Gazeteciler ve basın meslek örgütleri, bugün Galatasaray Meydanı’nda Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve bianet raportörü Erol Önderoğlu ile gazeteci yazar Ahmet Nesin’in tutuklanması protesto etti. “Tutuklu meslektaşlarımız serbest bırakılsın” dedi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Basın Yayın ve Matbaa Çalışanları Sendikası’nın (Basın-İş) çağrısı üzerine saat 19.30’da gerçekleştirilen eyleme katılanlar arasında Ahmet Nesin'in eşi Hilal Nesin, sanatçı Ferhat Tunç, modacı Barbaros Şansal gibi isimler de yer aldı.
Gazeteci Ahmet Şık'ın okuduğu açıklamada, üç nöbetçi yayın yönetmeninin “tutuklanmalarına engel olacakları bir gerekçe olmadığı” belirtilerek tutuklandıkları vurgulandı.
7 Haziran seçimlerinden bu yana Cumhuriyet gazetesinden Can Dündar ve Erdem Gül ile 14 DİHA muhabirinin tutuklandığı, DİHA muhabiri Nedşm Türfent’in ölümle tehdit edildiği söylenirken, “Memleketin içinde bulunduğu hakikati anlatan gazeteciler hedef haline getirildi. Gazeteciler artık adliyelere gazete bürolarından daha çok gider oldu” denildi.
TİHV temsilcisi Efe: Dayanıştıkları için tutuklandılar
Eylemde Şebnem Korur Fincancı’nın başkanı olduğu Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe de söz aldı. Efe şöyle konuştu:
“Siyasetçileri, gazetecileri, düşünen, yazan mücadlee eden insanları, bodrumda katlettiklerinin tanıklığını yapan insan hakları savunucuları ve özgür basın çalışanları her türlü muameleye maruz kaldı. Üç arkadaşımız dayanışma gösterdikleri için tutuklandılar. Hem insan hakları mücadelesine hem de basına ağır bir darbe vurulmak istendi ama biz hiç bir zaman biat etmeyecğiez boyun eğmeyeceğiz. Arkadaşlarımızla mücadeleyi büyüterek devam ediceğiz.”
“Saray’ın basın danışmanı olmamızı istiyorlar”
Basın meslek örgütlerinin basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Dünkü tutuklama ile dayanışma ruhunun hedef alındığının farkındayız.
“Gazetecilik de tehlike altında. İktidar tüm gazetecileri Saray’ın basın danışmanı olarak görmek istiyor. Halkın haber hakkı için bunu reddediyoruz. Biat etmiyoruz.
“Bildiğimiz başka bir şey ise ancak ve ancak dayanışmayla mesleğimize ve gerçeğe sahip çıkacağımızdır.
“Bizler baskı altında tutulan, hapsedilen tüm meslektaşlarımızla dayanışma içinde olacağımızı bir kez daha duyuruyoruz. Adliye ve cezaevi önlerinde, sokaklarda adalet isteyeceğiz.
“Meslektaşlarımızı yalnız bırakmayacağız, dayanışmanın safında yer alacağız.” (ÇT)