Yılan hikayesine dönen bir süreçle ilgili yeniden yazmak, aynı şeyleri bir daha söylemek hiç hoş değil.
Eğer bir yeniden ertelenmezse 1 Ekim 2008’de “Genel Sağlık Sigortası” tam anlamıyla uygulamaya girecek. “Herkese Sağlık ve Güvenli Gelecek Platformu” (HSGGP) toplumu ve yasayı uygulamaya geçirecek olanları uyarmayı sürdürüyor. Eylemler, kampanyalar, basın açıklamaları, toplu dikkat çekme ve kısmi direnişler gerçekleştiriliyor.
Herkesin “sağlığı ve geleceği için bir şeyler yapması” öneriliyor ve birlikte davranmaya davet ediliyor.
* * *
“Genel Sağlık Sigortası” iyi bir şey mi?
Pek çok kişi ve kurum buna dair düşüncelerini yazdı. Biz de defalarca yazdık. Sağlık hizmeti bir bedel karşılığı sunulunca amaç sapıyor. Sağlık hedeflenirken birden iş “ticarete ve para kazanmaya” dönüyor.
Dünyanın her yerinde böyle olmuş: GSS bir para toplama, sermayenin çoğaltılmasının aracı olmuş. Toplanan para, harcanması gereken yere yani sağlığa değil başka yerlere gitmiş. Bir ekonomik çarkı çevirip, dünyanın en büyük sektörlerinden birisi olan ticari sağlık sektörüne, uluslar ötesi ilaç ve tıp teknolojisi şirketlerinin kasalarına toplanan paraların akmasını sağlamış.
Hükümetler bütçelerinden değil belki ama ulusal kaynaklarının çok büyük bölümünü buralara aktarmak, durumunda kalmış. Üstelik bu sağlığı iyileştirmediği gibi tersine daha da sağlıksızlık getirmiş. Sonunda özelleşen sigorta şirketleri de bugün yaşadığımız “banka batışları” gibi batmışlar. Hükümetler onları kurtarmak için daha çok borçlanarak daha çok kaynak aktarmış.
* * *
HSGGP 1 Ekim öncesi açıklamasında, GSS’nin sağlık alanında yapacaklarına ilişkin şunları diyor:
- Aylık geliri asgari ücretin üçte birinden fazla olan bütün vatandaşların GSS primi ödemesini zorunlu kılacak,
- Sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkını prim ödeme zorunluluğuna bağlayacak,
- Özel sağlık sigortası yaptıracak parası olmayan vatandaşlara ancak asgari/sınırlı sağlık hizmeti sunacak,
- Primlerini ya da yüzde 30’dan başlayıp yüzde 300’e kadar çıkan “fark ücret”lerini ödeyemeyecek vatandaşları sağlık hizmetinden mahrum bırakacak,
- Kız çocukları 18 yaşını doldurduklarında, eğer öğrenci değillerse anne-babalarının sağlık sigortasından yararlanamayacak ve çalışmadığı koşulda sağlık hizmeti alamayacak.
Yaşanacak olumsuzluklar salt bunlar değil. Platform yasanın “gayri ahlâki” hükümler içerdiğini savunuyor ve “sermayenin sağlık ve emeklilik üzerinden daha fazla kâr talebi karşılanmakta” diyor.
* * *
Tam burada kamu adına ve kamu için görev yapan basının, hükümetler ve karar vericileri etkilemesi gerekiyor. Bunun için “kişisel sorunları” için yazıp çizdiğinden çok azını bile yapması yeterli olabilir.
Dünya küçüldü ve her şey herkesin gözünün önünde yaşanıyor, her şeye ilişkin, kayıt, tanıklık ve veriler ortada. Her şeyden önce aşka ülkelerde yaşanan örnekleri sergileyebilirler. Şili’de, Arjantin’de, Peru’da, Yunanistan’da, İtalya’da, ABD’de yaşanan örnekleri tanıklarıyla, somut sonuçlarıyla aktarabilirler.
GSS’ye itiraz edenlerin seslerine daha çok kulak verebilirler. Hastanelerde, sağlık kurumlarında, eczanelerde yaşananları, insanlar oradan evlerine gittiklerinde nelerin olduğunu sergileyebilirler.
Eğer bu ülkede GSS uygulanır ve söz edilen olumsuzluklar yaşanırsa, medya bundaki payı ve sorumluluğunu asla unutmamalıdır. (Ms/EÜ)