IPS İletişim Vakfı'nın düzenlediği, Kadir Has Üniversitesi'nde gerçekleştirilen Okuldan Haber Odasına (OHO) 2014’ün ikinci gününde Bahçeşehir Üniversitesi Yeni Medya öğretim görevlisi Fırat Erdoğmuş, “Sosyal Medya ve Habercilik” başlıklı oturumda, güncel iletişim teknolojileri ve bilişim sistemleri hakkında konuştu.
“Kaç kişinin twitter hesabı var?” sorusuyla sunumuna başlayan Erdoğmuş, kişisel twitter hesabından “#OHO14 bünyesindeki Sosyal Medya ve Habercilik atölyesine katılacak gazeteci adayı arkadaşlar merhaba!” dedi. İnteraktif bir sunum gerçekleştiren Erdoğmuş genç gazetecilerden, sunum süresince twitter hesaplarından cevap vererek katkı sağlamalarını istedi.
“İnternet bırakılamayan bir mecraya dönüştü”
Erdoğmuş “internetler” kavramı hakkında bilgi verdi.
“İnternetler merkezi değil merkezsiz bir iletişim ağı sağlıyor. Pek çok teknoloji gibi askeri bir teknoloji olarak ortaya çıkıyor. Daha sonra araştırma merkezlerine yayılıyor. 90’lardan itibaren genç kullanımıyla ve Web 2.0 teknolojisiyle kullanıcı da düşüncesini ifade etmeye başladı.
"Son yıllarda ortaya çıkan Web 3.0 teknolojisi ise interneti, her yerde ve bedenimizin bir uzantısı gibi sürekli beraber olduğumuz bir platforma dönüştürdü. Geri durulamayan ve bırakılamayan bir mecra bu.
"İnternetler dediğimiz teknolojiler dünyanın birbiriyle bağlantılı olduğunu gösterdi.”
ALS kampanyası ve duyarlılık
Katılımcılara ALS hastalığına dikkat çekmek amacıyla ABD'de başlayan sosyal medyadaki su dökme kampanyası hakkındaki fikirlerini soran Erdoğmuş, kampanyaya katılımın bu kadar yüksek olmasının “internetteyim öyleyse varım” ifadesiyle örtüştüğünü belirtti.
“‘Meydan Okuma’ başlığının özellikle çok üstünde durmamız gerekiyor. Bu adeta bir şeyin sizi çağırması. Teslim olmaktan kaçınamadığınız bir çağrı gibi. Bu, kişi ya da popüler bir mecra olabilir.
"ALS kampanyası, viral hastalık haline geldi. Virüsler ancak o canlının bedenine girdiğinde o canlının kaynaklarını kullanarak var olur. Bu da onun gibi. Kaynak olarak mecra kullanmıyor. Sizin, kendi sosyal medya platformlarınızı kullanıyor. Bugünün dünyasında, “internetteyim öyleyse varım” dediğimiz ifade bunu çağrıştırıyor.
"ALS kampanyası internetteki mevcudiyetinizi tescil etmek gibi. Biri bu kampanyaya katılmadığında, acaba ben toplumsal sorunlara duyarlı değil miyim diye sorgulamaya başlıyor.. İnsanlar ne der kaygısı güdüyor.”
Gazeteci toplumsal arka planı unutmamalı
Erdoğmuş, gazetecinin toplumsal arkaplanı ve toplumun sürekli dönüştüğünü unutmaması gerektiğini vurguladı ve bağlılık kavramından bahsetti.
“Ağ toplumsallığı içerisinde yaşadığımızı düşünüyorum. Haberci meseleleri arka planıyla bir bağlama oturtarak tarihselliği içinde algılayan kişidir. Tarihselliği kaybettiğimizde büyük bir sorun oluşur. Bu sosyolojik arka planı ve toplumun değiştiği meselesini unutmamak gerek.