Şanlıurfa'daki Yaşamevi Kadın Dayanışma Merkezi kurucularından avukat Devran Melik, kızlarının cenazesini sahiplenmeyen Artuk ailesinin, basında çıkan haberler üzerine, defin işlemini bugün gerçekleştirdiğini söyledi.
Artuk'un avukatlığını üstlenmeye de hazırlanan Melik, Gülseren Artuk'un anatomik olarak bakire ve aynı zamanda beş aylık hamile olduğunu; cinayeti üstlenen yeğeninin de 15 yaşından küçük olduğu için ceza indirimlerinden faydalanabileceğini söyledi.
Yarın (Perşembe) Ceylanpınar'a gidip dava dosyasını almaya hazırlanan Melik, Şanlıurfa'da namus cinayetlerinin yaygınlığına dikkat çekti; sığınmaevlerine duyulan ihtiyacı vurguladı.
Çelişkilerin kenti Şanlıurfa
"Urfa çok çelişkili bir kent, Diyarbakır gibi değil. Feodal yapının baskısı, diğer kentlere göre çok daha yoğun yaşanıyor" diyen Melik, geleneklerin ve toplumsal baskısının etkisiyle namus cinayetlerinin de yaygın olduğunu belirtti.
Melik, Yaşamevi Kadın Dayanışma Merkezi'ni altı ay önce kurduklarını belirterek, altı ayda merkeze psikolojik ve hukuki destek almak üzere çok sayıda kadının başvurduğunu söyledi.
Şanlıurfa'da "sadece kadın politikası yaparak, kadın bakış açısıyla" faaliyet gösterecek bir sivil toplum kuruluşuna ihtiyaç duyulduğunu belirten Melik, "Kadınların sorunlarına uzun vadeli çözümler bulmaya çalışıyoruz. Kadının eğitilmesi ve bilinçlenmesi, sığınmaevlerinin ve danışma merkezlerinin açılması, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) bir an evvel yürürlüğe girmesi, çok önemli" dedi.
Melik faaliyetlerini ise, "eğitim çalışmaları yürütmek, kadınlara hukuki ve psikolojik danışmanlık hizmeti vermek, gerekli durumlarda ilgili kurum-kuruluşlara yönlendirmek" şeklinde özetledi.
Yeni kurulmuş bir dernek olduklarından henüz kadınlar arasında yeterince bilinmediklerini, buna rağmen çok sayıda başvuru aldıklarını söyleyen Melik, "Kısıtlı tanınırlığımıza rağmen, bize başvuran kadınların hayatlarındaki değişimden söz etmesi çok önemli" diye konuştu.
Yeğeni cinayeti üstlendi
Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde yaşayan 22 yaşındaki Gülseren Artuk, kimliğini açıklamadığı bir kişiden hamile kaldığı için, aile meclisinin aldığı kararla dün (Salı) öldürülmüştü. Kızını kurtarmak için araya giren anne Nurten Artuk da elinden yaralanmıştı.
Cinayetin ardından, Artuk'un Ceylanpınar Lisesi ikincisi sınıf öğrencisi olan yeğeni BA polise teslim olmuş ve cinayeti üstlenmişti. Artuk'un ağabeyleri Mustafa, Hüseyin ve Abdullatif Artuk da yeğen BA ile birlikte gözaltına alınmıştı. Zanlılar adliyeye sevk edilirken, cinayeti, Artuk'un büyük ağabeyi, 30 yaşındaki Mustafa Artuk'un işlemiş olabileceği ileri sürülmüştü.
Namus cinayetleri durmuyor
Adana'da Sakine Demir, İstanbul'da Nuran Halitoğulları ve Güldünya Tören, Kahramanmaraş'ta Naciye Atmaca, Mardin'de Şemse Allak, Diyarbakır'da Kadriye Demirel, Şanlıurfa'da ise Rabia Oğuz, Fatma Dağüstü, Hacer Felhan, Azize Kaya, Şemse Kaynak, Fatma Demir, Fatma Demirkan ve Gönül Aslan da aile meclisi kararıyla öldürülen kadınlardan sadece birkaçı. (BB)