Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü'nde yayınladığı açıklamada, "Kanatlarımızı eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşam ve barış için çırpmaya devam ediyoruz" dedi.
EŞİK'in açıklaması özetle şöyle:
"Her yıl 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü'nde, 60 yıl önce Dominik Cumhuriyeti'ni yöneten Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden, kod adları 'kelebekler' olan Mirabal kızkardeşlerin dünya kadınlarına miras bıraktığı 'kelebek kanatlarımızı' daha güçlü çırpıyoruz.
"Savaşa karşı yaşamı savunuyoruz"
"Her güne, en az üç kadının katledildiği, bir o kadarın da şüpheli şekilde 'öldüğü' haberiyle başlamaya alışmayacağız, bunu kanıksamayacağız. Kadına karşı savaş ve cinskırım boyutlarına gelen kadın cinayetlerinin, ülke dışında yürütülen savaşlarla aynı yıkıcı, yok edici eril zihniyetten beslendiğinin farkında olarak, her tür savaşa karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz.
"Kadınların salt kadın oldukları için yaşamdan koparılması karşısında sesini çıkarmayan, görevini yapmayan herkes bu büyük savaşın bir parçasıdır. Her bir kadın cinayeti haberinin ardından evinde şiddet riski olan kaç milyon kadın ve çocuğun delik deşik uykularla yaşadığını, şiddetin hayatı nasıl cehenneme çevirdiğini asla unutturmayacağız. Kadına karşı şiddetin düştüğü, kadın cinayetlerinin azaldığını iddia ederek sorumluluktan kaçmaya, kadınların hayatlarını ucuz siyaset malzemesi yapmaya çalışanları açığa çıkarmaya devam edeceğiz.
"Nefret dalgası örgütleme mitingleri"
"25 Kasım 2022'yi kadınların yüzyıllardır vermiş oldukları mücadelelerle, canlarıyla kazandıkları hakların bir bütün olarak tehlike altında olduğu koşullarda karşılıyoruz. Kışkırtılmış, kamu kaynaklarıyla beslenmiş, kimi temsil ettikleri belirsiz sözüm ona sivil toplum örgütlerinin gerçekleri karartma, eşitliğe, kadınlara ve LGBTİ+ varoluşa karşı bir nefret dalgası örgütleme mitingleriyle neye hizmet etmek istediklerini tüm ülkeye anlatmaya devam edeceğiz.
"Enes Kara'ların aile reisi eliyle intihara sürüklenmediği demokratik, kadın ve çocukların içinde korkuyla uyumadığı şiddetsiz, eşlerin eşit sorumluluk ve sevgiyi paylaştıkları eşitliğe dayalı ailenin asıl düşmanlarını tüm topluma göstermeye, bu büyük nefret oyununun hangi amaçla oynandığını ifşa etmeye devam edeceğiz.
"Demokratik, laik, barışın sağlandığı bir ülke için"
"Haklarımızdan ve hayallerimizden vazgeçmemek üzere mücadele yürütürken, Anayasa'yı uygulamayanlar ve hatta tamamen Anayasa'ya aykırı bir şekilde kadınların haklarını güvence altına alan İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede tek adamın imzası ile çekilenler önümüze Anayasa değişikliğini dayatsalar da, temel hak ve özgürlüklerimizin referandum ve siyaset malzemesi yapılmasını kabul etmeyeceğiz.
"Dilimizden silinmesine çalışılan "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği"ni garanti altına alan yasalara; Anayasa, Medeni Kanun, 6284, İstanbul Sözleşmesi ve diğer temel haklarla ilgili sözleşmelere dokunma, uygula demeye devam edeceğiz. Demokratik, laik, barışın sağlandığı bir ülke için çalışmaktan yorulmayacağız."
(AÖ)