Fransa’da yerel L’Agglo-Rieuse gazetesinin iş çevrelerini yolsuzlukla suçlayan haberine verilen 91 bin 200 avroluk ceza beraberinde medya çevrelerinde “orantısızlık” tartışmasına neden oldu.
Nîmes Temyiz Mahkemesi, hiciv gazetesinde 10 Mayıs 2010’da çıkan “Kandırmaca iddiası: Ama tüm bu paralar nereye gitti” (Arnaque présumée: mais où est passé tout ce fric) başlıklı haberde iş insanı Robert Garzillo ve bu kişinin başında bulunduğu Strada Grubu ve bağlı şirketlerin itibarını zedelediği iddiasıyla ağır bir ceza vermeye yoluna gitti.
Temyiz Mahkemesi, “gerçekdışı isnat”tan gazeteci Jean-Marc Aubert ve gazete müdürü Tristan Cuche’ü haberde adı sıklıkla geçen Strada Grubu’na 50 bin avro, gruba bağlı her bir şirkete de 10 bin avro ve mahkeme gideri olarak da her bir başvurucuya 800 avro ödemeye mahkum etti. Kaynakları sınırlı gazeteye verilen tazminat cezası 91 bin 200 avroyu buluyor.
Mahkeme kötü niyet gördü, cezayı artırdı
Haberde, “Garzillo’nun geçmişinde, şu anki yasal prosedür öncesi, yankı uyandıran iflaslar ve yasal sıkıntılar gizli” deniliyordu.
İlk yargılamada Garzillo’ya biner avro ödemeye mahkum edilen gazeteciler, ayrıca IPF, TPF, Strada Architecture ve Strada Grubu’nca mahkemeye verildi. Ancak Montpellier Asliye Ceza Mahkemesi, dört şirketin şikayetini çevirdi.
Nîmes Temyiz Mahkemesi ise, ilk yargılamayla çelişki oluşturacak bir şekilde beklenmedik bir karar aldı: Garzillo’ye 8 bin avro ödenmesine hükmeden mahkeme, gazetecileri de ciddi bir araştırma yapmamakla eleştirdi ve “kötü niyet” gördü. Garzillo, gazeteciyi grubun başkanı olarak kendisi ve şirketleri arasında kafa karışıklığı yaratmaması için uyarmıştı.
Temyiz Mahkemesi, 91 bin 200 avroluk bir mahkumiyet yoluna gitti.
RSF: Açık orantısızlık
Ancak karar Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütüne göre “açık bir orantısızlığa” işaret ediyor. Nîmes Temyiz Mahkemesi’nin ölçüyü kaçırdığını savunan RSF Programlar Direktörü Lucie Morillon, “Suçlanan haberle ilgili söylenecek pek bir şey olmasa da tazminat cezası makul oranların çok ötesindedir. Tutar ise gazetecinin işlem hacminin yüzde 50’sine tekabül ediyor. Kanık olduğumuz durum, bir yerel gazetenin ekonomik bakımdan boğdurulmasıdır” sözleriyle yargı kararı eleştirdi.
AİHM’in Uj c/Macaristan kararı örnek olsun
Morillon, şirketin itibarına zarar vermenin kişilik haklarına verilen manevi zarar benzer bir “manevi zarar”a yol açamayacağını hatırlattı. RSF temsilcisi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) gazeteci Péter Uj’un bir şarap üretim şirketinin itibarına zarar vermekten mahkum edilmesi nedeniyle Macaristan devletinin Strasbourg’da mahkum olduğu Uj c / Macaristan kararını (n°23954/10) örnek verdi.
Morillon, davanın şirket başvurularını kapsaması nedeniyle ifade özgürlüğünün daha geniş yorumlanmasının bir zorunluluk olduğunu bildirdi. (EÖ)