Türkiye İnsan Hakları Vakfı(TİHV) İzmir'in 8-11 Aralık tarihlerinde düzenlediği 3. İnsan Hakları Belgesel Film Günleri'nde gösterimleri yapılacak filmler, Türkiye'deki belirgin insan hakları ihlallerini göz önüne alarak oluşturulmuş bir seçki sunuyor.
Etkinlik 8 Aralık Cumartesi günü "Kapıdaki Ses" filmiyle başlayacak. Halil Fırat Yazar ve Metin Çelik'in yönettiği film, KCK operasyonları ve bundan sonraki çıkmazı anlatmaya çalışıyor.
Bir diğer çalışma ise Ersin Çelik'in yönettiği "Gerçekleri Yazdım-Lice Defteri". Çelik, Diyarbakır'da Ahmet Tektaş isimli bir yurttaşın tuttuğu günlüğe ve onun yaşam öyküsüne odaklanıyor.
Yönetmenliğini Rodi Yüzbaş'ın yaptığı ve masal odaklı "Maya", Mizgin Müjde Arslan'ın yönettiği "Ben Uçtum Sen Kaldın" ile Veysi Altay'ın yönettiği, 1990-1995 yılları arasındaki Cizre'deki faili meçhullere dikkat çeken "Faili Devlet", ilk günün diğer seyirlikleri. Belgesel bitiminde yönetmenle söyleşi de etkinlik programında yer alıyor.
Ucube'den bugüne...
Başbakan talimatıyla yıktırılan Kars'taki barış heykelinin yıkım sürecini anlatan "Ucube", ikinci günün ilk filmi. İkinci olarak, "Işığa Özlem" isimli belgesel yer alıyor, konusu ise ilginç: "Şili'de üç bin metre yükseklikte dünyanın dört bir yanından gelmiş astronomlar Atacama çölünde yıldızları incelerken, kadınlar toprağı kazarak kaybolmuş yakınlarını arıyor."
Günün diğer belgeselleri ise "Beklemek", "Ana Dilim Nerede" ve "Ben, Sen, O".
"Ben, Sen, O" belgeselinin ekibiyle program bitiminde söyleşi yer alıyor. Programın üçüncü günü ise Deniz Koçak'ın yönetmenliğinde Ermeni komünist bir marangoz olan Sarkis Çerkezyan'ın hayatını anlatan "Yaşam Marangozu" ile başlıyor.
Yine Ömer Güneş'in çektiği ve mevsimlik fındık işçiliğinin zorluklarını anlatan 45 gün, Hüseyin Aydın'ın yönettiği "Dışardakiler", Ebubekir Çetinkaya'nın yönettiği "Yuva" ile HES'lerin can sıktığı yerlerden Erzurum Bağbaşı'ndaki süreci anlatan İ"şte Böyle" günün diğer seyirlikleri.
Ağlama anne güzel yerdeyim...
Belgesel film günlerinin son gösterimleri ise "800 Km Engelli" filmiyle Murat Erün'ün fiziksel engelli iki arkadaşın Muğla'ya yaptıkları onüç günlük yolculuğu anlatıyor.
"Kesik ve Evcilik" isimli belgesellerin yanı sıra son günün en önemli seyirliği bence yönetmenliğini Ümit Kıvanç'ın yaptığı, hala hesabı verilmeyen Roboski katliamını anlatan "Ağlama Anne, Güzel Yerdeyim" isimli belgesel.
Bir kısmını çeşitli film festivallerinde izlediğimiz bu yapımlara baktığımızda, insan hakları durumunun vahim boyutlarının her geçen sene daha da fazla kötüye giderek arttığını görmek üzücü ama ne olursa olsun bu filmler bize umut verebilir. O nedenle film festivalini yalnız bırakmamak gerek, şimdiden iyi seyirler. (UB/HK)