Oy sayımlarında usulsüzlük yapıldığını düşünen Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütleri Galatasaray Lisesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
“Hırsız var” ve “Ceylanpınar, Kağızman, Akdeniz… Halkın iradesi üzerinden kirli ellerinizi çekin” pankartlarının açıldığı açıklamada “AKP şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Hırsız AKP Kürdistan’dan defol” sloganları atıldı.
BDP İstanbul İl Örgütü Basın Sözcüsü Mehmet Akar “30 Mart seçimlerinden sonra AKP hükümetince demokrasiye karşı işlenen kirli müdahaleleri ve halkın iradesine karşı işlenen kimi olayları protesto için” bir araya geldiklerini belirtti. Ceylanpınar’daki protesto yasağına da tepki gösterilen açıklamada haklar için mücadelenin süreceği vurgulandı.
“Milli irade” vurgusu
BDP ve HDP İstanbul İl Örgütleri adına yapılan açıklamadan önce BDP Merkez Yürütme Kurulu üyesi Kemal Peköz, BDP İstanbul İl Eş Başkanı Emrullah Bingöl ve HDP İstanbul Eş Başkanı Şamil Altan konuşma yaptı. Konuşmalarda oyların sayılmasına yönelik usulsüzlük ve hakların korunmasına dair mücadele vurgusu vardı.
Kemal Peköz “Bazı yerlerde AKP’nin bazı yerlerde ise CHP ve MHP’nin işbirliği yaparak seçimde aldığımız başarıyı gölgeye çalışmaktalar” derken hakları için mücadele edeceklerini söyledi. AKP’ye ise şöyle seslendi.
“Milli iradeden bahsediyorlar. Milli irade sadece onlara oy veren insanların değil Türkiye’de yaşayan tüm hakların iradesidir.”
Emrullah Bingöl ise “BDP’nin yüzlerce oyla kazandığı Ceylanpınar, Ağrı, Viranşehir gibi onlarca merkezde her sayımda oylar kaybettirilerek kazanılmış olan belediye başkanlıkları gasp edilmek istenmektedir” derken bu durumun çözüm sürecine zarar vereceğini vurguladı.
Şamil Altan seçimlerin kaos ortamında devam ettiğini söyledi. Başbakan Erdoğan’ın seçim akşamı yaptığı konuşma ile ilgili “Mussolini’nin balkın konuşmalarını hatırlatan tavrı” benzetmesi yapan Altan, konuşmanın ardından “ilk icraatı Ceylanpınar’da OHAL ilan etmek oldu” diye devam etti.
"Devlet şiddetine son verilmeli"
BDP İstanbul İl Örgütü Basın Sözcüsü Mehmet Akar’ın okuduğu açıklamada şu ifadeler öne çıktı:
"...Seçimle kazanamadığı birçok il ve ilçede kirli tezgahlar kurarak sonuç almaya çalışan AKP, Kürt halkı başta olmak üzere ezilen halkların, emekçilerin, toplumsal kesimlerin iradesini hiçe saydığını açıkça ortaya koymaktadır." "Ceylanpınar'da halkın sandıklardan çıkan iradesini hiçe sayan AKP iktidarı, buna karşı demokratik tepkisini ortaya koyan halka pervasızca saldırmaktan çekinmemiş, bu saldırılarda gerici çete unsurlarıyla birlikte hareket ettiği ayyuka çıkmış bulunmaktadır. İlçe genelinde OHAL ilan edilmesi ve her türlü demokratik eylemin yasaklanmış olması, AKP demokrasisinin Kürdistan halkına reva gördüğü politikanın demokrasi değil, faşizan bir diktatörlük olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır." "Benzer uygulamaların gerçekleştiği Viranşehir, Kağızman, Norşin, Ahlat, Gevaş, Ağrı ve Birecik'te Kürdistan halkının tüm baskı uygulamalarına rağmen gösterdiği özgürlük iradesi hiçe sayılmış, antidemokratik ve kirli birçok yöntemle halkımızın oyları gasp edilmek istenmiştir. Ancak demokrasiyi, hukuku, adaleti ayaklar altına alan bu kirli oyunlara karşı halkımız, her alanda kitlesel bir karşı koyuş gerçekleştirerek direnişe geçmiştir..." "Başta Ceylanpınar, Gevaş, Ahlat, Norşin, Ağrı, Birecik, Akdeniz ve Kağızman olmak üzere; iradesine sahip çıkarak direnen halkımıza karşı kullanılan devlet şiddeti sona erdirilmediği ve seçim sonuçlarına dair kirli tezgahlardan vazgeçilmediği sürece, yaşadığımız ve örgütlü olduğumuz her alanda; Kürdistan'da ve metropollerde duyarsız kalmayacağımızı ve sokaklara çıkarak demokratik tepkimizi ortaya koyacağımızı burada bir kez daha ifade ediyoruz. "...Unutulmamalıdır ki, kalıcı barış ve demokratik bir ülkede yaşamın başlıca koşulu, başta Kürt halkı olmak üzere tüm halkların,inançların ve ezilen toplumsal kesimlerin özgür iradesinin gerçekleşmesinden geçmektedir. Bu temelde, Kürdistan'ın birçok il ve ilçesinde sürmekte olan halk iradesinin gaspına; oy hırsızlarına karşı en temel demokratik haklarını kullanan halka dönük saldırılara ve uygulanan devlet şiddetine derhal son verilmelidir." (BK) |