"Tıbbı amaçlarınızın aracı yapamazsınız"
Yasayı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin cezaevi sorununa bakışının "tipik belgesi" olarak nitelendiren Bakkalcı, "yasanın 57. hükümet zamanında hazırlandığını ancak 58. hükümet döneminde kabul edildiğini" hatırlatarak, "Siyasi sorumluluğu da bu hükümete aittir" dedi.
Yasanın son halini görmediğini ve değerlendirmesini tasarıyı temel alarak yaptığını hatırlatan Dr. Metin Bakkalcı, "Taslakta, insanlığın bugüne kadar elde ettiği bütün bilimsel birikimleri ve insani değerleri yok sayan bir yaklaşım var. Son derece mekanik olan bu yaklaşım kabul edilemez" dedi.
"Hekimin bağımsızlığı, mesleğini yerine getirebilmesi için ön koşuldur. Tıbbı kendi istekleriniz doğrultusunda araç haline getirirseniz, orada hekimlik mesleği yok olur" diyen Bakkalcı, söz konusu düzenlemeyle "zorla beslemenin" de önünün açıldığını vurguladı.
Bakkalcı, "Yapılması gereken aslında, hekimlik mesleğinin bağımsız uygulamasını güvence altına almakken, bunun tam tersi bir hadise gerçekleştirilmiş oluyor" diye konuştu.
Yaşam yasayı kadük bırakacak
"Biz şuna inanıyoruz ki, bilimi hiçbir şekilde yasal düzenlemelerde yönlendirmek mümkün değildir" diye konuşan TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Bakkalcı, gündelik yaşamda bazı gerilimler yaşansa da hekim olarak görevlerini yerine getireceklerini belitti.
Bakkalcı, şöyle konuştu: "Yasal düzenlemeyle mesleğimizin temel ilkeleri arasında gerilimler yaşanacak. Ancak, meslektaşlarımız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mesleğimizin temel ilkeleri çerçevesinde mesleklerini yerine getirecektir. Bu yasa yaşamda kadük kalmaya mahkum bir yasadır" (BB)