Gazeteci örgütlerinin, aralarında Özgür Radyo eski Genel Yayın Koordinatörü Füsun Erdoğan, Atılım gazetesi yazarları Arif Çelebi ve Bayram Namaz’ın da bulunduğu sekiz sosyalistin tahliye taleplerinin yeniden reddedilmesine tepkisi sürüyor.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay, Basın Enstitüsü Derneği (IPI Türkiye) Başkanı Kadri Gürsel ile Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) davasından sekiz yıldır tutuklu bulunanların hala daha tahliye edilmemesini “hukuksuzluk” olarak değerlendirdi.
Abakay: Kalanlar rahatsız edenler
"Şimdi ÖYM’ler kaldırıldı. ‘Uzun tutukluluk sona erdi’ diye açıklamalar yapıldı. Tahliye edilen gazeteciler oldu. Ancak bu arada gördük ki, Hrant Dink cinayetine bulaşanlar, Malatya Zirve Yayınevi katliamcıları ve daha çok sayıda siyasi cinayet işleyenler bırakılıyor. Ancak sadece gazetecilik yaptıkları için, yazdıkları, çizdikleri için, iktidara, düzene muhalif oldukları için cezaevlerinde bulunan, Füsun Erdoğan, Arif Çelebi, Bayram Namaz ve aynı davalardan daha birçok kişi haksız ve hukuksuz şekilde cezaevlerinde adeta rehin tutuluyor.
"KCK basın davasından çok sayıda gazeteci arkadaşımız, meslektaşımız aynı şekilde cezaevlerindeler. Haksız ve hukuksuz şekilde içeride tutulan bu meslektaşlarımız, demokratik olmadığı, darbe ürünü, Olağanüstü Hal dönemlerinin mahkemesi olan, bu nedenle de kaldırılan ÖYM’de yargılandılar. ÖYM’ler hem hukuk dışı olduğu için kaldırılıyor. Ama verdiği kararlar nedeniyle sözünü ettiğim gazeteciler, normal mahkemelerde yargılanmış gibi muamele görecek ve cezaevlerinde kalacaklar. Bu kabul edilemez."
Önderoğlu: Kanunlar manipüle ediliyor
"Herkes biliyor ki, 6526 sayılı Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran ve tedbir amaçlı tutukluluğu beş yılla sınırlandıran düzenleme, Ergenekon ve diğer politik davalarda sadece uzun tutukluluğu değil vicdanların kaldırmadığı halde ısrar edilen diğer tüm ihlallere de son vermek için bir çıkış kapısıydı.
"Tüm ihlallerin 'Cemaat' yargısına yazıldığı bir süreçte, 'Gaye' davasının pür-ü pak görüldüğünü iddia etmek ancak bir şaka olabilir. MLKP davasında, Eylül 2006’ya ait gözaltı ve ev arama tutanaklarının, kamera kayıtlarının incelenmesi reddedilmişken verilen ağır cezalar ne kadar adil olabilir?
"300 sanıklı Ergenekon dosyasında kitlesel tahliye yaşanırken 26 sanıklı "Gaye" davasında tahliyelerin, ‘sanık ve eylemlerin çokluğu’na dayanılarak, üstelik de 7,5 yıllık tutukluluk hali zaten söz konusuyken 'AİHM nasıl olsa 10 yıla kadar izin veriyor' tespitinin arkasına saklanılarak reddedilmesi sadece ezber ve kolaycılık değil kanunların politik tasfiye için manipüle edilmesidir. Zirve, Ergenekon ve KCK için ne olduysa Füsun Erdoğan için bu uygulanmalıdır."
Gürsel: Hemen tahliye edilmeli
"Füsun Erdoğan'ın azami tutukluluk süresinin beş yıla indirildiği bir ortamda tahliye edilmesi gerekit. Erdoğan ile ilgili karar henüz Yargıtay’da onanmadı. Dolayısıyla neyle suçlandığına ve kim olduğuna bakılmaksızın tahliye edilmeli.
"Burada çifte standart devreye giriyor. Hükümet ve iktidarın menfaati açısından uygun yahut zararsız olanlar tahliye ediliyor. Konjonktürel yorumlar yapılıyor. Yargı da objektif davranmıyor. MLKP davasında da KCK’deki garip gerekçelerle tutukluluk süresi devam ettiriliyor.
"Füsun Erdoğan bizim için gazeteci. Yaptığı iş iktidar ve devlet odaklarını rahatsız ettiği için hedef alındı ve örgüt yöneticiliğinden mahkum edildi. Bu zamana kadar gazeteci olduğu için serbest bırakılması gerektiğini söyledik. Ama artık, kimliğinden bağımsız olarak her şekilde tahliye edilmesi gerekiyor çünkü onu mahkum edenlerin dahi onu içeride tutmaya hukuken hakkı yok."
Ne olmuştu?
ÖYM ve Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10. maddesiyle yetkili mahkemeler kapatıldı ve tutukluluk süresi beş yıla indi.
Yasa değişikliğinin ardından tahliye başvurusunda bulunan Ergenekon davası sanıkları tahliye edildi. İstanbul 1., 4., 8., 20., 21. Ağır Ceza Mahkemeleri tutuklulukta beş yıllık sürenin dolmuş olması ve dosyanın henüz Yargıtay incelemesine girmemesi gerekçeleri ile tahliye kararları verdi.
Zirve katliamı davası sanıkları ve Dink cinayeti davası sanığı Erhan Tuncel de aynı kanunla serbest kaldı.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin MLKP davasından tutuklu sekiz sosyalistin tahliye başvuruları ise reddedildi.
Diyarbakır KCK ana davası sanıklarının başvurusu reddedilirken KCK Avukatlar davasında tutuklu bulunan ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yapan dokuz avukat ile bir yazar ise tahliye edildi. (EA)