Fotoğraf: MA
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan -Işık, cezaevindeki kanser hastası mahkûm Saadet Fırat’ın durumunu meclis gündemine taşıdı.
Orhan-Işık, Fırat’ın yaşadığı problemleri ele aldıktan sonra cezaevlerinde sağlık sorunları yaşayan mahkûmlara ilişkin İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi.
“Hasta mahpuslar sağlık hizmeti alamıyor”
Işık, verdiği önergede şu başlıkları öne çıkardı:
- Türkiye cezaevlerinde, kapasite aşırı doluluk oranları, uzun süren yargılama süreçleri ve haksız tutuklamalar nedeniyle adaletsiz birçok uygulama yaşanıyor ve cezaevlerinde tutulan yüzbinlerce kişinin yaşam koşulları insan onuruna aykırı bir şekilde ulusal ve uluslararası mevzuatın ihlaline neden oluyor.
- Hakkında herhangi bir hüküm verilmemiş on binlerce tutuklu çok fazla uzun sürelerle tutuklu kalıyor. Hasta tutukluların sağlık hakkı kapsamındaki talepleri tam olarak yerine getirilmediği için dönem dönem yaşam kayıpları yaşanıyor.
- Ağır hasta tutsakların cezaevi ve korona koşulları nedeniyle de sağlık hizmeti alamadığı biliniyor. Adalet Bakanlığı’nın cezaevinde yaşanan hukuk dışı koşullara son vermesi, mahpusların nitelikli sağlık hizmetinden yararlanmasını sağlaması anayasa, hukuk devleti ve uluslararası sözleşmelerin gereğidir.
Uluslararası Sözleşmeler hatırlatıldı
Işık, önergesinde cezaevlerindeki durumu özetledikten sonra Yemek borusu kanseri olan Saadet Fırat ile ilgili olan durumu da gündeme taşıdı:
- Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklu Saadet Fırat’ın sağlığı ve yaşam hakkı için kaygılı olan ailesi, avukatları ve hasta tutuklu alanında faaliyet gösteren insan hakları örgütlerinin kamuoyuna yansıyan görüşlerine göre; 55 yaşında, kanser hastası olan Fırat’ın yemek borusu kanseri hastası olduğu, bu nedenle hem radyoterapi hem de kemoterapi tedavisi görmesi gerektiği, tedavi süreci devam etmesi gerekirken cezaevine konulduğu ifade ediliyor.
- Yaklaşık 3 haftadır da sırt ağrıları, öksürük, göğüs ve kalp bölgesinde ağrı şikayetleri yaşayan bu ağrılarından kaynaklı olarak röntgen ve kalpte meydana gelen elektriksel faaliyetin kaydedilmesi için EKG çektirilmesi gerektiği ifade edilen, vücut direnci düşen, tahlil sonuçları kendisine iletilmeyen hasta tutuklu Fırat’ın hastalığının seyrinin nasıl devam ettiğinin bilinmediği, cezaevinde sağlıklı bir tedavi sürecinin olmayacağı ve acil tahliye edilmesi gerektiği, yargılamanın tutuksuz yapılması gerektiği, bu nedenle Saadet Fırat’ın bir an önce tahliyesinin sağlanması ve tedavisinin dışarıda, ailesinin yanında devam ettirilmesi gerektiği de vurgulandı.
Işık önergenin sonunda ise komisyona şu çağrıyı yaptı:
“Saadet Fırat’ın yaşam ve sağlık haklarının korunması için komisyonun işkence iddialarını derhal gündemine alması, olayı tüm boyutları ile araştırmak üzere acil bir heyetin oluşturularak ilgili cezaevine gitmesi ve tüm taraflarla görüşerek bir rapor hazırlaması ve Uluslararası sözleşmelerin gereğidir.”
İHD: 1605 hasta mahpus var2017-2019 döneminde de 44 kişinin cezaevlerinde yaşamını yitirdiği kamuoyuna yansımıştır. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği ve İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre halen ölüm riski altında yüzlerce tutuklu ve hükümlü bulunuyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’nin verilerine göre; mahpusların sağlık ve iletişim hakları ihlal ediliyor, çeşitli disiplin suçları ile tecrit ve izolasyona tabi tutuluyorlar. Özellikle sağlık hakkı ihlalleri hâlâ devam ediyor. İHD’nin hapishanelerdeki ‘Ağır Hasta ve Hasta Mahpus Listesi 2020’verilerine göre, Türkiye hapishanelerinde halen 604’ü ağır 1.605 hasta mahpus bulunuyor. İHD’nin basına yansıyan ve avukat görüşmeleri ile tespit edilen verisine göre 2020 yılı başından Eylül 2022 dönemine kadar en az 140 tutuklu yaşamını yitirdi. |
(ED/EMK)