* Çizim: Ercan Altuntaş
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) siyasetçilerin yargılandığı Kobanî davasının görülmesine bugün Sincan Cezaevi Adliyesi’ndeki Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Mahkeme bugün avukat beyanlarını aldıktan sonra sanık beyanlarına geçileceğini ifade etti, saat 17.30 gibi duruşmaya ara verildi. Duruşma, yarın sabah 09.30'da devam edecek.
Davada, 28'i tutuklu, 6'sı hakkında adli kontrol kararı, 75'i hakkında da yakalama kararı bulunan 108 kişi yargılanıyor.
TIKLAYIN - Kobanî davasında reddi hakim talebine ret
“6 - 8 Ekim Kobanî protestoları” olarak bilinen, 2014 yılındaki eylemlerle suçlanan siyasetçiler hakkında, 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
TIKLAYIN- HDP: Kobanî protestolarında aslında ne oldu?
TIKLAYIN - Demirtaş neyle suçlandı, gerçekler neydi?
“Soruşturmanın hedefi siyasi”
Bugün 10.30 civarında başlayan duruşmayı HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan, Mithat Sancar, milletvekilleri, parti yöneticileri ile avukatlar ve baro başkanları takip ediyor.
Reddi hakim taleplerinin reddine yönelik avukatların yaptığı itiraz, üst mahkeme tarafından reddedildi.
Sanık avukatları, bu karara dair beyanlarını sundular.
Avukat Günizi Satar, “2015’te emniyet tarafından hazırlanan araştırma tutanağı 8 Ocak 2021’te Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Kobanî davası iddianamesinin temelini oluşturdu. 2015’ten iddianame kabulüne kadar dosyaya emniyet tutanağı dışında hiçbir şey eklenmedi” dedi.
Avukat Maviş Aydın da “Soruşturmayı yeni şahıslara doğru genişletmesini gerektirecek yeni bilgi, belge gelmediği halde Savcı Ahmet Altun’un, kim tarafından, nerede hazırlandığı bilinmeyen liste üzerinden araştırma başlatması, soruşturmanın siyasal hedefinin olduğunu göstermektedir” diye konuştu.
Avukat Kenan Maçoğlu da soruşturma savcısının kim tarafından ne amaçla atandığını sorulmasını talep etti.
“Savcının unuttuğu belge kayıtlara geçti”
HDP Genel Merkezi'nin resmi online takip hesabından aktardığına göre, avukat Maçoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“HSK’ye müzekkere yazılarak İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak atanan Savcı Ahmet Altun’un atamasının neden iptal edildiğinin sorulmasını istiyoruz. Savcının kulağına fısıldayan birileri var. Bingöl’e, Bitlis’e, Patnos’a yazılar yazarak kendisine itirafçı arıyor. Bu çabalar sonuç vermiyor. Yüksekdağ ve Demirtaş tutuklanana kadar savcı herhangi bir delil sunup gizli tanık bulamıyor.
“Siz böyle ciddi bir iddianameyi kabul ediyorsunuz ama gizli tanığın nasıl bulunduğunu, ifadesinin nasıl alındığını sormuyorsunuz. Bunun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sorulmasını istiyoruz.
“Savcı Ahmet Altun, bu dosyaya dahil olur olmaz Demirtaş’ın 6-8 Ekim savunmasını istemiş. Aynı savcı aynı zamanda Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma savcısı. Ahmet Altun, kim tarafından ne amaçla atanmıştır bunun soruşturulmasını istiyoruz.
“Savcı dosyada bir belge unutmuş. Siz de incelemeden kabul etmişsiniz. Neyse ki bu artık kayıtlara geçti, kaybedilme şansı yok. Soruşturmaya müdahale eden bu belgede diyor ki; “Bu dosyaya çalışın ve HDP kapatma iddianamesinin temelini oluşturun.”
“HDP şiddetle suçlanamaz”
Avukat Zeynep Sedef Özdoğan, HDP’nin attığı tweetlerin AİHM tarafından “düşünce özgürlüğü” olarak kabul edildiğini hatırlatarak, “Sokak eylem alanıdır ve bu Anayasa tarafından güvence altına alınmıştır. Sokağa çıkın, demokratik haklarınızı kullanın çağrısı suç sayılamaz” dedi.
Özdoğan, HDP’nin şiddetle suçlanamayacağını belirterek, “HDP onlarca yıldır çözülemeyen Kürt sorunun çözümsüzlüğünü Meclis yoluyla çözmeye çalışıyor” dedi.
Avukat Benan Molu da yargılamanın Türkiye’nin ikinci büyük muhalefet partisini susturmaya yönelik olduğunu belirterek AİHM kararlarına dikkat çekti.
Molu, suçlama konusu yapılan eylemlerin çoğunun ifade özgürlüğü ve basın açıklamalarından oluştuğunu belirterek, AİHM’in bu konuda verdiği karara dikkat çekti.
“Avukatların taleplerinin reddine…”
Beyanların ardından mahkeme, savcılıktan mütalaa istedi. Savcı, “Sanık müdafilerinin sürekli olarak söz almak suretiyle, zaman zaman dosyaya gelmek suretiyle kendilerine verilen müdafi hakkını kötüye kullanarak söz hakkı kullandıklarını” ileri sürdü. Savcı, mahkeme heyetinin duruşmayı iyi yönetmediğini de savunarak, taleplerin reddedilmesini istedi.
Ara kararını açıklayan heyet, “Kerem Gökalp’in verdiği dilekçenin istenmesinin kabulü edilmesine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak tarihsiz olan evrakın bir örneği eklenmek suretiyle, bu evrakın mahkemede görülen dosyayla ilgisi bulunup bulunmadığının istenmesine, avukatların taleplerinin reddine, sanık savunmalarına devam edilmesine ve Ayhan Bilgen’in savunmasının alınmasına başlanmasına” karar verdi.
Kobane davasıAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla 7 ilde 82 kişi hakkında gözaltı kararı verilen Kobani eylemlerine ilişkin operasyon kapsamında akademisyen Cihan Erdal, Prof. Dr. Beyza Üstün ve Can Memiş de 25 Eylül 2020 Cuma günü gözaltına alındı. Kanada'daki Carleton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Erdal, tez araştırması kapsamında İstanbul'daydı. 2 Ekim 2020 Cuma günü Cihan Erdal HDP'nin gözaltına alınan eski MYK üyelerinin de aralarında olduğu 17 kişiyle birlikte tutuklandı. Soruşturma kapsamında toplamda 108 kişi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Bürosunca iddianame hazırlandı ve Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, hazırlanan Kobani iddianamesini kabul etti. İddianamede 27'si tutuklu, 6'sı hakkında adli kontrol kararı, 75'i hakkında da yakalama kararı bulunan 108 kişi için 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Ceza istenenler arasında HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da bulunuyor. İddianame, AİHM Büyük Daire'nin 22 Aralık 2020'de Demirtaş için verdiği "Derhal tahliye edilsin" kararından sekiz gün sonra, 30 Aralık 2020'de hazırlanmıştı. İddianameden İddianamede şu suçlamalara yer verildi: "Sanıkların terör olaylarını, başlamasında ve devamında sorumlu düzeyde organize etmeleri, örgütün talimat bütünlüğü içinde şiddetli sokak olayları şeklinde ülke geneline yayıp terör olaylarına kitlesel boyut kazandırmak için örgüte müzahir taban kitleye talimatlar vermiş olmaları, talimat aldıkları kişilerin örgüt içi pozisyonları, teşhis beyanlarının içeriği, talimatların uygulanış biçimleri ve iletildiği muhatapları, olaylarda inisiyatif almaları, ısrarlı şekilde kararları uygulama biçimleri, örgütün amaçları doğrultusunda aldıkları sorumlulukların ağırlıkları, olayları sorumlu düzeyde organize ettikleri anlaşılmıştır. "Şüpheliler hakkında örgüt adına bu yönde faaliyetler yürüttüklerine ilişkin yapılan diğer tüm tespitler birlikte dikkate alındığında, şüphelilerin PKK/KCK silahlı terör örgütünün sözde yöneticisi olarak kabul edilmeleri gerektiği, bu kabulün sonucu olarak TCK'nın 220/5. maddesi gereğince örgütün faaliyeti çerçevesinde işlendiği belirlenen bütün suçlardan bu madde gereğince ayrıca sorumlu oldukları tespit edilmiştir." Suçlamalar Olay tarihlerinde ülke genelindeki tüm eylemlerden sorumlu tutulan 108 kişiye yöneltilen suçlamalar şöyle: Birer kez "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", 37'şer kez "insan öldürme", 31'er kez "insan öldürmeye teşebbüs", 24'er kez "yağma", 38'er kez "alıkoyma", 1750'şer kez "alıkoymaya teşebbüs", 397'şer kez "yakarak mala zarar verme", 1060'ar kez "kamu malına zarar verme", 503'er kez "yakarak kamu malına zarar verme", 53'er kez "iş yeri dokunulmazlığını ihlal", 294'er kez "geceleyin iş yeri dokunulmazlığını ihlal", 26'şar kez "geceleyin açıktan hırsızlık", 20'şer kez "açıktan hırsızlık", 114'er kez "hırsızlık", 272'şer kez "geceleyin hırsızlık", 5'er kez "basit yaralama", 43'er kez "silahla basit yaralama", 264'er kez "kamu görevlisini silahla basit yaralama", 7'şer kez "kamu görevlisini kasten basit yaralama", birer kez "kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama", birer kez "kamu görevlisini kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama", 78'er kez "silahla kasten yaralama", 51'er kez "kamu görevlisini silahla yaralama", 3'er kez "iş ve çalışma hürriyetinin ihlali", 4'er kez "ibadethanelere zarar verme", birer kez "düşük yapmaya neden olma", 24'er kez "bayrak yakma", 25'er kez "5816 sayılı yasaya muhalefet" ve "suç işlemeye tahrik etmek". Sanıklar Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Selahattin Demirtaş, Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder, Gülfer Akkaya, Gülser Yıldırım, Gültan Kışanak, Ahmet Türk, Ali Ürküt, Alp Altınörs, Altan Tan, Ayhan Bilgen, Nazmi Gür, Ayla Akat Ata, Aysel Tuğluk, İbrahim Binici, Ayşe Yağcı, Nezir Çakan, Pervin Oduncu, Meryem Adıbelli, Mesut Bağcık, Bircan Yorulmaz, Bülent Barmaksız, Can Memiş, Cihan Erdal, Berfin Özgü Köse, Günay Kubilay, Dilek Yağlı, Emine Ayna, Emine Beyza Üstün, Mehmet Hatip Dicle, Ertuğrul Kürkçü, Yurdusev Özsökmenler, Arife Köse, Ayfer Kordu, Aynur Aşan, Ayşe Tonğuç, Azime Yılmaz, Bayram Yılmaz, Bergüzar Dumlu, Cemil Bayık, Ceylan Bağrıyanık, Cihan Ekin, Demir Çelik, Duran Kalkan, Elif Yıldırım, Emine Tekas, Emine Temel, Emrullah Cin, Engin Karaaslan, Enver Güngör, Ercan Arslan, Fatma Şenpınar, Fehman Hüseyin, Ferhat Aksu, Filis Arslan, Filiz Duman, Gönül Tepe, Gülseren Törün, Gülten Alataş, Gülüşan Eksen, Gülüzar Tural, Güzel İmecik, Hacire Ateş, Hatice Altınışık, Hülya Oran, İsmail Özden, İsmail Şengül, Kamuran Yüksek, Layika Gültekin, Leyla Söğüt Aydeniz, Mahmut Dora, Mazhar Öztürk, Mazlum Tekdağ, Abdulselam Demirkıran, Mehmet Taş, Mehmet Tören, Menafi Bayazit, Mızgın Arı, Murat Karayılan, Mustafa Karasu, Muzaffer Ayata, Nazlı Taşpınar, Neşe Baltaş, Nihal Ay, Nuriye Kesbir, Remzi Kartal, Rıza Altun, Ruken Karagöz, Sabiha Onar, Sabri Ok, Salih Akdoğan, Salih Müslüm Muhammed, Salman Kurtulan, Sara Aktaş, Sibel Akdeniz, Şenay Oruç, Ünal Ahmet Çelen, Yahya Figan, Yasemin Becerekli, Yusuf Koyuncu, Yüksel Baran, Zeki Çelik, Zeynep Karaman, Zeynep Ölbeci, Zübeyir Aydar. |
(AS)