Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) daha iktidara geldiği ilk günlerde ordu ile arasında tartışmaların çıkmasına yol açan ve çözümsüzlüğü hala süren meseleyi, bu ve benzeri konularda kitaplar yazan Emine Şenlikoğlu'ya sorduk:
Siz, bunun önemli bir tartışma konusu haline getirilmesini neye bağlıyorsunuz, bu konunun iktidarlar arası bir çatışma zemini oluşturmasının nedeni ne sizce?
Nedeni gayet basit: Herkesin kendi inancını engellemeye çalışmak, kendi inancını yaşayabilmesini engellemek. Köleler ancak inancının yaşayamaz. Eğer bin insan hür iradeye sahipse inancını yaşamak zorundadır. Kimseye zararı olmayan bir örtü, tahrik edici, sarhoş edici özelliği yok, kurşun sıkacak, aldatacak özelliği yok yani. Böyle bir konunun hala binlerce insanı öldüren içki kadar dahi karşı çıkılmadan üzerine gidilmesi insanı utandıran bir durum.
Karşı gelenler başörtüsü takma artarsa İslam devletinin gelmesinden, rantları eksilir veya inançlarına darbe gelir inancı taşıyorlar. Ama şunu düşünmüyorlar ki Cumhuriyeti hep beraber kurduk ve cumhuriyet geldiğinde zaten insanlarımızın yüzde 60'tan fazlası başörtülüydü. Başörtü bizim aslımızda asaletimizde var.
Başörtülü insan cumhuriyete karşıdır diye bir şey yok, böyle bir şey uydurdular. İslam düşmanlığı dışında bir anlamı yok. Bazıları da bunu inadına sürüyor.
Sorunun çözüme kavuşturulmaması nasıl sonuçları beraberinde getiriyor?
Okuyamadığı için psikolojik sorunlar yaşayan bir sürü genç kız var. Depresyon geçiren kızlarımız var. Aileleri tarafından başörtüsünü açmayıp okuyamadığı için dışlanan kızların haddi hesabı yok. Aynı zamanda bu uygulama dış ülkelere Türkiye'nin Adolf Hitler uygulamalarını çağrıştıran bir sistemle yaşayan ülke olduğu izlenimi veriyor.(HA)