Haberin Kürtçesi için tıklayın
Sevinç Özgüner İnsan Hakları, Barış ve Demokrasi Ödülü, bu yıl İstanbul Tabip Odası'nda düzenlenen anma ve ödül töreniyle Gezi tutuklularına verildi. Törende Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi ve Osman Kavala adına ödüllerini aileleri teslim aldı.
"Gezi tutukluları olmasaydı..."
Törende konuşan İstanbul Tabip Odası Başkanı Nergis Erdoğan, "Gezi tutukluları olmasaydı bugün ülkemizde gördüğümüz demokrasinin ve barışın kırıntılarını bile göremeyecektik muhtemelen" dedi.
Atalay: Umutsuzluğu hep beraber yatıştıracağız
Yapılan konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. Can Atalay'ın ödülünü anne ve babası Mustafa Atalay ve Şükran Atalay teslim aldı. Şükran Atalay, Can Atalay'ın mahpushaneden gönderdiği mesajı okudu.
Can Atalay mesajında, "Sevinç Özgüner mücadeleci bir sosyalist hekim olduğu için faşist kurşunlara hedef olmuştur. Tüm emektarlarımız gibi anısı yolumuzu aydınlatır, başımız anısı gibi diktir. Yalan yok memleket yine zor zamanlar yaşıyor. Enseyi karartmayacağız, memlekete küsmeyeceğiz. Umudu büyütecek, umutsuzluğu hep beraber yatıştıracağız. Beklenen günler, umutlu günler, ekmek gül ve hürriyet günleri ellerimizdedir" dedi.
Mater: Haklı olmanın iç huzurunu yaşıyoruz
Çiğdem Mater'in ödülünü Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan Ümit Biçer, Çiğdem Mater'in arkadaşı İlayda Gedik'e teslim etti. Gedik, Mater'in Bakırköy Kadın Kaplı Ceza İnfaz Kurumu'ndan gönderdiği mesajı okudu.
Mater, "Ne yazık ki bugün sizlerle olamıyor, kendi küçük evrenimden bildiriyorum. Sesinizi duyuyor, sesimizi duyduğunuzu hissediyor, biliyoruz. Haklı olmanın verdiği iç huzur var ya işte onu yaşıyoruz. Eşitlik, hak ve özgürlük taleplerimizi yükselte yükselte, neşeyle, kahkahayla, dayanışmayla, direnmeyle, mücadeleyle devam. Yakında görüşeceğiz" dedi.
Kavala: Mücadeleye devam edeceğiz
Osman Kavala'nın ödülü de eşi Ayşe Buğra tarafından alındı. Buğra, Kavala'nın mahpushaneden yolladığı mektubu okudu.
Kavala mektubu kısaca şöyle: "Sevinç Özgüner katledildiğinde ülkemiz son perdesi darbe olan karanlık bir dönemi yaşıyordu. Bütün baskılara, katliamlara rağmen yurttaşlarımız özgürlük talebinden vazgeçmediler. 1980 öncesi olanları aklımızda tutarak, o dönemde insan haklarını, hukuku ve demokrasiyi savunanlardan güç alarak ülkemizin demokrasi ve hukuk devleti olması için dayanışma içerisinde mücadeleye devam edeceğiz."
Ödülleri alan diğer Gezi tutukluları aileleri de yaptıkları konuşmalarda mücadeleyi sürdürme ve büyütmeye kararlı olduklarını söyledi.
(NT)