Kadınlarda gebelik esnasında çok rastlanıyor. Çünkü gebelikle birlikte beslenme düzeni değişiyor. Nasıl bacağında ödem olup varisler oluşuyorsa, benzer şekilde rahime ve rektuma basınç olduğundan, o bölge de etkileniyor. Tuvalete çıkmada zorlanma oluyor. Bütün bunlar hemoroitin ortaya çıkmasına neden oluyor. Yani hemoroite bir yatkınlık varsa, gebelik süreci bu hastalığı zorlayıcı bir faktör. Doğum sırasındaki zorlanma da hemoroiti tetikleyen bir unsur. Ancak bu sezaryenle doğum yapanları kurtarmıyor. Çünkü zaten gebelik süreci, hemoroiti hazırlayan bir süreç.
Erkekler ise, beslenme düzeni ve tuvalet alışkanlıklarının ani değişimi nedeniyle askerlik süresi içinde hemoroidle karşılaşabiliyorlar.
Dört derecesi var
Uygun beslenme, yani bağırsak çalıştıran yiyecekler yeme, hemoroiti tetikleyen yiyeceklerden kaçınma hemoroitle baş etmenin ilk yolu. Uygun beslenmenin yanı sıra yürüyüş ve hareket de önleyici olabiliyor. Ama bunların yetmediği durumlar da var. Hemoroitin dört derecesi var. Bir, iki ve üçüncü safhada olanlar ilaç tedavisinin yanı sıra, dondurarak tedavi ediliyor, lastikle damarlar bağlanıyor, elektrikle yakılıyor ve kızıl ötesi ışınla yakılıyor. Klasik yöntemler bunlar. Bu yöntemler sabah uygulandığında, hasta akşam eve gidebiliyor. Ameliyat ise, bu yöntemlerin netice vermeyeceği hastalarda uygulanıyor. Hiç tedavi uygulamayan örneğin yirmi yıllık hastalarda, o bölgenin sarkması durumunda ameliyat şart oluyor. Hastalığın dördüncü döneme kadar gelmesinin nedeni de; hastanın doktora gitmeden beklemesi ve süre içinde sarkmalar ve kanamaların oluşması. Hastalık kronikleşiyor ve kronik kansızlık baş gösteriyor.
Yavaş yavaş posadan fakir bir beslenme alışkanlığına geçiyor olmamız, rafine yiyecekler hemoroitin ortaya çıkışını artıyor. Rafine edilmemiş toz kepek, yoğurt, lifli yiyecekler baş etmemize yarıyor.
İç ve dış hemoroit
Hemoroit, anüs (makat) bölgesindeki toplardamarların varis gibi genişlemesi olarak tarif ediliyor. Klinik açıdan dış ve iç olmak üzere ikiye ayrılıyor. Dış, makatın kapanmasını sağlayan büzgen kasın hemen altındaki toplardamarların genişlemesiyle oluşuyor. İç ise büzgen kasın hemen üzerindeki toplardamarların genişlemesi sonucu ortaya çıkıyor. Tanı konan olguların büyük bölümünde iç ve dış hemoroite birlikte rastlanır. Olguların çoğunda hastalar makat bölgesinde dolgunluk ve yanma duygusundan yakınırlar; bazen makatta şiddetli kaşıntı da görülebilir. Kanama, en sık görülen komplikasyonudur. Hastaların bir bölümünde ilk belirti olarak ortaya çıkar ve hekime başvurmalarına neden olur.