Bu durumun temelinde yatan nedeni ve bunun gündelik hayatımıza yansımasını Gey ve Lezbiyen Araştırmaları Dergisi Kaos GL'den Burcu Ersoy ve Umut Güner yanıtladı:
Cinsellik konusu Türkiye'de tartışıldığı zaman kamplaşmalara yol açan ya da çok az tartışılan konuların başında geliyor. Siz cinselliğe böyle yaklaşılmasını neye bağlıyorsunuz, bu durumu neyin göstergesi olarak görüyorsunuz?
Cinselliğin sadece heteroseksüel ilişki ve üremeye dayalı olarak yaşandığının varsayılması "evlilik" ile yaşanabilir kılınması, evlilik dışı her türlü cinsel edimin yasak ve "ahlak dışı" olarak nitelendirilmesi, toplumsal erkekliğin her alanda olduğu gibi cinsellik alanında da kadın üzerinde kurduğu baskı dolayısıyla kadın bedeninin namus kavramıyla ilişkilendirilmesi cinselliğin gündelik hayatta tartışılmasını engelliyor.
Heteroseksüel ilişkinin tek gerçek ilişki biçimi olarak değerlendirilmesi de, diğer cinsel yönelimlerin yok sayılması nedeniyle tartışma konusu bile olmuyor. Riyakar heteroseksüel ahlak cinselliği tabu olarak görürken eşcinselliği de sadece "cinsel edime" indirgiyor.
Cinselliğe görece temkinli yaklaşılmasının gündelik yaşamdaki yansımaları neler, günlük hayatımızı nasıl etkiliyor?
Toplumsal cinsiyet kimliklerini beslemekle beraber, cinselliği kadın için "gerdek gecesi" korkusu, erkek için "gerdek gecesi" zaferi olarak yaşanması, yani erkeğin iktidarını bir alanda tekrar üretmesine ve kadının aynı alanda edilgenleşmesine neden oluyor. Gündelik yaşamın her alanında erkeğin cinselliğini dillendirmesi erkekliğini yüceltirken kadın için ise küçük düşürücü oluyor.
Biz eşcinseller ise cinselliğimizi konuşmak bir yana yönelimimizi bile çoğu zaman kendimizden bile saklamak zorunda kalıyoruz. Toplumda cinsellik üzerindeki baskı, eşcinseller üzerinde çok daha fazla kendini hissettiriyor. Cinsel yönelimimizi kabul etme sürecimizdeki sancılarımızın yanında, kendimizle barışık yaşamayı başarsak bile bilgilenmek için ulaştığımız her dokümanda "sapık" olarak nitelendiriliyoruz. Cinsellik konusunda yaşanan psikolojik sorunların nedeni bireyin cinselliği veya kendisi değil, bu cinselliğin egemen ideoloji tarafından nasıl algılandığıyla ilgilidir.(HA/NK)