Sempozyumda, "Paranın gücünü kullanmak", "Etkili insan hakları komisyonları kurmak", "Cep telefonu: Eylem için haberleşme aracı", "Mağdurlar ihlal hikayelerini anlatırken onlara eşlik etmek" gibi çok çeşitli başlıklar altında toplam 35 atölye çalışması düzenleniyor.
Üç gün sürecek atölyelerde, insan hakları alanında yeni bir taktik denemiş olan "eğitici" sunucu ile ona destek sunucular, hangi taktikle, hangi alanda başarıya ulaştıklarını anlatıyor ve katılımcılarla tartışıyor.
Polis ve insan hakları
Bu sabah düzenlenen "Polis Teşkilatı: İnsan Hakları için sahadakilerin eğitimi" başlıklı atölyede, insan hakları alanında ulaşılması en zor gruplardan biri, polis teşkilatı tartışıldı.
Dünyanın birçok ülkesinde işkence ve kötü muamelenin çıkış noktası olan polis teşkilatının insan haklarına saygılı olabilmesi için ne gibi taktiklerin kullanılabileceği, insan haklarına "dirençli" olan polis teşkilatlarının direncinin nasıl kırılabileceği üzerine sorular soruldu; kullanılan "yeni taktik"lerden biri, Liberya Ulusal Polis Derneği'nden (LINLEA) Cecil Griffiths tarafından sunuldu.
Griffiths, Liberya polis teşkilatının siyasi amaçlarla kullanılmasının önüne geçmek için, buna karşı olan polislerin meslek örgütü olarak bir araya geldiğini anlattı.
Mesleki örgütün en önemli görevleri ise polis teşkilatına eğitim vermek, polislerin kendi kişisel sorunlarına sahip çıkmak ve bu şekilde insan haklarına saygılı profesyoneller olmalarını sağlamak.
Griffiths'den sonra söz alan Bulgaristan İşkence Mağdurlarına Yardım Merkezi'nden psikiyatr Mimosa Dimitrova, polis memurlarına yönelik işkence önleme eğitimleri üzerine konuştu.
Her iki konuşmacının sunumlarına ilişki, atölye sonrası görüşlerini aldığımız İstanbul Bilgi Üniversitesi (İBÜ) Hukuk Fakültesi öğretim görevlisi Lami Bertan Tokuzlu, Liberya örneğindeki "polisler için meslek örgütü" kurma uygulamasını şu anda Türkiye için pek gerçekçi bulmadığını söyledi.
Ancak Tokuzlu da, polis teşkilatının insan haklarına saygılı olması için eğitimin önemli olduğunu söyledi; teşkilatlarda şeffaflık ve denetim mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Polisler için mesleki örgüt: LINLEA örneği
Griffiths, iç savaş yaşayan Liberya'da, kendisinin de üyesi olduğu polis teşkilatında giderek yaygınlaşan suistimaller nedeniyle, personel müdürü ile işbirliği yaparak Liberya Polis Derneği'ni (LINLEA) kurdu.
LINLEA, polislerin eğitimden ve disiplinden yoksun olduğunu ve siyasi manipülasyona maruz kaldıklarını tespit etti.
Bu sorunları çözmek için yola koyulan LINLEA, polis memurları arasında profesyonelliği ve insan haklarına duyulan saygıyı arttırmak için şu taktikleri uygulamaya koydu:
* Polis teşkilatının siyasi amaçlarla kullanılmasının önüne geçmek için polislere eğitim sağlamak, yasaların daha etkili olarak uygulanması için çalışmak ve polisleri bir şebeke içerisinde bir araya getirmek.
* Şu anda 500 üyesi bulunan derneğe üye olmanın bir koşulu da aidat ödemek. Böylece, derneğe üye olmak kişisel bir yatırım haline geliyor.
* Üyeler, sertifikalı eğitimlerin yanı sıra, profesyonel ya da toplumsal sorunlar karşısında yardım gibi hizmetlerden yararlanma hakkına kavuşuyor.
* Üyelere haksız suçlamalarla karşılaştıklarında ya da bir yakınlarını kaybettiklerinde destek sağlanıyor.
* Bu yaklaşım sayesinde, bir yandan polis memurlarının o ana kadar karşılanmamış bazı ihtiyaçları gideriliyor, diğer yandan da, polisler, kendi alanlarında profesyonelleşmek ve insan haklarına karşı saygılı olmak konularında teşvik ediliyor.
Türkiye'de yeni başlayan devlet-NGO işbirliği
Atölyeyi izleyen Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi Lami Bertan Tokuzlu, üniversitenin İnsan Hakları Merkezi adına, özellikle mülteciler konusunda polislere eğitim veriyor.
Bianet'e konuşan Tokuzlu atölyeye ilişkin izlenimlerinin olumlu olduğunu söyledi.
Tokuzlu "Bu her şeyden önce polis eğitimi ile ilgili bir atölyeydi ve meselenin bu şekilde ele alınışı bizim için çok yeni, bu anlamda çok faydalı oldu. Aslında Türkiye'de de, devlet ile NGO'ların bir araya gelip işbirliği yapması yeni yeni başlayan bir konu. Ben bu Sempozyuma böyle bir eğitimden geliyorum" dedi.
Polislerin eğitimleri konusunun Türkiye için önem taşıdığını söyleyen Tokuzlu "İstediğiniz kadar üst düzey bir kurumsal yapı kurun, kanunları kabul edin, idari yargıyı geliştirin, sonuçta, örneğin mülteciler konusunda, polislerin eğitimi çok önemli" dedi.
Polisin bir mesleki örgüt kurması ve bu örgütün eğitim çalışmalarını yürütmesi açısından Tokuzlu'nun görüşleri şöyle:
"Şu anda Türkiye'de olan başka bir şey var: Türkiye'de polis eğitimlerini, polis teşkilatı içindeki eğitim bölümü düzenliyor. Liberya örneği, bizdeki yapılanma o şekilde gelişmediği için, burada pek uygulanamaz gibi geliyor bana. Bence çok gerekli de değil. Bizdeki eğitimlerin polis departmanı içinde olmasının finansman aktarabilme, eğitici bulma açısından birtakım avantajları var".
Tokuzlu, Türkiye'de polis teşkilatının insan haklarına saygılı davranması için eğitimin yanı sıra yanında iki noktanın önem taşıdığını düşünüyor:
"Saydamlık çok önemli. Polis içindeki insan hakları ihlallerini yıkmak için bir kere 'beyaz masalar' oluşturuluyor, vatandaşın şikayetlerini söyleyebileceği masalar. Ayrıca şehirlerde ve ilçelerde İnsan Hakları Kurulları oluşturuldu.
Bu 'beyaz masalardan' ve İnsan Hakları Kurullarından herkesin azami ölçüde ve aktif biçimde yararlanması gerekiyor. Eğer ihlallerle karşılaşan insanlar bunları gerekli bölümlere ve departmanlara para harcamadan ve kolayca aktarabiliyorsa bu çok önemli. Saydamlık yanında bir kontrol mekanizması oluşmasını da sağlayacaktır bu sistem". (YS/EÜ)