*Fotoğraf: EŞİK
Eşitlik İçin Kadın Platformu-EŞİK, İstanbul Sözleşmesi’nin fesih işleminin iptali ile ilgili 14 Haziran’da Danıştay 10. Dairesi'nde görülecek duruşmaya çağrı yaptı.
EŞİK’ten yapılan açıklamada “14 ve 23 Haziran tarihlerinde yapılacak 3. ve 4. duruşmalarda da ortak geleceğimize sahip çıkma amacıyla aynı dayanışmayla savunmaya devam edeceğiz” denildi.
TIKLAYIN-Danıştay savcısı İstanbul Sözleşmesi'nin feshi kararının iptal edilmesini istedi
“İstanbul Sözleşmesi’nin her bir maddesi hayata geçinceye kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğimizin göstergesidir” vurgusu yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
" 7 Haziran'da 6 saat süren duruşmanın sonunda Danıştay Savcısı Aytaç Kurt, 28 Nisan duruşmasında olduğu gibi, 'Sözleşmeden çekilme kararına yönelik dava konusu işlemin iptalinin gerektiğini düşünüyorum' diyerek kararın hukuka aykırılığını bir kez daha dile getirdi.
"Mücadelemizden asla geri dönmeyeceğiz"
"İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme garabeti ile, kadın sanatçılara, siyasetçilere, hukukçulara, aktivistlere, akademisyenlere, gazetecilere ve kadın örgütlerine yöneltilen saldırılar, şort giyindi diye bacaklarına kezzap atmakla başlayıp, evinin bahçesinde bira içtiği için kadınları darp etmeye uzanan eşitlik karşıtı, kadın düşmanı saldırıların bir bütün olduğunun farkındayız.
"Bunlar karşısında korkmuyoruz; aksine her saldırı bizleri daha yaygın bir şekilde birleştiriyor ve güçlendiriyor. Önünü betonlarınızla kapatsanız bile nehirlerin tersine akmayacağı gibi bizler de uğruna yüzlerce yıldır bedeller ödediğimiz eşitlik ve özgürlük mücadelemizden asla geri dönmeyeceğiz. Haklarımızdan, hayat tarzımızdan vazgeçmiyoruz!"
TIKLAYIN-Danıştay'daki İstanbul Sözleşmesi duruşmasından detaylar
Gerekçeler:
- İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararı siyasi bir karardır.
- Kararın ne siyasi, ne de hukuki makul hiçbir gerekçesi yoktur.
- İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış işleminde hiçbir kamu yararı yoktur.
- Karar açık ve net şekilde Anayasa’ya aykırıdır.
- İstanbul Sözleşmesi evrensel insan hakları hukukuna dayanan, temel insan hakları ile ilgili bir uluslararası sözleşmedir. Meclis iradesi devre dışı bırakılarak bu sözleşmeden çıkılamaz.
- Kararın savunmasında, Cumhurbaşkanı’nın uluslararası ekonomi, spor, kültür konulu anlaşmaları fesih yetkisini öngören 9 nolu yine Cumhurbaşkanı kararnamesinin öne sürülmesi kavram kargaşası yaratmak amaçlıdır.
- Anayasa’nın 90. Maddesi herkes için açık, nettir ve der ki; “Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır.” 6251 nolu uygun bulma kanunu halen yürürlüktedir. Usulde paralellik ilkesi gereği çıkış işlemi de TBMM iradesi ile olabilir.
- Kadın cinayetlerinin cinskırım boyutlarına varması, başta kadınlar ve çocuklara yönelik cinsel şiddet olmak üzere her türlü cinsiyete dayalı şiddetin ve LGBTI+’ları hedef alan baskı ve şiddetin tırmanması söz konusu iken sözleşmeden çıkılması, bu suçlara teşebbüs edebilecek kişilerin cesaretlenmesi ile sonuçlanmıştır, şiddet artmıştır.
(RT)