*Görsel betimleme: Fatma Gulan Önkol, seçim çalışması yürütüyor. Fotoğrafta 5 kadın, 2 erkek gözüküyor. Önde 3 kadın konuşuyor. Öndeki kadınlardan soldakinin arkası dönük. Üstünde DEM Parti'nin yeleği var. Sırtında çantası var. Elinde DEM Parti'nin broşürleri var. Önünde ortada Fatma Gulan Önkol var. Önkol'un üstünde, gri bir palto var. Boynunda bordo bir şal var. Sağındaki yurttaşa bakarak gülümsüyor. Sağdaki kadının Önkol ve DEM Parti görevlisine bakarak konuşuyor. Başında beyaz bir yazma var. Yazmanın renkli çizgiler var. Üzerinde mavi bir hırka, elinde de DEM Parti broşürü var. Arkadaki dört kişi yan yana durarak önde konuşanları izliyor. Kişilerin Sur'da bir sokakta olduğu anlaşılıyor.
Diyarbakır’ın merkez ilçelerinden Sur, binlerce yıllık geçmişiyle içinde birçok medeniyeti, uygarlığı, inancı barındırıyor. 2019 yerel seçimlerinde Sur Belediyesi'ni 29 bin 847 oy ve yüzde 60.76 oy oranı ile Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) adayları Feyme Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir kazandı. Ancak seçimlerden dokuz ay sonra belediyeye kayyım atandı. Sur, bu açıdan da 31 Mart yerel seçimlerinde önem arz eden ilçelerin başında geliyor.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Sur Belediye Eş Başkan Adayı Fatma Gulan Önkol, yerel seçimlerde yarışacak sayılı engelli belediye eş başkan adaylarından birisi.
Sol bacağında diz altı protez kullanan Önkol, sadece engelli kimliğiyle de ön plana çıkmıyor. Önkol, kendini “genç kadın, engelli ve Kürt” kimlikleriyle tanımlıyor.
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde doğan 29 yaşındaki Önkol, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu. Önkol aynı zamanda Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği ve Çocuk Çalışmaları Derneği eş başkanlıklarını yaptı.
Yerel seçimlere sayılı günler kala Önkol’la adaylığını, Sur’daki projelerini ve engelli bireylerin siyasetteki temsiliyetini konuştuk.
“Farklı kültürleri iç içe hoşgörüyle barındıran bir bölge”
“Sur’u hiç bilmeyen birine nasıl anlatırsınız?” diye sorduğumuz Önkol, kentin tarihi açıdan binlerce yıllık bir geçmişi olduğunu ve birçok medeniyeti de içerisinde barındırdığını söylüyor.
Önkol, yıllardır Sur’un halk tarafından "Diyarbakır’ın kalbi" olarak tanımlandığını belirterek şöyle dedi:
“Sur, hepimizin Diyarbakır’a geldiğinde ilk uğradığı yer. Hem tarihi yapısından hem de kültürel yapısından ötürü birçok farklı inancı içerisinde barındırıyor. Aynı zamanda göç alan ve göç veren bir bölge. Hem sokak kültürünün hem de çok dilliliğin olduğu bir bölge. Süryanisi, Ermenisi, Hristiyanı, Kürdü, Türkü de var. Bu farklı kültürleri iç içe hoşgörüyle barındıran, bizler için çok kıymetli bir bölge.”
Sur’un UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Hevsel Bahçeleri'ne de ev sahipliği yaptığına dikkat çeken Önkol, "Kapsamlı tarım politikaları geliştirilmesi halinde ilçede üretim alanları oluşturulabilir ve özellikle kadınların üretime doğrudan dahil olabileceği ve kendi kendine yetebileceği bir sistem kurulabilir" dedi.
"Engelliler görmezden geliniyor"
Türkiye’de engelli bireylerin siyasetteki temsiliyeti oldukça az. Önkol da engelli bireylerin, Türkiye’deki dezavantajlı grupların içerisinde "en görmezden gelinen" gruplar arasında olduğunu belirterek, “Diyarbakır’da engelli bireylerin sesi olabilmek ve görünürlüğünü sağlayabilmek açısından adaylığım önem taşıyor” diye konuştu.
Önkol, “Türkiye’deki engelliye bakış açısını kırabilmek, engelliliği eşit ve onurlu bir yaşam perspektifine ulaştırabilmek istiyorum. Dilsel anlamda eşitliği de sağlayabilmek için çabalıyorum” dedi.
"Genç kadın, engelli ve Kürt"
Türkiye’de genellikle dezavantajlı grupların bir kota, bir kontenjan dahilinde siyasette yer aldığına şahit oluyoruz. Ancak Önkol’un adaylığı böyle bir durum üzerinden gerçekleşmedi.
DEM Parti, birçok noktada belediye eş başkan adaylarını ön seçimle belirledi. Önkol da bu isimlerden biriydi.
Fatma Gulan Önkol, ön seçim sürecine ilişkin şöyle konuştu:
“Tamamen halkın duyarlı seçimi. Bu anlamda da halkın, engelliliği siyasette bir engel olarak görmediğini anlamış olduk.”
Önkol ön seçim sürecindeki çalışmalarını sadece engelli kimliğiyle yürütmediğini belirterek, “Bu süreçte üç kimlik öne çıktı. Genç kadın, engelli ve Kürt. Bunlar üzerinde kendimi tanımladım” diyor.
*Görsel betimleme: Fotoğrafta, Fatma Gulan Önkol'la bir beyaz tülbentli bir kadın seçmen kameraya 'zafer' işareti yaparak poz veriyor. Önkol sağda duruyor ve kameraya gülümsüyor. Üzerinde gri bir palto var. Boynunda bordo bir şal var. Omzunda çapraz şekilde astığı bir siyah bir çanta var. Soldaki kadın yurttaşın üzerinde yeşil bir kazak var. Üzerinde desenli bir hırka var. Arkalarında bir taş duvar gözüküyor. Duvarın önünde yeşil otlar gözüküyor.
"Sur’un tarihi yapısı korunacak"
Fatma Gulan Önkol, seçimi kazanmaları halinde Sur’un tarihi yapısını koruyacak nitelikte çalışmalar yürüteceğini belirtti. Önkol, “Kadın yaşam evleri, kooperatifler, Alo Hizmet hatları ya da 'Jinkart' dediğimiz ücretsiz ulaşım kartlarını hayata geçireceğiz. Çocuk alanında birçok farklı çalışmanın yürütülmesini esas aldık, özellikle de özel gereksinimli çocuklar için rehabilitasyon merkezlerinin çoğaltılması ve teşvik edilmesi gibi çalışmalarımızda olacak’’ dedi.
Önkol ayrıca, “Tüm çalışmalarımız çok dilli ve tüm dezavantajlı grupları gözetecek şekilde olacak” diye ekledi.
"Engellilerle ilgili çalışmalar yapılacak"
Sur’da bir ‘Engelli Hakları Müdürlüğü’ oluşturmak istediklerini belirten Fatma Gulan Önkol, “Müdürlük üzerinden bizim alanda yürüteceğimiz çalışmalarla engelli bireylerin güçlendirilmesini ve görünür kılınmasını sağlayacağız” dedi.
Önkol, yakın zamanda da Diyarbakır’da Engelli Federasyonu ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktararak, “Onların da bizden talebi ve beklentisi Sur’da bir pilot bölge oluşturmak ve farklı alanlarda özgün çalışmalarla bir belediyenin tüm grupları gözeterek çalışabileceğini göstermek” diye konuştu.
Sur'da 'Engelli Farkındalık Müzesi' kurma planları olduğunu belirten Önkol, "Bu Engelli Farkındalık Müzesi’nde yürüme engelliler ya da körlerle empati kurabilecek alanlar ve engelli bireylerin sosyalleşebilecekleri alanlar kurmayı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Amacımız, eşitliği sağlayabilmek"
Engelli bireylerin siyaset alanında yer almadıklarını ve bu süreçte kendisinin ne gibi zorluklar yaşadığını sorduğumuz Önkol, şu yanıtı verdi:
“Seçim süreci, zorlandığım bir süreç oldu. Çünkü sürekli aktif olmak zorundasın ve sürekli yürümek zorundasın. Mesela bugün sabah saat 10.00'dan beri yürüyoruz, akşam 18.30 ve hala ayaktayım. Kimi zaman çok fazla yürümekten ayağımda yaralar da oluşabiliyor.”
Önkol, “Yürüdüğümüz yol o kadar güzel ki o yolda çektiğimiz çileler, yolun tuzu biberi oluyor. Engelli bireylerin belediyelerde görünür kılınması bizim için bir motivasyon oluyor. Amacımız sadece görünür kılmak değil eşitliği sağlayabilmek ve bunun için hizmet edebilmek” diye de ekledi.
Engelli bireylere ve genç kadınlara çağrı
Son olarak Fatma Gulan Önkol, engelli bireylerin ve genç kadınların siyaset alanında daha fazla yer alması çağrısında bulundu:
“Siyaset korkutucu bir şey değil, yorucu bir şey. Gerçekten yorucu ve kimi zaman çok yıpratıcı oluyor. Ama bizim kendi görünürlüğümüzü sağlamamız gerekiyor, mücadele etmemiz gerekiyor. Çünkü mücadele etmedikçe hiçbir şey elde edemiyoruz. Bütün kazanımlarımızı biz mücadele ederek elde ediyoruz. Bu noktada tüm engelli arkadaşlarımı ve genç kadın arkadaşlarımı mücadelenin içerisinde yer almaya davet ediyorum.”
(AD)