Dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle 27 Ekim 2008’de Antalya’da polis memuru Mehmet Ergin tarafından boynundan vurularak öldürülen Çağdaş Gemik’le ilgili görülen davada Yargıtay 1. Ceza Mahkemesi sanık polisin “olası kastla insan öldürmek” suçundan üst sınır olan 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılması yönünde karar verdi.
Gemik’in hayatını kaybetmesi üstüne tutuklanan Ergin, Antalya L Tipi Cezaevi’ne gönderilmiş, 4 Aralık 2012’de ise tahliye edilmişti.
Önce mahkeme Yargıtay’a direndi
bianet’e konuşan Gemik ailesinin avukatı Münip Ermiş, dava sürecinde yaşananları şöyle özetledi:
“Daha önce Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ‘olası kasıtla insan öldürmek’ suçlamasıyla verdiği 16 yıl 8 aylık ceza Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin ‘yaralama sonucu ölüme sebebiyet vermek’ kararıyla bozuldu.
“Ancak yerel mahkeme, ‘olası kasıtla insan öldürme’ kararında direndi. Bunun üstüne dosya Yargıtay Ceza Kurulu'na gitti. Kurulda çoğunluk oyuyla ‘yaralama sonucu ölüme sebebiyet vermekten ceza verilmelidir’ denildi ve yerel mahkemenin kararı bozuldu.
“Bu tip durumlarda Yargıtay Ceza Kurulu kararı olduğu için artık yerel mahkemenin direnme kararı vermesi mümkün olmadığı için en alt sınırdan 12 yıl ceza verildi.
“Bu durumlarda genellikle Yargıtay Ceza Kurulu kararından sonra Yargıtay 1. Dairesince yapılan temyiz incelemesi aslında temsili incelemedir. Yani usule uyulmuş mu uyulmamış mı, maddi hata var mı yok mu, ona bakılıyor.
Yargıtay adaletsizliği telafi etmeye çalıştı
“Biz Yargıtay kararından sonra 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne kafaya doğrudan ateş edildiyse, bu durumun öldürme kastını ortaya koyacağını söyledik.
“Mahkemenin adaleti sağlamak için en azından alt sınırdan uzaklaşarak üst sınıra yaklaşması gerektiğini ifade ettik. Çünkü alt sınır olduğu zaman 12 yıl veriliyor. İyi hal gibi gerekçelerle bu 10 yıla düşüyor. Cezanın da belli bir kısmı yatılıyor. Dolayısıyla 12 yıl ceza verilmesi sanığın tahliye edilmesi anlamına geliyor.
“Ancak tüm taleplerimize rağmen, yerel mahkeme alt sınırdan ceza verdi. Ben de alt sınırdan uzaklaşılması talebiyle temyize gittim. Bozulacağına dair hiç umudum yoktu. “Yargıtay 1. Ceza Dairesi, daha önceki kararı sanki kendisi vermemiş gibi, yerel mahkemeye alt sınırdan uzaklaş, üst sınırdan ceza ver dedi. Aynı dairenin kendi yaptığı adaletsizliği bir nebze telafi etmeye çalışmasıdır bu.
“Önce AYM, sonra AİHM”
“Bizim açımızdan olumlu ama baştan beri yapılanlar hukuk dışı. Yani en başta suçun tanımlaması hukuk dışı.
“Kasten insan öldürmenin hukukta karşılığı müebbet hapistir. Ne kadar ceza verileceğine bakacağız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına göre, burada yaşam hakkı ihlali söz konusu. Ceza belli olduktan sonra Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuracağım. Oradan da sonuç alınmaması halinde AİHM'e gideceğim.” (EKN)