Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), "Soykırım inkarı"nı hapisle cezalandıran yasanın Fransa Anayasa Konseyi'nce iptal edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladılar; ifade özgürlüğüne sahip çıkma sırasının Türkiye'de olduğunu belirttiler.
Basın özgürlüğünü savunan Paris merkezli uluslararası örgüt, düzenlemenin Anayasaya aykırılıktan 28 Şubat'ta iptal edilmesiyle "ifade özgürlüğü ilkesinin ne kadar haklı dahi olsa belirli bir davaya kurban edilmemesi"nin olumlu olduğunu ifade etti.
"Ayrımcılığa, nefrete ve şiddete teşvik" 29 Temmuz 1881 tarihli Fransa Basın Kanunu'nun 24. Maddesinde hala bir suç olarak tanımlanıyor.
Yasal girişimin yol açtığı tehlikenin şimdilik giderildiğini açıklayan RSF, "Ancak girişim, Fransa'nın savunduğu demokratik değerlerin inanırlığına, insan hakları savunucularına ve Türkiye'deki Ermeni davasına bir kere zarar vermiş oldu. Tüm Fransa politik sınıfına sesleniyoruz; buna tekrar kalkışmayın. Son deneyim kesin olarak gösterdi ki, anma yasalarıyla resmi tarih oluşturmaktan vazgeçilmeli" açıklaması yaptı.
RSF, soykırımların cezalandırılmasını öngören düzenleme henüz Fransa Meclisi'ne ve Senatosu'na gelmeden önce yasaya karşı çıkmış, son olarak da parlamenterlere gönderdiği mektuplarla onları Anayasa Konseyi'ne itiraz etmeye çağırmıştı.
Reform sırası şimdi Türkiye'de
Öte yandan RSF, şimdi de Türkiyeli yetkililere seslenerek kendi tarihlerini karşılarına almalarını, "yabancı eller" çekildiğine göre Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi tarihi üzerindeki örtünün mutlaka kaldırması gerektiğini açıkladı.
Ermeni soykırımına inanan Türkiyeli yurttaşların artık mahkemeye çıkarılması korkusu yaşamaması gerektiğini vurgulayan RSF, "Türk milletine hakaret" başlıklı Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. Maddesi ve 1951 yılına ait 5816 Sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlara İlişkin Kanunun derhal değiştirilerek cezalandırmadan kaçınılmasının "asgari tutarlılığın bir gereği" olduğunu savundu. (IC)