Biz tarafsız değiliz
Televizyonumuz doğup büyüdüğüm Malatya'da ve ilçelerinde yayın yapıyor. Farklı bir anlayışa sahip bir yayın kuruluşuyuz. Yayın ilkesi anlamında, ilk kez tarafsız olmadığını yayın yoluyla ilan eden ilk televizyon olduğumuz kanısındayım.
"Güneş TV", çağdaş, laik, demokrat, Atatürk ilke ve devrimleri bağlı yayın ilkesi olan bir televizyon. Yayıncılıkta dokuzuncu yılımızdayız.
Demokratlar "sessiz" idi
Malatya farklı inanç ve görüşlere sahip bir bölge. Türkiye Cumhuriyetinin iki numaralı kurucusu İsmet Paşa Malatyalı. Veya Cumhurbaşkanı Turgut Özal'da. İki zıt anlayış. Bu örnekler Malatya'nın önemini ortaya çıkarttığı kanısındayım.
1993 yıllarında Malatya'da amatörce yayın yapan birkaç televizyon kuruluşu vardı. Bunlar yayıncılık anlamında bir kesimin sözcüsü durumundaydılar.
Toplumun diğer bir kesiminin ise sesi çıkmıyordu. Demokratlar, Laikler, Kemalistler adeta sesini duyuramıyorlardı. İşte tam da bu karmaşa içinde "Güneş" Televizyonu fikri çıktı.
Zor işe girmişiz
Televizyon yayıncılığı yapmak isteyen, ama yapamayan birkaç kişiden oluşan kurumu satın alarak bu işe başladık. Hiçbirimizin yayıncılık anlamında deneyimi yoktu. Beş arkadaşla birlikte işe başladık. İşe başlamamızla birlikte anladık ki çok zor bir işe girişmişiz.
Çevremizde deneyimli hiç kimse yoktu. Öyle ki bize sattıkları cihazların bir şeye yaramadığını kısa sürede anladık. Ama bu durum iflasla bizleri karşı karşıya bıraktı. Yola çıktığımız arkadaşlarımızın bir kısmı bizleri terk etti veya ilgilenmedi.
Borçlandık, cihaz aldık
Devren aldığımız ilk cihazların hepsini attık. Ciddi anlamda borçlanarak yeni cihazlar aldık. Artık deneyim de edinmiştik. Kısa sürede diğer kurumları, yayıncılık anlamında geride bıraktık.
Bugün gerek izlenme, gerekse reklam paydası anlamında en iyi televizyon olduğumuz kanısındayız. Çok yorulduk. Ama başardık.
"Malatya Güneş" savaş eki çıkardı
Gazete yayıncılığında henüz yeniyiz. "Malatya Güneş" adında haftalık gazete çıkarıyoruz. Yayın hayatına 2002'de başlayan gazetemizi, sekiz veya on sayfa olarak çıkarıyoruz. Gazete, yerel ağırlıklı haber ve araştırma yazılarına yer veriyor.
On köşe yazarının yazdığı gazetemizin yerel gazetelerden ayrılan yanı ise makaleleri. Bu yönüyle kendimizi yaygın medya ile yarışabilecek kabiliyette görüyoruz. İki hafta önce ilk defa gazetemiz bir savaş eki çıkarttı.
Bizim içinde iyi bir çalışma oldu. Gazete alanında hedefimiz günlük yayına dönmek.
Onlar yazıyor, biz sorumluyuz
Yerel basın mensubu olmanın bir çok zorluğu var. Yönetici olmak ise daha da zor. Habere taraf olanları çoğu kez bire bir tanıyorsunuz. Bu durum sizi zor durumda bırakıyor.
Yani yalnızca ekonomik sorunumuz yok. Çalışanların veya köşe yazarlarının yazdıkları haberlerinden bire bir biz yöneticiler sorumlu görülüyoruz. Bu durum başlı başına sorun.
İşçi, köylü kapımızı çalıyor
"Güneş" televizyonu olarak farklı bir yanımız ise halk nezdinde destek görmemiz. İnsanların gözünde farklı bir konumdayız. İşçi işten atıldığında, köylü su sorununda, yoksul yoksulluğunda kısacası insanlar sorunlarla karşı karşıya kaldığında, çaldığı kapı durumundayız.
Abartmıyorum, kuruluşumuzun ilk yıllarında insanlar, boynumuza sarılıp bizleri tebrik ederdi. Hala da öyle. Bir köye, ya da ilçeye gittiğimizde insanlar bizlere çok ilgi gösteriyor. Yayınlarımızda Alevi kültürüne yer veriyoruz.
"Güneş" boşluk doldurdu
Alevi inancında olan insanların bizlere gösterdiği sevgi ve saygı kelimelerle anlatılmaz. Ancak yaşamak gerekir. Yayına başladığımız yıllar göz önüne getirilirse, bu insanların bizlere gösterdiği sevgi anlaşılacağı kanısındayım.
Hiçbir televizyonda, kendi kültürlerinin bir parçası olan halk müziği veya semah gösterilerine rastlamayan bu insanların gözünde çok farklı bir konumdaydık. "Güneş" bu boşluğu dolduran bir yayın kuruluşu oldu.
Sorun teknik cihaz ve eleman
Televizyon yayıncılığının en zor yanı teknik eleman bulunmayışı. Buna bir de teknik cihaz sıkıntı eklenebilir. Çözüm kendi kendinizi yetiştirmekte geçiyor.
Kendi sorunlarınızı iyi tespit edip ona göre çözüm üretmek zorundasınız. Bunu bir başkasına bıraktığınızda daha da karmaşık bir durumla karşı karşıya kalıyorsunuz.
Hedefimiz "bir numara" olmak
Yayıncılıktan vazgeçmeyi birey olarak düşünmedim. Hatta yatırım da yapmaya devam ediyorum. Yola çıktığımızda birçok eksiğimiz vardı. Artık bunları aşmış durumdayız. Bir hedefimiz var. Daima bir numara olmak. Ne gerekiyorsa yapıyoruz.
Yayıncılıkla yaşantımızda bir çok değişiklik oldu. Yerelde çok tanınır duruma geliyorsunuz. Bazen bu durum hoşunuza gidiyor. Bazen de olumsuz yanları oluyor. Çalışma saatlerinizde bir standart olmadığı için özel yaşantınıza fazla zaman ayıramıyorsunuz.
Onlar için gazeteci daha saygın
Ailenize zaman ayırtamadığınız için ufak tefek sorunlar yaşıyorsunuz. Arkadaşlarımız, özellikte bu sektöre girmeden öncekiler fazla görüşemedikleri için sitemkar.
Televizyon yayıncılığı size toplumda saygın bir yer edinmenize aracı oluyor. Gazete yayıncılığı ile birlikte bu saygınlık daha da arttı. Toplum gözünde gazeteci, televizyoncudan daha da saygın bir konumda.
Televizyon ve gazetemiz aynı ortamda faaliyet gösteriyor. Hedefimizde radyo yayıncılığı da var. Şu anda bir radyo ile görüşüyoruz. Bunu da bünyemize kattığımızda yayıncılık anlamında istediğimiz noktaya geleceğimiz inancındayız.
Fazla amir memur ilişkisi yok
Kurumun başında yönetici olarak ben bulunuyorum. Ortaklarımdan Turgut Duman ile birlikte kurumu yönetiyoruz. Fiili olarak çalıştığımız için çalışanlarla fazla da amir memur ilişkisi içinde değiliz.
Bazen haber gidiyor, bazen elimde kamera çekim yapıyorum. Fotoğraf çekiyorum. Yaptığınız işten zevk aldığınızda başarı da peşinden geliyor.
Deneyimli eleman bulmak zor
Çalışanlar daha önceden bu sektörde çalışan kişiler değiller. Yetiştirmeye çalıştığımız veya yetiştirdiğimiz kişilerden oluşuyor. İletişim alanında eğitim almadıkları için çeşitli sorunlar yaşıyoruz.
Gazete çıkarmaya başladığımızda bir şeyi daha anladık. Oda haber yazımı konusunda ciddi eksiğimiz olduğuydu. Malatya'da deneyimli çalışan bulmak zor.
Bu hazzı hiçbir yerde almadım
Medya üzerinde sansür yok denemez. Yerel medya üzerinde bu daha da ağır. Örneğin kapatmalara baktığınızda, yerel medyanın daha da fazla kapatıldığını göreceksiniz. Anlatılacak çok şey var.
Birçok iş yaptım. İnşaatlarda çalıştım, öğretmenlik yaptım, pazarlama sektöründe çalıştım ve şirket yöneticiliği yaptım ama bu işi yaparken aldığım hazzı hiçbir işte almadım. Zor bir iş. Her şeye rağmen yayıncılık güzel bir iş. (DÖ/EÖ)