Fotoğraf: Arşiv
Halkların Demokratik Partisi Kadın Meclisi, siyasal gelişmeleri değerlendirmek ve yeni döneme ilişkin politik mücadele hattı belirlemek üzere 29 Kasım 2022’deki genel toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı.
"Kürt kadınlara yönelik operasyonları durdurun"
Bildirge özetle şöyle:
“Başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyayı yeniden dizayn ederek kendi derinleşen krizlerinden çıkmayı hedefleyen erkek egemen ulus devlet yapılanmaları kadınların “jin, jiyan, azadî” isyanına çarpmıştır.
"Kadına yönelik şiddet ve katliamlara karşı İran’dan yükselen bu isyan, bugün tüm dünyada direniş ve mücadelenin sesi olmuştur. 25 Kasım’da sokakları dolduran kadınlara yönelik erkek-devlet şiddetinin bu kadar yoğunlaşmasının nedeni, bu sesten ve isyandan ne kadar korkulduğunun göstergesidir.
“25 Kasım’ın akabinde Kürt kadın hareketi olan TJA aktivistlerine yönelik gerçekleştirilen gözaltı operasyonu AKP-MHP iktidarının baskı ve zor aygıtlarıyla susturmak istediği kadınlara düşman ve saldırgan politikalarından bağımsız değildir. Ömrünü kadın özgürlük mücadelesine adayan Kürt kadınlar, bir kez daha AKP-MHP erkek egemen iktidarının hedefi olmuştur.
“Kürt kadınlara yönelik gerçekleştirilen gözaltı saldırıları Rojava ya Şengal’e yönelik gerçekleştirilen operasyonlardan bağımsız değildir. Dışarıda yürüttüğü Kürt düşmanlığını, içeride Kürt kadın mücadelesine yönelik saldırılarıyla devam ettiren iktidarın seçim startını savaş ve şiddet körükleyerek verdiği ortadadır.
“Bu saldırılar, güçlenen enternasyonal kadın mücadelesinden korkunun bir sonucudur. Kriminalize edilmek istenen; kadın mücadelesidir, “jin, jiyan, azadî” isyanımızdır. Yaratılan bu algıyı kabul etmiyoruz, reddediyoruz ve mücadelemize sahip çıkıyoruz.
Tecride karşı direnişteyiz!
“Derinleşerek devam eden tecrit ve savaş politikalarının esas hedefi kadın özgürlüğüne dayalı yeni yaşamın tüm dinamikleridir. İktidar, İmralı’da başlayan ve tüm cezaevlerine yayılan tecriti adeta bir yönetim rejimi haline getirmek istiyor. Cezaevleri bugün bu tecrit politikalarının uygulandığı merkezlerdir.
"Garibe Gezer’e yönelik uygulanan insanlık suçu bunun en açık göstergesidir. Çıkardıkları yasalarla, baskı ve şiddet politikaları ile kadınları susturmaya, sindirmeye çalışan iktidarın tecrit politikalarına karşı direnişi ve mücadeleyi büyütmekten başka bir yol yoktur. Nitekim bu politikaların hayata geçtiği İmralı cezaevinde Sayın Öcalan’ın CPT heyetiyle görüşmeyi reddetmesi de savaş politikalarına karşı bir tavırdır.
"İmralı tecrit sistemindeki hukuksuzluğa karşı uzun süredir kendisinden haber alınmayan Sayın Öcalan’a bir an evvel avukat görüşünün sağlanması çağrımızı her fırsatta yineleyeceğiz. Tecride karşı direnişimizden vazgeçmeyeceğiz!
"Savaş ve şiddetle seçimi kazanamayacaklar!"
"Ortadoğu’da küresel emperyal güçler tarafından yürütülen yeniden paylaşım savaşları kadınlar başta olmak üzere tüm demokratik güçleri hedef almaktadır. İçeride ve dışarda Kürtler ve kadınlar üzerinden yürüttüğü kirli savaş politikalarının onayını NATO’dan alan AKP-MHP iktidarı, kimyasal silah kullanımı dahil her tür savaş suçu şüphesini artık üstünde taşıyan bir iktidardır.
"Kadınlar yoksulluğa isyan ediyor"
"Savaş ve şiddet politikalarının bir sonucu olan ekonomik krizin bugün en ağırını kadınlar yaşamaktadır. Yoksulluk, işsizlik, açlıkla boğuşan kadınlar, yetmezmiş gibi erkeklere muhtaç hale getiriliyor.
"Ucuz işi gücü ya da kayıtsız çalıştırılan kadınların emeği görülmüyor, istihdam alanı yaratılmayan kadınlara bakım yükü dayatılıyor. İktidar kamusal alandan çekerek eve hapsettiği kadınlara emek düşmanı politikalarıyla ekonomik şiddetin en ağırını yaşatıyor. “Eşit işe eşdeğer ücret” diyen kadınlar yoksulluğa isyan ediyor.
“Kadın Meclisimiz siyasal süreci tüm boyutlarıyla tartışarak, örgütsel durum değerlendirmesi yaparak seçim sürecini de kapsayan kolektif bir planlamayı oluşturmuştur.
"Şiddette, yolsuzluğa, talana dayalı politikalara, yaşamımızı derinden etkileyen tecrit sonucu güçlenen savaş politikalarına ve savaşın beslediği yoksulluğa ve kadın katliamlarına karşı yeni yaşamı, özgürlüğü, eşit ve adil bir sistemi inşa etme kararlılığımızı ısrarla sürdürmeye devam edeceğiz."
(EMK)