PKK yöneticilerinden Duran Kalkan'ın yaptığı açıklamayı haberleştiren Milliyet gazetesi muhabiri Namık Durukan ve Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi başkanı Murat Karayılan'la röportaj yaptıkları için Günlük gazetesi yetkilileri Filiz Koçali beraat ettiler.
Namık Durukan ve yazı işleri müdürü Hasan Çakkalkurt, Cumhuriyet savcısı Savaş Kırbaş'ın da mahkumiyet istediği İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davadan beraat ettiler.
PKK yöneticilerinden Duran Kalkan'ın Fırat Haber Ajansı'na (ANF) yaptığı açıklamayı "Genel Af Çıksa da Silah Bırakmayız" başlığıyla haberleştirdikleri ve yayımladıkları için 30 Temmuz 2009'dan beri yargılanıyorlardı.
Durukan ve Çakkalkurt'un "örgüt propagandası" yapmak iddiasıyla Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2. maddesinden 7,5 yıl hapisleri isteniyordu.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Zafer Başkurt, kararında, "Yazının haber niteliği taşıdığı, haber bütün olarak incelendiğinde örgüt propagandası suçunun unsurlarının bulunmadığı anlaşıldığına" yer verdi.
Durukan: Sanık olmak tedirgin ediyor
Tutuksuz sanık olarak yargılanan Durukan, son sözleri sorulduğunda da, yayın amacının haber vermek olduğunu, propaganda kastının olmadığını söyledi; "Basın özgürlüğü çerçevesinde tarafımdan yayımlanmıştır. Örgütün amacı haberde belirtilmiştir. Bu konudaki haber bir çok gazetede de yer almıştır. Suç kastim yoktur. Beraatimi isterim" dedi.
Bianet'e kararla ilgili açıklama yapan Durukan, "Herkes konuşuyor, tartışıyor, yayınlıyor. Sanık olmak, gelişmeleri izlerken ve haberleştirirken tedirginlik yaratıyor. Bakış açınızı da etkiliyor" şeklinde konuştu.
Kandil röportajına da beraat
Aynı suçlamayla yargılanan diğer iki gazeteci de, PKK'nin çatı örgütü olarak bilinen KCK'nın yetkilisi Murat Karayılan'la röportaj yapan Filiz Koçali, gazetenin yetkilileri Ramazan Pekgöz ve Ziya Çiçekçi'ydi.
Durukan'ın beraat etmesinden hemen sonra İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde karar duruşmasına çıkan Koçali ve Pekgöz de beraat ettiler.
Gazetenin 7, 8 ve 9 Ağustos 2009 tarihlerinde çıkan "Hasan Cemal'in istediğini yaptık", "Yaşar Kemal'e harfiyen katılıyorum" ve "Devlet bir adım atsın biz iki adım atarız" başlıklı röportaj kesitlerinde "örgüt propagandası yapıldığı" yapıldığı iddia ediliyor. Açıklamaların örgüt yetkilisinden kaynaklanması da suça gerekçe olarak gösteriliyor. (EÖ)