Avustralyalı Ermeni akademisyen Armen Gakavian, bir açıklama yaparak Radikal'e verdiği röportajda sözlerinin bağlamından koparıldığını, Ermeniler adına konuşmadığını ve Ermenilerin herhangi bir şey için özür dilemesi gerektiğini söylemediğini belirtti.
Gakavian'ın Türkiyeli aydınların özrü kampanyasının ardından Ermenilerin Türklere yönelik hareketleri nedeniyle özür dilediği bir metin hazırladığı yönünde haberler çıkmıştı.
Gakavian sadece dostları arasında Türkiyeli aydınlara teşekkürü içeren ve tartışılmak üzere dolaşan bir e-posta olduğunu söyledi ve "yeterli ilgi oluştuğu durumda" bu metnin kamuya açıklanma "olasılığı" bulunduğunu belirtti.
Gakavian, Today's Zaman gazetesinde çıkan haberin de bu yüzden gerçeği yansıtmadığını ekledi. Akademisyen, Radikal'in sorularına verdiği cevapların tam olarak yayınlandığını ama haber başlığı ve kullanılan fotoğrafın bağlamı saptırdığını öne sürdü.
Baskın Oran'ın ABD'den Denis Papazian'ın da ismini zikretmesi üzerine onun da girişimin içinde olduğu yolundaki yorumları da yalanlayan Gakavian, yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi:
"1 Şubat'ta Radikal gazetesinde yayınlanan bir röportajda Türkiyeli entelektüellerin başlattığı ve dünyanın farklı yerlerinden 30 binden fazla Türk'ün imzaladığı özür kampanyasıyla ilgili teşekkür ettim.
Türklerin bu özrünün sadece başlangıç olduğunu ve açıkça, Ermeni Soykırımı nedeniyle Türk devletinin özür dilemesi ve bunu tazmin edecek bir girişimde bulunması gerektiğini vurguladım.
Ayrıca, Türklerin özür dilemesine yönelik bazı arkadaşlarımın da katkısıyla kaleme aldığım ve tartışılmak üzere ortaya açacağım kişisel teşekkür metnimden de bahsettim. Fakat hiçbir zaman bir "karşı özür" hazırladığımızı ya da bir "karşı özür" için hazırlık planları yapıldığını söylemedim.
Röportajda, hiçbir zaman diğer Ermeniler adına konuştuğumu öne sürmedim veya Ermenilerin herhangi bir şey için özrü dilemesi gerektiğinden bahsetmedim. Sadece, daha geniş bir tartışmanın parçası olarak ASALA gibi gruplarca yürütülen Ermeni terörist faaliyetlerinin ahlaken (ve uluslararası hukuka göre) meşru olmadığı şeklindeki kişisel görüşümü ifade ettim.
Maalesef bu birkaç kelime bağlamından çıkartılarak verdiğim röportajın vurgusu ortadan kaldırıldı ve bu açıklamaya ihtiyaç oluştu. Art arda gelen çarpıtmalar ışığında, Türk medyasına bu açıklamaları yapmış olmaktan pişmanım ve gelecekte daha dikkatli davranacağım. Bazı Türklerden aldığım olumlu ya da olumsuz tepkiler, röportajda Ermeni Soykırımı hakkında yaptığım ana vurguların dürüst ve dikkatli Türk okuyucuların gözünden kaçmadığını gösteriyor."(EÜ)