Adalet Bakanlığı’nın hakim ve savcılara yüzde 50’li indirimli silah kampanyasını değerlendiren Umut Vakfı’ndan Dr. Ayhan Akcan “Hukuku icra edenler silahlanırsa herkes silahlanır. Hukuku temsil edecek insanların, toplum önderi olarak bu konuda kararlı olmaları ve silahlanmayacaklarını bildirmeleri lazım” dedi.
Vatan gazetesinden Kemal Göktaş’ın haberine göre, Adalet Bakanlığı'nın, Ovacık Cumhuriyet Savcısı Murat Uzun'un silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin ardından başlattığı indirimli silah kampanyasında tabancaların dağıtımı başladı.
Yoğun ilgi gören kampanyaya 9 bin 771 hakim ve savcı başvuruda bulundu.
Yani hakim ve savcıların yüzde 80’i kampanyadan faydalandı.
“Demek ki karar verirken zorlanıyorlar”
Silahsızlanma konusunda çalışan Umut Vakfı’ndan Akcan “Hukuk adına hareket eden, yani hukuku icra eden grubun kendini korumak için silahlanması tezat bir durum” dedi ve şöyle konuştu:
“İndirimli silah kampanyasıyla savcı ve hakimler grubu silahlanırsa toplumun her kesiminin silahlanması doğal olur çünkü hukukun üstünlüğünü, uzlaşma kültürünü, demokrasiyi bu insanlar ortaya koyacak.
“Hukuku temsil edecek insanların, toplum önderi olarak bu konuda kararlı olmaları ve silahlanmayacaklarını bildirmeleri lazım. Ama talep de olduğuna göre demek ki tehdit ve korku altındalar.
“Bu durum, her ne kadar hukukun icrası için çalışsalar da, karar verirken zorlandıklarını, kendini koruma gereği hissettiklerini gösteriyor. Diğer yandan da devletin ve kolluk kuvvetlerinin hakim ve savcıları koruma konusunda bir güvenlik zafiyeti olduğunu düşündürüyor. Bu maalesef iyi bir şey değil.”
“Hukukçuların silahlanması siyasi iradeyi etkiler”
Akcan, devlet envanterinde şişkinlik olduğunda zaman zaman memurlara yönelik silah kampanyaları yapıldığını söylüyor.
“Asker ve polisler genelde silahları ucuza alıyor ve başkasına devrederken kar ediyor. Ama hakim ve savcıların böyle bir beklentisinin olduğunu düşünmüyorum.”
Şu an mecliste bir silah kanunu tasarısı olduğunu hatırlatan Akcan, hakim ve savcıların silahlanmasının siyasi iradeyi de etkilediğini düşünüyor.
“Örneğin tasarı tartışılırken milletvekillerinin silah taşımasını engelleyen bir cezası varsa, bunun bir kurul tarafından affedilebileceği gibi görüşler de ortaya çıkıyor ve maalesef taraf buluyor.” (ÇT)