İşten çıkarılan BEDAŞ [Beyoğlu Elektrik Dağıtım A.Ş.] işçileri Talimhane’deki BEDAŞ Genel Müdürlüğü önünde yaklaşık iki haftadır direniyor.
BEDAŞ direnişinin 15 günlük hikayesini ve 15 Ağustos'tan beklentilerini işçilerin kendilerinden dinlemek için, öğle saatlerine doğru Talimhane’deki BEDAŞ Genel Müdürlüğünün binasının önündeydik.
Cengiz-Kolin-Limak ortaklığı iki ay önce özelleştirilen BEDAŞ'ı devralınca açma-kesme ve sayaç okuma servislerinde çalışan 540 işçiyi işten çıkardı. İşçiler de 1 Ağustos'tan beri BEDAŞ önünde işe geri dönmek için direniyor. Polis 5 Ağustos'ta direnen işçilere gaz bombalarıyla saldırınca üç kişi yaralandı, 11 kişi de gözaltına alındı.
7 Ağustos sabahı BEDAŞ işçisi 32 yaşındaki epilepsi hastası Murat Göçmen SGK karşılamadığı için 70 lirası liralık ilacını alamayınca hayatını kaybetti. Bunun üzerine işçiler "Bu bir iş cinayetidir, sorumlusu da Cengiz-Kolin-Limak'tır" diyerek direnişlerini hayatını kaybeden işçiler için sürdüreceklerini açıkladılar. 12 Ağustos'ta Enerji-Sen Genel Başkanı Ali Duman, "BEDAŞ 15 Ağustos'a kadar kararını vermelidir. Ya hepimiz işimize geri alınacağız ya da eylemlerimize burada devam edeceğiz" dedi.
BEDAŞ önünde sakin bir gün
Binanın önünde bizi iki otobüs dolusu polis karşıladı. Orada bir direniş olduğunun ilk işaretiydi bu. Direnen işçiler çoğunlukla BEDAŞ’ın karşısında iki çayhanede oturuyorlar, ya da kaldırımda bekliyor.
Enerji-Sen Genel Başkanı Alişan Doğan’la konuşuyoruz.
“540 kişiyi işten çıkardıktan sonra 30-35 kişiyi işe alalım bu şekilde tatlıya bağlayalım diyorlar. Burada işten çıkarılan bir kişinin dahi işsiz kalmasını kabul edemeyiz. Tavrımızı da bu şekilde belirleyeceğiz,” diyor.
Doğan 15 Ağustos’ta işverenle yapılacak görüşmeye Enerji-Sen'in bağlı olduğu Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko'nun da katılacağını söylüyor. İşçilerin hepsi Beko'nun da görüşmelere katılmasının heyecanla tekrarlıyor.
Oban: Bizi açlıkla terbiye etmek istiyorlar
Okuma işçisi Kemal Oban’ı görüp yanına gidiyoruz, 5 Ağustos'ta tanışmıştık onunla. Oban da işverenin sadece 30-35 işçiyi işe geri alma planına değiniyor, “Yem atar gibi ya da rüşvet verir gibi öneriler yapılıyor. Bizi işsizlikle açlıkla terbiye etmek istiyorlar ama başaramayacaklar," diyor.
"Kaybettiğimiz arkadaşımız Murat'la ilgili işveren bir açıklama yapmadı. Çok etkilenmiş olsalardı parasını yatırırlardı. Halen son maaşlarımızı ödemediler, tazminatları da."
Özen: Amaç sendikanın tasfiyesi
Bilgin Özen Enerji-Sen Merkez Yönetim Kurulu üyesi, BEDAŞ’ta sayaç okuma işçisi olarak çalışıyordu. Özen 15 Ağustos görüşmesinden pek umutlu değil; “Bugüne dek sekiz görüşme oldu bir kere bile adım atmadılar” diyor.
“Yaklaşık 37-38 sendika yöneticisini toplamda 83 delegemizi işten attılar. Zaten 154 tane delegemiz var. Delegelerimizden geri kalanların büyük bir kısmı da arıza servisinde muhtemelen o servise yönelik de bir saldırı yapacaklar. Amaç sendikanın tasfiyesi.”
Dursun: “Herkes işe alınana kadar buradayız”
Direniş esas olarak Enerji-Sen önderliğinde sürüyorsa da işten atılan ve direnen işçiler arasında Türk-İş'e bağlı Tes-İş üyesi işçiler de bulunuyor.
Ali Dursun Tes-İş üyesi işçilerden biri, direniş için, herkes işini geri alsın diye buradayım” diyor.
“2003’ten beri BEDAŞ’tayım. Sefaköy’de açma-kapama’da çalışırken işten çıkarıldım. Direnişi sahiplenmek için buradayım. Tes-iş üyesiyim ama Tes-İş’in bu direnişe herhangi bir desteği yok. Onlar çalışarak eylem yapacağız dediler, ben de öyle bir direniş şeklinin olmadığını düşünüyorum bu yüzden de burada arkadaşlarımla birlikteyim. İşe devam ederek işini kaybeden insanların işini geri almasını nasıl sağlayacaksın? O da muğlak, çelişkili.”
BEDAŞ işçileri bir çağrı yapıyor: "Yarın (Perşembe) saat 10.30'da BEDAŞ önünde buluşma çağrımız var". (ST/HK)
Fotoğraflar: Batur Ozan Togay