağımsız olarak bir yazılım vasıtası ile sunulan; sesli, yazılı, görsel iletişim kapsamındaki kamuya açık elektronik haberleşme hizmetleri veya yazılım platformu vasıtasıyla sunulan uygulama hizmetleri,” MADDE 58 - 5809 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan “Kullanım haklarının ” ibaresi “Bildirimle yetkilendirme ve kullanım hakkı verilmesi yoluyla yetkilendirmelerde yetkilendirme” olarak değiştirilmiş, onbirinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. “ (12) Kurum, kamu yararı gereklerini göz önünde bulundurarak şebekeler üstü hizmet sunumuna ilişkin gerekli düzenlemeleri yapmaya, yetkilendirilmeksizin şebekeler üstü hizmet sunumunun engellenmesine ilişkin tedbirleri almaya, gerektiğinde işletmecilere Kurum düzenlemelerinde öngörülen tedbirlerin alınması için yükümlülük getirmeye yetkilidir. (13) Kurum tarafından imtiyaz sözleşmesi veya sayısı sınırlandırılan kullanım hakkı yetki belgesi kapsamında yetkilendirilen şirketlerin kurduğu, çoğunluk hisselerine sahip olduğu veya doğrudan ya da dolaylı olarak hâkimiyeti ya da kontrolü altında bulundurduğu işletmecilerin elektronik haberleşme altyapılarına ilişkin olarak; işletmeci, sistemi oluşturan ve sistemin işleyişini etkileyen her türlü yazılımı, teçhizatı (kule, direk, boru, konteyner, kanal, enerji nakil hatları, anten vs. dahil),bu teçhizatın kurulu bulunduğu işletmecinin kullanımında olan taşınmazları ve bunlarla ilgili her türlü bilgi, belge ve benzeri varlıkları söz konusu şirketlerin imtiyaz sözleşmesi veya sayısı sınırlandırılan kullanım hakkı yetki belgesinin sona erdiği tarih itibarı ile Kuruma veya Kurumun göstereceği kuruluşa her türlü rehin, ipotek, haciz ve benzeri hukuki takyidattan ari, bedelsiz ve bütün fonksiyonları ile çalışır durumda devreder. İşletmeciler bu hükmün uygulanmasını imkansız kılacak şekilde hisse devri yapamaz. Kurum tarafından böyle bir hisse devrinin gerçekleştirildiğinin tespit edilmesi halinde işletmecinin tüm yetkilendirmeleri iptal edilir ve işletmecilerin bu fıkra kapsamındaki tüm varlıkları, yetkilendirmenin iptal edildiği tarih itibarı ile Kuruma veya Kurumun göstereceği kuruluşa her türlü rehin, ipotek, haciz ve benzeri hukuki takyidattan ari, bedelsiz ve bütün fonksiyonları ile çalışır durumda devrolunur. ” MADDE 59- 5809 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “imzalanırken” ibaresi “yapılırken” olarak değiştirilmiştir. MADDE 60- 5809 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ilk cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş ve aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan “yazılı olarak” ibaresi “taleplerini” olarak değiştirilmiştir. “İşletmeci tarafından imkân sağlanması ve tüketicinin de talep etmesi halinde; abonelik sözleşmeleri, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda yer alan Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartının doğrulanmış kabiliyetleri kullanılarak elektronik ortamda da yapılabilir.” MADDE 61 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 62 - Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür. |
(TP)