Gezi Direnişi 11. yılında da unutulmadı. Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla yüzler Taksim'de TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şube önünde toplandı. Hükümeti protesto etti, Gezi'de kaybedilenleri andı.
Ancak polis, sabah saatlerinden itibaren Taksim Meydanı'nı ve Gezi Parkı'nı abluka altına altı. Taksim ve Şişhane metro istasyonları kapatıldı. Polis ayrıca İstiklal Caddesi'ne giriş ve çıkışlara izin vermedi.
Bunun üzerine yüzlerce kişi Makina Mühendisleri Odası'nın bulunduğu İpek Sokak'ta bir araya. Burada da polis, sokağın iki yakasını tuttu.
Kitle “Karanlık gider, Gezi kalır” yazılı pankart arkasında bir araya geldi. Sık sık “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Gezi şehitleri ölümsüzdür”, “Gezi umuttur yargılanamaz” sloganları attı.
“Karanlık gider, Gezi kalır” pankartı açıldı, “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganları atılıyor. #Gezi11Yaşında pic.twitter.com/eFTouSL12K
— bianet (@bianet_org) May 31, 2024
“Gezi’de kaybettiğimiz herkes için buradayız” denilen eylemde Gezi Direnişi sırasında hayatının kaybedenler ve tuksaklarının isimleri okundu, fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşındı.
Gezi’de hayatını kaybedenler ile Gezi tutsaklarının isimleri okundu, “Gezi şehitleri ölümsüzdür” ve “Gezi umuttur, yargılanamaz” sloganları atıldı. #Gezi11Yaşında pic.twitter.com/tBQUIBQnTB
— bianet (@bianet_org) May 31, 2024
Basın açıklaması burada Taksim Dayanışması’ndan Akif Burak Atlar okudu.
Polis, TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şube’nin bulunduğu İpek Sokağı’nın girişini kapattı. Taksim Dayanışması’nın açıklaması okunuyor. #Gezi11Yaşında pic.twitter.com/2bUVqKZ9DB
— bianet (@bianet_org) May 31, 2024Gezi direnişi 11 yaşında, adalet yıllardır kayıp. 11 yıl önce bugün ülkemiz tarihinin en demokratik, en katılımcı, en barışçı, en feminist, en adaletli, en ekolojist, en genç, en renkli ve en mücadeleci halk hareketi, dünyadaki ve ülkemizdeki adaletsizliklere karşı Gezi Parkı'nda buluştu. Buluşmakla kalmadı, ülkemizin siyasal, toplumsal ve kültürel tarihinde silinemeyecek kadar derin ve gökkuşağı gibi renkli bir iz bıraktı. Meydanları dolduran milyonların direnişi tüm renkleriyle dirençliliği, kararlılığı, çok sesli bir ezgiyi, yeryüzü sofrasında sıcak bir paylaşımı, kardeşleşmeyi, umudu simgeledi.
Ancak Gezi Direnişi’ni bugün darbeyle, terörle ilişkilendirmek akılla, mantıkla, hukukla ve vicdanla izha edilemez. 'Adalet' mekanizmasını iktidarın siyasi emellerinin aracı haline getirmiş olmak ülkemize yapılan en büyük kötülüklerden biridir.
"Gezi davasında olduğu gibi, Kobani davasında olduğu gibi, Barış Akademisyenleri davalarında olduğu gibi, bu ülkenin meslek insanlarını, sivil toplum emekçilerini, siyasetçilerini, kadınlarını, öğrencilerini, adaletsizlik karşısında ses çıkaran herkesin birliğini yok etmek, sindirmek istiyorlar. Daha önce hakkında iki kez beraat kararı verilen Gezi davasındaki sözde delilleri yeniden kıymetlendiren; intikamcı, hukuk ve akıl dışı bir yargılama ile arkadaşlarımızın özgürlüklerini gasp edenlere, Geziyi kriminalize etme çabaları karşısında sessiz kalanlara eğip bükmeden şunu söylemek istiyoruz:
Gezi davasında haklarından somut tek bir delil bile olmadan 7 yıldır tutsak edilen Osman Kavala için verilen ağırlaştırılmış müebbet cezası, 2 yıldır hukuksuzca hapsedilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden için verilen 18’er yıllık hapis cezaları onanmış durumda.
‘Ağırlaştırılmış müebbet’ cezasının ne anlama geldiğini, 7 yılı aşan tutukluluğun mahiyetini ve tüm bunların tek bir manalı delil içermeyen keyfi mahkeme kararlarına dayandığını bildikleri halde suskun kalanların bu hukuksal kumpası kuranlardan bir farkı kalmamaktadır.
Gezi davasında yaşatılan bu haksızlığın son bulması için ses verin! Sessiz kalmak, görmezden gelmek bu haksızlığa, adaletsizliğe ortak olmaktır! Talebimiz kısa, net ve somuttur: Gezi adına hapiste tuttuğunuz herkesi derhal serbest bırakın! Serbest bırakmak zorundasınız çünkü bu dava öncesinde verilen beraat kararlarında da açıkça ifade edildiği gibi ortada gerçek anlamda bir ‘suç’ ya da ‘suçlu’ yoktur.
11 yıldır söylediklerimizi bugün de hatırlatıyoruz: Gezi direnişinin gerçekten görülmesi gereken bir davası, unutturmayacağı değerleri ve kayıpları var. Gezi direnişinin Berkin’in, Hasan Ferit’in, Ali İsmail’in, Ahmet’in, Mehmet’in, Abdo Can’ın, Medeni’nin, Ethem’in katillerinden ve azmettiricilerinden sorulacak bir hesabı var. Gezi direnişi bu ülkenin dünü değil, geleceğidir. Eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için sönmeyecek bir umut olmaya devam edecek. Karanlık gider, Gezi kalır."
Basın açıklamasının ardından “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganlarıyla eylem sona erdi. Toplanan kitle gözaltı olmadan dağıldı.
(AD)