Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen dava bugün (7 Kasım) Çağlayan'daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edecek.
Davada cinayet döneminde İstanbul Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah, İstanbul İstihbarat Şubesi eski Müdürü Ahmet İlhan Güler ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi eski Başkanı Sabri Uzun savunma yapacak.
Davanın faslının ilk duruşması öncesinde Hrant'ın Arkadaşları adalet nöbeti için adliye önünde toplandı.
Emel Kurma'nın okuduğu basın açıklamasında, "Bu kamu görevlileri tuhaflıkları izah edecekler mi? Mahkeme onları bu konularda sıkıştıracak mı? Az sonra hep birlikte göreceğiz" dediler.
"Sorumlular cezalandırılsın"
Açıklama şöyle:
“Yalnızca birkaç ay sonra arkadaşımız Hrant Dink’in katledilişinin onuncu yılı olacak. Bu cinayetin üzerindeki bulutlar, siyasi gelişmelere göre yeniden şekil alıyor, zaman zaman aralanıyor gibi olsa da, gölgeler eksik olmuyor.
“Şunu açıkça ifade edelim: Biz siyasi gelişmelerle, bulutlarla, gölgelerle ilgili değiliz. Hrant Dink’in failleri meçhul değil. İsimleri, konumları belli. Bu cinayetteki rolleri belli. Pek çoğu da tespit edildi, yakalandı, yargılandı.
“Ama ne oldu? Bir kısmı basit bir soruşturmayla serbest kaldı, bir kısmı ödüllendirildi, terfi ettirildi. Hrant Dink davasının sanık sandalyelerinde acıklı bir tiyatro oyunu sergilendi. Bizler artık bu oyun son bulsun istiyoruz. Kendilerini gayet iyi bildiğimiz sorumlular cezalandırılsın istiyoruz.
"Herhalde cinayetle nasıl ilişkili olmadıklarını anlatacaklar"
“Biraz sonra burada yine bir duruşma başlayacak ve bu kez cinayetin işlendiği dönemde İstanbul Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah, eski İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi Müdürü Ahmet İlhan Güler ve eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun savunma yapacaklar. Herhalde cinayetle nasıl ilişkili olmadıklarını anlatacaklar.
“Şimdi dört günlük yeni bir mahkeme etabı başlıyor. Hrant’ın yaşadığı, Emniyet’çe takip edildiği ama cinayet planı bilinmesine rağmen korunmadığı İstanbul’un o zamanki Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ifade verecek. Ve nasıl olup da cinayetten hemen sonra ‘bu, örgüt işi değil’ açıklaması yaptığını izah etmesi gerekecek.
“Yine İstanbul Emniyeti’nin İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler sorgulanacak. Onun da, Hrant’la ilişkili pek çok evrakta imzası varken neden Hrant hakkında hiçbir şey bilmezmiş gibi ifade verdiğini açıklaması gerekecek.
“Mahkeme önüne çıkacak bir başka isim, Hrant’ın öldürüleceğine dair raporlar ortalıkta dolaşırken eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olan Sabri Uzun. Cinayet davası adlı müsamere sürerken, Sabri Uzun bu raporlardan haberdar olmadığını söylemişti. Onun da bunu izah etmesi gerekecek. Bu kamu görevlileri bu tuhaflıkları izah edecekler mi? Mahkeme onları bu konularda sıkıştıracak mı? Az sonra hep birlikte göreceğiz.
"Cesaret de bulaşıcı"
“Ne yazık ki, mahkemeyi izleyecek gazetecilerin, cinayetle ilgili, adaletsizliklerle ilgili hakiki bilgileri yazacak gazetelerin sayısı giderek azalıyor. Büyük bir baskı ve yıldırma politikasıyla karşı karşıyayız. Cumhuriyet gazetesine ve HDP yöneticilerine yönelik operasyonlar adalete inancımızı zehirliyor. O yüzden unutmayacağız. Katilleri, failleri unutmayacağız. Onların adını her fırsatta ve her devirde söylemeye devam edeceğiz. Bir gün adaletin gerçekleşeceğine dair inancımızı yitirmemek için direneceğiz.
“Birkaç gün önce tutuklanan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi, korku bulaşıcıysa cesaret de bulaşıcıdır.
“Biz bu davanın izinde sonuna kadar, cesaretle gideceğiz. Hrant için. Adalet için.”
Ne olmuştu?
Dink cinayetinde aralarında Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, İstanbul Emniyeti eski Müdürü Celalettin Cerrah, Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanları Ramazan Akyürek, Sabri Uzun, Ahmet İlhan Güler, Trabzon Emniyeti Eski Müdürü Reşat Altay’ın bulunduğu sanıkların yargılanmalarına İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dört gün devam edilecek.
Dink’in öldürülmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturmada Dink’in öldürüldüğü saatlerde olay yerinde jandarma görevlilerinin olduğu tespit edilmişti. Ancak savcı Gökalp Kökçü, jandarmayı kamu görevlileri ile ilgili hazırladığı iddianameye dahil etmemişti.
TIKLAYIN - DİNK ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDE JANDARMA CİNAYET MAHALLİNDE MİYDİ?
Bundan kısa süre sonra, 11 Ocak 2016'da Kökçü soruşturmadan alındı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Kökçü, 26 Temmuz 2016'da yeniden soruşturmanın başına getirildi.
27 Temmuz'da İstanbul ve Trabzon’da dört jandarma ve bir yayınevi sahibi tutuklanmıştı. 31 Temmuz'da aralarında askerlerin de bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı.
3 Ağustos'ta ise Fox TV Haber Müdürü Ercan Gün, Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Aynı gün jandarma görevlilerinden Jandarma Uzman Çavuş Abdullah Dinç tutuklandı.
7 Ağustos'ta da dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlilerinden Ergün Yorulmaz tutuklandı.
9 Ağustos'ta eski astsubay Emre Cingöz, Hrant Dink cinayetinin olduğu gün olay yerinde olduğu gerekçesiyle, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, "Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması" (FETÖ / PDY) üyeliği ve kasten öldürmeye iştirak" suçundan tutuklandı. Aynı gün Şüpheli jandarma astsubaylar Mustafa Küçük, Mikdat Özbek, eski uzman çavuşlar Rahmi Özer ile Musa Yıldırım ise aynı suçlardan, adli kontrol uygulanarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
16 Ağustos’ta Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz, jandarma istihbarat görevlisi Astsubay Veysel Şahin, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli Astsubay Ecevit Emir ve Uzman Jandarma Adem Sarıgöl tutuklandı.
Hrant Dink cinayeti davasında “örgüt olmadığı”nı söyleyen ve iki kişi dışındaki sanıkları tahliye eden mahkemenin başkanlığını yapan hakim Rüstem Eryılmaz 20 Ağustos’ta tutuklandı.
25 Ağustos’ta gazeteci Ercan Gün ile Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Müdürü Metin Yıldız tutuklandı. (EA)
* Fotoğraf: Twitter