Fotoğraf: Sendika.org
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Serpil Kemalbay, ev kadınlarının ev içinde sarf ettiği emeğe dikkat çekerek, ev kadınlarına sigorta ve emeklilik hakkı tanınmasını istedi.
Kemalbay, cinsiyetçi iş bölümüne bağlı olarak “ev kadınlarının” sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekti ve şöyle dedi:
“Kadınlara verilen ücretlerin düşüklüğü, işlerin eğreti olması, kamusal kreş ve bakım hizmetlerine erişemeyişi kadınları ev içi rolleri kabul etmeye itmekte; çocuklara, bakıma muhtaç yaşlı, hasta, engelli bireylere bakmaya mecbur kılmaktadır.
‘Erkek egemen anlayış kadının ev içi rolünü pekiştiriyor’
“Kadınlar evi çekip çevirirken bütün ailenin yükünü sırtlanmakta, temizlikten, yemek yapmaya, çocukların eğitiminden, alışverişe, bakım hizmetine her gün yeniden üretim işlerinin bütün aşamalarını yerine getirmektedirler. Kadınların görünmeyen emeği üzerine kurulan bu düzen, erkek egemen anlayışla şekillenen kadının ev içi rollerini de pekiştirmektedir.”
“Ev kadınlarının emeklerinin bir karşılığı olmadığı gibi, sosyal güvenlik hakları ya yoktur ya da ‘kocaya veya babaya bağımlı’ olarak bulunuyor. Eşi işsiz ya da güvencesiz ev kadının da sosyal güvenlik hakları bulunmuyor. Önemli bir üretim alanı olan evlerde ev kazaları adı altında görünmez kılınan çalışmaya bağlı kazalar ve hastalıklar yaşanmaktadır. Ev içi şiddet de yine ev kadınlarının karşı karşıya bulunduğu en ciddi tehlikelerdendir. Türkiye’de her gün en az bir kadın erkek şiddeti ile yaşamını yitirmektedir. Bunların önemli bir bölümü eş ya da birinci derece akrabalarından yani ev içi şiddetten kaynaklanmaktadır.”
‘Ev kadınları haftada 74 saat ev işi yapıyor’
“Türkiye’de iş yasasına göre haftada çalışma süresi 45 saattir. Kadınların ev içi mesaisinin uzunluğuyla kıyasladığımızda kadınlara ne kadar büyük bir karşılıksız emek harcadığını görebiliriz.
"Türkiye’de bir araştırmaya göre ev kadınların yaklaşık 69.2’si ev işlerini bir yardımcı olmadan tek başına yapmaktadır. İngiltere’de bir sigorta şirketinin yapmış olduğu araştırmaya göre kadınlar ev işleri ve çocuk bakımı için haftada ortalama 74 saat vakit harcadıklarını göstermiştir. Bir ev içerisinde yapılan temel işler; yemek, temizlik, ütü, çocuk bakımı gibi işler profesyonel istihdam alanında ayrı ayrı adlandırılan iş kollarıdır. Hane içinde yapılan işler sayısız işkolunda yapılan işlere bedeldir.
"Evdeki üretimin piyasa karşılığı, çamaşırhane, çocuk yuvası, huzur evi, hasta, yaşlı, engelli bakım merkezi, kuru temizleme, lokanta, sağlık merkezi ve daha pek çok sektörde üretilmektedir.”
‘Evde bakım yardımı mükâfat değil sosyal hak olarak verilmeli’
“Evde bakım yardımı uygulaması kadınların emeğinin karşılığı olmamakla beraber, cinsiyetçi iş bölümünden ve kadın emeğinin görünmemesinden devletin yararlanmasının gösteriyor. Yardımlar kadınları bir nebze olsun rahatlatsa da 2.sınıf statülerini değiştirmiyor, hayatlarında kalıcı bir iyileşme yaratmıyor. O nedenle kadınlara yardım değil, sosyal, ekonomik, siyasal haklarına cinsiyetçiliğe maruz kalmadan erişme ve kullanma imkânları verilmelidir. Kadınlar yardım değil hak talep etmektedir.”
“Evde yakınlarına bakmakla fiilen yükümlü kılınan kadınlara aylık bağlanması ancak sigortalarının yapılmaması; güvenceli çalışma koşullarının oluşturulması konusunda öncelikli sorumluluğu olan devletin kendisinin güvencesiz çalışmayı benimsediği anlamına geliyor. Bu durum sadece bakım hizmeti veren kadınları değil, Türkiye’de güvencesiz koşullarda çalışan tüm işçileri ilgilendirmektedir.”
Kemalbay, son olarak şunları belirtti:
“Bu sebeple ülke genelindeki yoksulluğu aşmak, kadınların görünmeyen emeğini görmek ve tanımak için, kadınların toplumsal, siyasal, ekonomik hayata eşit katılımını sağlayıncaya kadar;
- Ev içinde bakıma muhtaç kişilere bakan yurttaşların şartlı yardım yerine tamamına sosyal bir hak olarak ücret ve sosyal güvenlik hakları verilmelidir.
- Tüm ev kadınlarının sigortalanması ve emeklilik hakkına kavuşması sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak sağlanmalıdır.”
(EMK)