Ankara direnişinde, 1 Haziran’da başından vurularak ağır yaralanan OSTİM işçisi 27 yaşındaki Ethem Sarısülük bugün hayatını kaybetti.
Sarısülük ailesinin Avukat Kazım Bayraktar, bianet’e yaptığı açıklamada, bu akşam otopsi yapılacağını, kendisinin de otopside bulunacağını söyledi.
“Bakanlık baskısıyla” ölüme yalanlama!
Ethem Sarısülük’ün beyin ölümü 12 Haziran’da gerçekleşmişti.
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yöneticisi Nurullah Zengin, aynı akşam yaptığı açıklamada, Sarısülük’ün koma halinin ve hayati tehlikesinin devam ettiğini ve tedavisinin yoğun bakımda sürdüğünü" söylemişti.
Ancak ailenin avukatları bu açıklamanın Sağlık Bakanlığı baskısıyla yapıldığını, beyin ölümünün gerçekleştiğini, kesin ölümün de 90 saat içinde gerçekleşebileceğini söyledi. Bugün Sarısülük’ün kalbi de durdu ve kesin ölümü ilan edildi.
Otopsisine de yasak kondu
Ankara Adli Tıp Grup Başkanvekili Dr. Mustafa Karapirli, Ethem Sarısülük’ün vurulmasıyla ilgili soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na yazdığı 12 Haziran tarihli yazıda, avukatların otopsiye giremeyeceklerini ifade etmişti:
“…vefat eden kişinin... vekillerinin ve kardeşinin otopside hazır bulunmasının hem mevzuat açısından hem de teknik açıdan uygun olmadığı görülecektir.”
Avukat Bayraktar, otopsiye girmelerinin yasal hakları olduğunu söyleyerek itiraz etmişti:
“Biz, avukatları olarak Ethem'in beyninden çıkarılacak ve şimdilik ‘metal cisim’ olarak tanımlanan mermi çekirdeğini görmek istiyoruz.”
İtiraz dikkate alındı, Bayraktar bugün Adli Tıp Kurumu'nda yapılacak otopsiye girecek.
Vuran polisin kimliği “belirsiz”
Taksim’deki Gezi direnişine destek için Ankara'da yapılan eylemde, 1 Haziran günü polisin açtığı ateş sonucu Ethem Sarısülük başından vuruldu. Ağır yaralı olarak Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
6 Haziran’da olay yerinde keşif yapıldı. 10 Haziran’da MOBESE görüntüleri de ortaya çıktı. Videoda çevik kuvvet polisinin kaçarken ateş açtığı, ardından Ethem Sarısülük’ün yere yığıldığı görülüyor.
Sarısülük’ün olduğu bölgeye gaz bombası atmaya devam eden polisler, Sarısülük’ün arkadaşlarının söylemesiyle yaralı olduğunu fark ediyor.
Avukat Bayraktar, “Olayda ateş eden bir polis olduğu açıkça belli, hem tanıklar anlattı hem de video görüntülerinde var. Görüntü kayıtlarına göre, o polis memuru kalkanını yere bırakıp göstericilerin arasına fırlıyor, tekme atıyor ve sonra ateş açarak geri çekiliyor. Bu hareketi amirinin gözü önünde yapıyor.”
“Polislere silah ve mermi zimmetli teslim edilir, bir olayda kullanılan silah ve mermi olaydan sonra tespit edilir tutanağa geçer. Ateş eden polis belli.”
Soruşturmayı yürüten Savcı Veli Dalgalı bir hafta önce Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazarak, polisin kimliğinin bildirilmesini istedi. Ancak olayın üzerinden 14 gün geçti ve savcılığa hala bir yanıt gelmedi. (AS)