Fotoğraf: HDP
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partinin genel merkezinde haftalık basın toplantısı düzenledi.
Günay, herkesi 26 Haziran’daki 5. Olağan Büyük Kongre’de HDP ile buluşmaya davet etti.
AKP-MHP iktidarının ülkenin geleceğini ve ekonomisini “savaş bütçesine kurban ettiğini” söyleyen Günay, ekonomik krizle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Halkın gündemi evine alamadığı ekmek”
“Savaş ekonomisiyle ülke kaynakları tüketiliyor. Denel bütçenin yaklaşık yüzde 30’unu bu alana harcamaktalar. Yani vatandaş olarak her 5 TL’mizin 1,5 TL’si silahlanma ve güvenlik harcamalarına gitmektedir. Savaş politikaları devam ettikçe halk yoksulluğa mahkum edilmektedir.
“Halkın gündemi savaş mı? Halkın gündemi evine alamadığı ekmek, sofrasındaki boş tencere. Bir damacana içme suyu yaklaşık 30 TL olmuş, şehirlerarası otobüs fiyatı uçak fiyatlarını geçmiş, araçlara benzin alınamıyor, tren yolculuğu bu ülkede lüks. Hal böyleyken toplumu savaş politikalarınızla kandıramazsınız.
“Ülkeyi siz mi yönetiyorsunuz, dış güçler mi?”
“Dün Erdoğan çıktı genişletilmiş il başkanları toplantısında bir konuşma yaptı. Yine utanmadan sıkılmadan halkın yaşadığı acılarla, yoksullukla alay ederek konuştu.
“Milletimiz ciddi bir hayat pahalılığı ile karşı karşıya, itirafında bulundu ama bu durumdan kendisi dışında herkesi sorumlu tuttu. Küresel güçler, fırsatçılar, stokçular… Sayın Erdoğan bu ülkeyi siz mi yönetiyorsunuz, dış güçler mi? Siz mi yönetiyorsunuz, fırsatçılar mı yönetiyor?
“Kimlerin kazandığı, kimlerin kaybettiği açık”
“Son olarak düşük faizli konut finansman paketi açıklayan AKP Genel Başkanının, 20 yıllık iktidarı süresince hep olduğu gibi, sırtı halka dönük, yüzü bütün endamıyla sermayeye, müteahhitlere, yandaşlara dönüktü.
“İnşaat sektörü için TÜİK’in dün açıkladığı maliyet endeksine göre 1 yıllık fark yüzde 100’ü aşmış durumdadır. Türkiye’nin her yerinde enkaz ve moloz görüntülerinin olduğu bir ortamda AKP Genel Başkanının açıkladığı paket manidardır.
“Açıklanan paketin öncelikle kimlere müjde olarak sunulduğunun, kimlere hiçbir şey ifade etmediğinin farkında olmak gerekiyor.
“Yaratılan iki Türkiye var: Bir yanda düşük faizle, ertelemeli ödeme imkanıyla, Kur Korumalı Mevduat hesaplarına yatırdıkları milyonlara verilen kur ve faiz garantileriyle daha fazla zenginleşen yandaşlar varken; diğer yanda açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamak zorunda bırakılan, AKP iktidarının enflasyon rekorlarına ve zam zulmü politikalarına ezdirilen Türkiye’nin emekçileri, çiftçileri, gençleri, kadınları var.
“Bir yanda 2022 yılının ilk çeyreğinde milyarlarca lira kar açıklayan büyük şirketler ve bankalar varken; diğer yanda ev ve araba almaları imkansız hale gelen, et ve süt alabilme derdi ve stresiyle boğuşan AKP iktidarının yarattığı yoksul halklar var. AKP iktidarının yarattığı bu tabloda kimlerin kazandığı, kimlerin kaybettiği açıktır.
“Bir haftada dış borç 80 milyar lira arttı”
“Düşman başına demeye bile dilimizin varmayacağı bir Hazine ve Maliye Bakanımız var. İki ay önce “Türk Lirası dibi gördü daha fazla değer kaybedemez.” şeklinde ibretlik bir açıklama yapmıştı. Bugün Türk Lirası iki ay öncesine göre yüzde 20 değer kaybetmiştir.
“1 dolar 15,32 TL seviyesine yükselmiştir. 1 haftada Türkiye’nin dış borcu 80 milyar TL artmıştır. Dibin de dibini görmeye devam ediyoruz.” (AS)