Çizim: Zeynep Özatalay (Silivri'deki ilk Gezi Davası)
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin (istinaf), Gezi davasında Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ile Ayşe Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Ali Yiğit Ekmekçi ve Tayfun Kahraman’a verilen 18 yıllık cezayı onamasını dava avukatlarından Hürrem Sönmez bianet’e değerlendirdi.
Sönmez kararı niteliksiz ve siyasi olarak yorumladı. Bundan sonra sürecin Yargıtay nezdinde devam edeceği bilgisini verdi. Ancak kanunun önünde Yargıtay’a giden dosyalar için bir süre kısıtlaması olmadığı anlatarak sürecin uzun sürebileceğini söyledi.
Sönmez, istinaf mahkemesinin hükmünde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala hakkında verdiği karara hiç değinmediğini de ekledi. Ayrıca Ocak 2021’de aynı mahkemenin davada çıkan beraat kararını bozarak yeniden yargılamanın önünü açtığını da hatırlattı:
“Hukukun işlemediğinden neredeyse emin gibiydik ama sonuç itibariyle yine de Türkiye’de bazı hakimlerin hala hukuka bağlı kalıp kalmadığını merak ediyorduk. İstinaf kararıyla en azından bu daire bakımından kalmadığını, siyasi karar verdiğini, siyasi iktidarın yargıyı araçsallaştırmaya devam ettiğini görmüş olduk.
“Aslına bakarsanız ortada karar diye bir şey yok. Kişiler yönünden birer paragraflık hükümlerle delillerin hukuka uygun olduğu iddia etmişler. İlk derece mahkemesinin kararına özgü bir inceleme içermeksizin ve yargılananlar bakımından da ayrı ayrı bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmiş.
“AİHM’nin Osman Kavala hakkında verdiği karara dair herhangi bir hüküm kurulmamış. Bu konuda istinafın hiçbir değerlendirmesi yok. Sonuçta Türkiye hala AİHM’nin bir tarafı. İstinafın AİHM kararına değinmesi gerekirdi ki o karar sadece Osman Kavala’yı değil diğer yargılanan kişileri de ilgilendirir şekilde verilmiş bir hükümdü. Çünkü AİHM kararı Gezi eylemlerinde illiyet bağı kurulamayacağına ve anayasal hakkın kullanımından ibaret olduğuna dair tespitler içeriyordu. Dolayısıyla yargılanan diğer isimleri de kapsayan bir karardı. Ancak istinaf, AİHM’in kararına hiç değinmemiş."
Aynı daire iki farklı karar
“Bir de aynı dairenin daha önce verdiği yeniden yargılamanın önünü açan bir bozma kararı vardı. Ocak 2021’deki bu kararı veren heyetle dünkü kararı veren heyetteki iki üye aynı kişi.
“Kaldı ki 13 Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin ilk verdiği bozma kararındaki gerekliliklerine yerine getirmedi. Bu onama kararı, mahkemenin Ocak 2021’de kendi verdiği karara ilişkin bir inceleme dahi içermiyor.
“En azından istinafın önceki bozma kararına ilişkin yerel mahkemenin kararını irdelemesini, kararda değindiği hususları inceleyip sorgulamasını beklerdik. Konu dahi yapmamışlar. Son derece klişe bir gerekçeyle hukuka uygundur deyip cezaları onamışlar.
Dosya artık Yargıtay'da
“Dosya bundan sonra Yargıtay'a gidecek. Yargıtay incelemesi için herhangi bir süre sınırı yok. Ama tutuklulukla ilgili azami süreler var ve o sınır Osman Kavala bakımından zaten aşılmış durumda.
“Ortada Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını gerektiren bir AİHM kararı da var. Daha önce hem yargı hem siyasiler bu kararı tanımadıklarını ifade etmişlerdi. Dolayısıyla Yargıtay incelemesi için ‘Şu kadar sürede sonuçlandırılır’ gibi bir şey söyleyemiyoruz.
“Bekleyip Yargıtay aşamasında ne olacağını göreceğiz. Türkiye'de hala hakimler var mı, Türkiye'de bir hukuk kaldı mı, yaşayıp göreceğiz.”
"Kamuoyunun her şeyin farkında olması bizi rahatlatan tek nokta"
Hürrem Sönmez bu bilgilere ek, yaşananların politik yargılamalar olduğunun idrakinde olarak yollarına devam edeceklerini anlattı.
Sönmez “Tutuklu olan arkadaşlarımızın masumiyetinden yana hiçbir şüphe olmaması, hukuk işlemiyor bile olsa masumiyetlerin kesin olması ve kamuoyunun da bunun farkında olması bizi bu hususta rahatlatan tek nokta” dedi.
“Hukuk mücadelesine sonuna kadar devam edeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
TIKLAYIN - İstinaf, "Gezi Davası" cezalarını onadı
TIKLAYIN - Gezi'de karar: Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet, 7 kişiye 18 yıl hapis
(HA)