Hatay'ın Defne ilçesine bağlı Harbiye, kentin "çağlayanlar bölgesi" olarak biliniyor ve yüz yıllardır Antakya'nın su ihtiyacı buradan karşılanıyor.
Ancak 6 ve 20 Şubat depremleri sonrası Harbiyeliler, diğer birçok yerde olduğu gibi içme suyuna erişmede zorluk yaşıyor. Yurttaşlar, uzun su kuyruklarına mahkûm olmuş durumda.
Yerel kaynaklar, 11 Eylül'de, yeni eğitim öğretim yılının başladığı gün "Dükkan Abbud" bölgesindeki bir okulda yapılan su dağıtımına ilişkin görüntüleri bianet'e ulaştırdı.
Görüntülerde, bir koli 1,5 litrelik şişe su (6 adet) almak için yüzlerce yurttaşın kuyrukta beklediği görülüyor.
Kontrolsüz yıkımlar ve denetimsizlik
Halkevleri, depremin 200. gününde (25 Ağustos) paylaştığı Hatay Deprem Raporu'nda, kentte içme suyu ihtiyacının hala büyük ölçüde şişelenmiş su dağıtımlarıyla karşılandığını belirtirken, yıkım faaliyetleri nedeniyle zaten yetersiz olan su ve kanalizasyon hatlarının da tahrip olduğuna dikkat çekmişti.
Hatay Valiliği'nin, yıkım ve enkaz kaldırma çalışmalarının "yerinde yapılmadığı" yönündeki açıklamalarına rağmen birçok ekip, yerinde ayrıştırma yapıyor. Bu çalışmalar, halk ve çevre sağlığı sorunlarının yanı sıra altyapının zarar görmesine de yol açıyor.
bianet'e ulaşan Antakyalı bir yurttaş, yerinde ayrıştırma yapan ve su altyapısına zarar veren yıkım ekiplerinin görüntülerini paylaştı.
Defne/Sümerler'deki bir enkazda yerinde ayrıştırma yapan yıkım ekiplerinin boru hattını patlatması sonucu sağlam binaları su bastı. (Kolaj: bianet) |
Savaş'tan yıkım ekiplerine tepki
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da "belde ve köylerdeki en büyük sorun" olarak içme suyu sorununu işaret ediyor ve yıkım ekiplerinin su altyapısına zarar verdiğini belirtiyor.
TIKLAYIN - HATSU Genel Müdürü: İş yükümüz çok fazla, desteğe ihtiyacımız var
Hatay'dan yayın yapan HRT Akdeniz'in 8 Eylül'deki programında konuşan Savaş, su sorununa ilişkin şunları kaydetti:
"Yıkım ekipleri şunu bilsinler. O apartmandan elde ettikleri demirden en az 100 kat daha fazla aşağıda bizim yatırımımız var. Maliyet olarak. Sadece bizim içme suyumuzu patlatmıyorlar, TEDAŞ'a ve Enerjisa'ya da çok fazla zarar veriyorlar. Kanalizasyona, yağmur suyuna [kanallarına] zarar veriyorlar. Bazı yerlerde telekomünikasyon sistemine zarar veriyorlar. Bu altyapılar çok pahalı. Hatta bazı yerlerde [hatları] patlattıktan sonra oradan kaldırmış oldukları asfaltı geri koymuşlar. Alttan su patlak devam ediyor, üstüne asfaltla kapatmışlar. Yapmasınlar bunu."
(VC)