Geçen yıl mayıs ve haziran aylarında iki sayı çıkan, ardından Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun "küçüklere zararlı" olduğuna karar verdiği mizah dergisi Harakiri, bir yıl aradan sonra üçüncü sayısıyla tekrar bayilerde boy göstermeye başladı.
Bir yıl önce verilen ağır maddi ceza derginin yöneticilerini kapatma kararı almak zorunda bırakmıştı.
Harakiri'ye yönelik kararda "Türk halkını tembellik ve maceraperestliğe itmek" ve "İnsanları evlilik dışı ilişkiye özendirmek" gibi gerekçeler bulunuyordu.
Bu ay yeniden yayın hayatına dönmesi üzerine hemen Harakiri dergisinin yayın yönetmeni Kutlukhan Perker'i arayıp 2011'de boşanma oranının bir önceki yıla göre yüzde 1,3 artmasıyla ilgileri olup olmadığını sorduk.
Perker ilk iki sayının çıktığı 2011 Mayıs ve Haziran aylarına bakmamızı söyledi. Biz de TÜİK verilerinden baktık:
"2010 yılının II. Döneminde (Nisan-Mayıs-Haziran) 33.139 çift boşanırken, 2011 yılının II. Döneminde 33.702 çift boşanmıştır. Geçen yılın aynı dönemine göre boşanma sayısı yüzde 1,7 artmıştır."
563 çiftin boşanmasında parmağı olduğu şüphesine rağmen Perker'le konuşmamızı sürdürdük...
İlk iki sayıdaki tepkiler nasıldı?
Dergi beğenilmişti. Yurtdışından gelip gidenler, yayıncılardan, çizerlerden de ilgi görüyordu dergi. Türkiye'deki diğer mizah dergilerine oranla daha farklı duran bir dergi olduğu için çeşitli sorular soruyorlar, hikâyesini öğrenince de çok şaşırıyorlardı.
Hollandalılar mesela... Türk mizah dergileri tarihi üzerine büyük bir sergi yaptılar. Bu konudaki üretkenliğimiz onları çok şaşırtıyor. Avrupa'da Fransa'dan sonra en fazla dergi çıkaran biziz. İlk dergi Diyojen 1860'larda çıkmış...
Dolayısıyla ceza tarihimiz de eski...
O da ilgilerini çekiyor tabii. Düşünsenize, Abdülhamit'in burnunun çizilmesiyle başlayan süreç... Önce karikatürün çizilmesini yasaklıyor, sonra burun kelimesinin kullanılmasını yasaklıyor.
Ya da Kurtuluş Savaşı zamanı... Hem Refik Halid Karay'ın çıkardığı müttefikleri savunan mizah dergisi var hem de bağımsızlık savaşını destekleyen mizah dergileri çıkıyor. Kısacası, bizim tarihimizde çok önemlidir mizah dergileri. Bundan etkilenmişler. Büyük bir sergi ve kitap hazırladılar. Sergi Hollanda'da sürüyor.
Onlar Türkiye'ye geldiklerinde röportajlar, Leman, Uykusuz ve Penguen'le görüşmeler yaptılar. O sırada onlar da çok beğeniyordu Harakiri'yi.
Bir yıl sonra tekrar yayın kararını nasıl aldınız?
Geçen sene Muzır Kurulu'nun kararından sonra maddi olarak çok ağır bir yükümlülük oluştu. Dergideki yazar çizerlere nasıl para vereceğiz diye sıkıntı yaşadık. Dergidekiler para almadan da yazar çizeriz dediler ama prensip olarak uygun olmayacağı için kapatma kararı aldık.
Bir de cezaya ve nedenine şaşırdık tabii. Türk halkını maceraperestliğe ve tembelliğe teşvik etmek ve evlilik dışı ilişkiye özendirmek gibi şeyler vardı...
Kısacası, kapattık ama içimizde ukte kaldı. Kaliteli, çizginin önplana çıkarıldığı, baskının daha güzel yapıldığı tarzda bir dergi ihtiyacı da sürünce yeni bir dergi yapacağımıza buna devam edelim dedik.
Üçüncü sayıda ne gibi yenilikler var?
Bazı ilaveler de bulunduk. Bülent Arabacıoğlu En Kahraman Rıdvan'ı çizdi. Güzel bir sürpriz oldu herkes için. ABD'de çok iyi işler yapan Yıldıray Çınar'ı, ki daha önce Türkiye'de hiçbir mizah dergisine çizmemişti, kadromuza dahil ettik. Keza Kamil Masaracı çizmeye başladı. Aynı şekilde Cengiz Üstün çizdi. Yalnız mizah dergisi tarafını biraz daha öne çıkarmak için yazılardan feragat ettik, yazar sayısını azalttık.
Yayın politikasında bir farklılık olacak mı?
Dergi aynı çizgide olacak. Biz çizgi dergisi iddiasındaydık, bu da devam ediyor. Muzır Kurulu hoşlanmadı yaptıklarımızdan ama...
Yazarlara açılan davalar ne durumda?
Aslında üç öyküden dolayı ceza verildi. Daha sonra birini affettiler mahkemede. Diğerlerinin davası sürüyor. Biz zaten bu işleri yaparken Türk halkını tembellik ve maceraperestliğe teşvik ettiğimizi bilmiyorduk.
18 yaşında küçüklere satılmayacak kararı vardı?
O sadece ilk sayı içindi. Her sayı için ayrı veriliyor bu karar. Ama Muzır Kurulu üç kez poşete sokma kararı verirse bu kez tüm sayılar için otomatik olarak karar uygulanıyor. Biz bir hakkımızı yedik. Bu dergi 50 sene çıksa iki hakkımız var. İşimiz bayağı zor! (YY)