Odatv baskınının ardından Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne konulan gazeteci Müyesser Yıldız'ın Savcı Zekeriya Öz hakkında açtığı tazminat davasının duruşması Sirkeci Adliyesi 4'ncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmeye devam edildi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF), Basın Enstitüsü, Basın Konseyi başta olmak üzere 93 ulusal ve yerel meslek örgütünün oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) ve çok sayıda gazeteci Silivri Cezaevi'nde tutuklu Müyesser Yıldız'ın savcı Zekeriya Öz hakkında açtığı tazminat davasını izledi.
Zırhlı bir araçla Silivri Cezaevi'nden getirilen Müyesser Yıldız adliyeye gazetecilerin "Müyesser çıkacak, yine yazacak" sloganları arasında girdi.
Gazeteci Müyesser Yıldız, suç işlediği iddia edilen kamu görevlileri yerine, bağlı bulundukları "kuruma dava açılması"nı düzenleyen yasa nedeniyle, "devletten" şikayetçi oldu.
Yıldız, Ergenekon İddianamesinde yer alan telefon görüşmeleri ve kimlik bilgilerini "sanık ya da şüpheli" olmadığı halde deşifre eden Savcı Zekeriya Öz'e tazminat davası açmıştı. Ancak Yıldız, ilk duruşmadan iki gün sonra Odatv operasyonuyla tutuklanarak Silivri Cezaevine konulmuştu.
Müyesser Yıldız'ın duruşması 28 Temmuz saat 11.30'a ertelendi.
Duruşma sonrası basın mensuplarına açıklama yapan GÖP Dönem Başkanı ve Basın Enstitüsü Derneği Başkanı Ferai Tınç, "Ergenekon davası nedeniyle hapiste bulunan meslektaşımız Müyesser Yıldız'ın, savcı Zekeriya Öz hakkında açtığı davayı izlemeye geldik. Ergenekon iddianamelerinde kişisel belgelerin açıklanmasıyla ilgili olarak bir davası vardı" dedi.
Tınç'ın açıklamasındaki satırbaşları şöyle:
* Odatv'deki baskından sonra Ergenekon iddianamesine bağlanmalarına rağmen, iddianameleri hala hazır değil. Hangi suçla yattıklarını bilmiyorlar. Fakat kendilerine terörist muamelesi yapılıyor.
* Bugün Müyesser Yıldız'ın duruşmaya nasıl getirildiğini gördük. Zırhlı araçlar içinde ağır bir tecrit içinde getiriliyorlar.
* Silivri'deki meslektaşlarımızı ziyaret ettik. Ankara Sincan Cezaevi'nde ve Diyarbakır Cezaevi'nde yatan arkadaşlarımız için talepte bulunduk. Fakat maalesef Adalet Bakanlığı 'onlar terörist' diye izin vermedi. Gazetecilerin fikirlerinden, yazdıklarından, yaptıkları haberlerden ve kullandıkları resimlerden dolayı cezaevlerinde terörist suçlamasıyla susturuldukları bir dönemde yaşıyoruz. Biz cezaevlerine gitmek için başvurularımızı yineleyeceğiz, taleplerimizi yineleyeceğiz ve özgürlükleri elinden alınan meslektaşlarımızın yanında olmak için gerekli olan her adımı atacağız.
* Türkiye'de bugün 65 gazeteci çoğu da terör suçlamasıyla cezaevlerinde. Gazetecilerin düşüncelerini açıklamalarını engellenmesini, bu nedenle susturulmak için onların cezaevlerinde çeşitli hapis cezalarıyla tehdit edilerek mahkeme önüne bile çıkarılmadan tutuklanmalarını kınıyoruz ve derhal gazetecilerin cezaevlerinden çıkarılmalarını talep ediyoruz.