İHD Genel Merkezi'nde yaptıkları basın toplantısında, bazı gazetelerin ve televizyon kanallarının olaylar karşısında takındığı belediye başkanlarını "linç etme" tavrını eleştiren Öndül ve Önen, durumu endişe verici bulduklarını belirttiler.
Ortak basın açıklamasında "Bazı köşe yazarları ve program yapımcıları olayları aktarırken güvenlik görevlisi ya da savcı gibi davranmaktadır, gazetecilik görevini kötüye kullanmaktadır" dendi.
Siyasi sorumluluk başkanlara ait
Geçtiğimiz birkaç yıl süresince demokratikleşme açısından meydana gelen olumlu gelişmelere dikkat çeken Öndül ve Önen, yine son dönemde artış gösteren şiddet olaylarını eleştirdi:
"Güvenlik görevlilerine yönelik saldırıları ve bu arada Diyarbakır'da karakol binasına yapılan ve bir bekçinin ölümüne neden olan saldırıyı bir kez daha kınıyoruz" diyen Öndül ve Önen, açıklamalarında dün İstanbul'da gerçekleşen ve sivil hedeflere yönelik bombalı saldırıların da insanlık suçu niteliğinde olduğunu vurguladı.
"Şiddet ortamına yeniden dönülmesinden büyük kaygı duyduğumuzu öncelikle belirtmek istiyoruz" diyen ve KONGRA-GEL'in barışı bozma kararını olumsuz bir gelişme olarak değerlendiren iki insan hakları savunucusunun açıklamalarında şu görüşlere yer verdi:
* İnsan hakları ve barış savunucuları açısından, başsağlığı ziyaretlerinin savaşı/şehitliği yüreklendirici değil, insan kayıpları karşısındaki, ölümler karşısındaki içten üzüntüyü ve çatışma ortamına tepkiyi yansıtması önemlidir.
* İçinde bulunduğumuz ortamda, taziyelerin böyle bir duyguyu çoğaltmasını ve çoğaltmasını ve bu duyguyla algılanmasını dileriz.
* Bu ziyaretin siyasi sorumluluğu kuşkusuz belediye başkanlarına aittir. Ancak bu olay, güvenlik güçlerinin görevlerini ifa ederken insan hakları hukuku ile bağdaşmayan eylemlerini ve gelişen olaylarda hükümetin sorumluluğunu perdelememelidir.
Hükümet Emniyet Müdürü'nün tavrından sorumludur
Hevsel Bahçeleri'nde 10 gün süren operasyon sırasında Diyarbakır Emniyet Müdürü Orhan Okur'un tavrını eleştiren Öndül ve Önen, bu konuda şu noktalara dikkat çekti:
* Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün Hevsel Bahçelerinin o tarihte yedi gün kuşatma altında tutulmasından kaynaklı şikayetleri yerinde görmek üzere gelen sivil toplum örgütü temsilcilerine ve Belediye Başkanlarına karşı sergilediği suçlayıcı tavır da, bu tavrın kaynaklandığı zihniyet de kabul edilemez.
* Eleştirmek ve denetlemek sivil toplum kuruluşlarının varlık nedenidir. Emniyet Müdürünün, sekiz bin insanın abluka altına alınmasına karşı sivil toplum örgüt temsilcileri tarafından dile getirilen duyarlılığı teröre destek olarak nitelemesi de kabul edilemez bir değerlendirmedir.
* Hükümet, emniyet müdürünün, görüşmeyi reddeden halkla bağları koparmaya yönelik bu tarzından sorumludur ve gereğini yapmalıdır.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Yavuz Önen, açıklamalarını "herkesi şiddete karşı durmaya, sorunları barış yolu ile çözmeye, insan hakları hukukuna saygı göstermeye ve sağ duyuya davet ediyoruz" çağrısı ile noktaladı. (YS/BB)