İstanbul 14. İdare Mahkemesi, Heybeliada Sanatoryumu'nun Diyanet İşleri Başkanlığı'na tahsisini iptal etti.
Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, İstanbul Barosu, Türk Toraks Derneği ve İstanbul Tabip Odası’nın açtığı ortak davada mahkeme arazinin ‘2’nci derece korunması gereken kültür varlığı’ ve ‘1’inci derece doğal sit alanı’ olduğu ifade etti.
‘Tahsisin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın iznine tabi olduğu fakat bakanlıktan izin alınmadığını’ belirten mahkeme kararında “….ilgili Bakanlık'tan izin alınmaksızın söz konusu taşınmazın eğitim merkezi olarak kullanılmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı'na tahsis edilmesine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” dedi.
İstanbul Tabip Odası karar ilişkin "Heybeliada Sanatoryum binasının sağlık amaçlı olarak yeniden işlevlendirilmesi ve kamu yararına uygun şekilde kullanılması için mücadele etmeye devam edeceğiz" açıklaması yaptı.
Ne olmuştu?
Türkiye'nin ilk salgın hastalık/pandemi hastanesi olarak 1924’te kurulan ve verem hastalarının tedavi edildiği Heybeliada Sanatoryumu’yla 200 dönümlük arazisi 2018’de 'İslami Eğitim Merkezi' kurulması amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredildi.
Eylül 2020’de CHP'li eski vekil Umut Oran sanatoryumun akıbetini CİMER’e sordu. CİMER sanatoryumun Diyanet’e devredildiği şeklinde cevap verince tartışmalar tekrar gündeme geldi.
Tartışmalar sırasında Adalar Belediyesi’nin Heybeliada Sanatoryumu’nun belediyeye tahsisini istediklerini ama bu isteğin reddedildiğini duyurdu.
Bunun üzerine Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, İstanbul Barosu, Türk Toraks Derneği ve İstanbul Tabip Odası kararın iptali için dava açtı.
Heybeliada SanatoryumuHeybeliada'nın güney tarafındaki Çam Limanı'nına bakan bir tepede İsviçre'deki bir sanatoryum model alınarak inşa edildi. Hastane, başlangıçta 16 yatak kapasitesiyle hizmet veriyordu. 1940'lı yılların ortalarında bir bina daha yapıldı. Daha sonra ise idare binaları ve hemşire lojmanlarının da ilavesiyle imkânları daha da genişletildi. 1999'a kadar eldeki imkânlarla yapılan bakımlarla hastane binaları ayakta tutulmaya çalışılıdı fakat 17 Ağustos 1999 depreminde büyük hasarlar gördü. Hastanenin hasar gören iki bloğu boşaltılarak 2001'de, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası tarafından masrafların karşılanması sayesinde restore edildi. 1 Ağustos 2005'te Sağlık Bakanlığı'nın verdiği onayla Heybeliada Sanatoryumu Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Süreyyapaşa Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kadro ve tıbbi donanımı ile nakledilmesi kararı verildi. İstanbul Sağlık Müdür Vekili Uzman Dr. Mehmet Bakar hastanenin kapatılarak şehir içine nakledileceğini açıkladı. Hastanenin kapatılma sebebi olarak ise deniz yoluyla ulaşımın zorluğu ve yeterli hasta bulunmaması gösterildi. 100'ü doktor ve hemşire olmak üzere 250 personeli ve 660 yatak kapasitesi olan bu emektar hastane 30 Eylül 2005 tarihi itibarıyla bir daha açılmamak üzere kapılarını kapattı. |
TIKLAYIN - Adalar Savunması: Heybeliada Sanatoryumu ve Çam Limanı Tehdit Altında
(HA)