Yasaklanıp yasaklanmadığı tartışılan ertesi günü hapının ne olduğunu, neye yaradığını, nasıl kullanılması gerektiğini ve ilacın reçeteli olup olmaması gerektiğini İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu’ndan Jinekolog Gülnihal Bülbül’e sorduk.
Bülbül hap hakkında bilgi verirken ilacın reçeteye bağlanmasının kadınları daha da zora sokacağını, önemli olanın insanların üreme sağlığı konusunda ücretsiz ve kolayca bilgiye erişiminin sağlanması olduğunu söyledi.
"72 saat içinde, tek doz kullanılmalı"
Bülbül, ertesi gün hapının acil durumlarda, cinsel ilişkiden en fazla 72 saat içerisinde tek doz kullanılan bir hap olduğunu söylüyor.
“Bu aslında bir acil haptır. Prezervatifin patladığı, kadının hap almadığını fark ettiği ya da bir sebepten ötürü kullandığı doğum kontrol yönteminin etkisinin kalmadığını düşündüğü durumda kullandığı bir haptır.
“Yoğun hormon içerdiği için kişide bulantı, baş ağrısı gibi rahatsızlıklara, hormonları ve rahmi etkilediği için adet düzensizliğine yol açabiliyor. Ama mesela bazı hastalarımda bu etkiler çok az görünüyor ya da hiç görünmüyor.
"Aile Planlama Merkezleri kurulmalı"
Bülbül hapı yasaklamanın bir çözüm olmadığını daha ziyade istenmeyen gebelik gibi kadınları daha zora sokan bir sonucu olabileceğini ifade ediyor.
“Reçeteli satma hassasiyetini her ilaç için konuşabiliriz. Bazı batı ülkelerinde hiçbir ilacı reçetesiz alamazsınız. Ama bu hassas bir konu. Kadınların kolayca, hızlı ve ücretsiz üreme bilgisine ulaşması gerekiyor. Bu yüzden bu ilacın da legalize edilmesi gerekiyor.
“Devletin bu noktada ilaç yasaklama yerine Aile Planlama Merkezleri kurması, sigara bırakmada yaptığı gibi danışma hatlarını kurması gerekiyor. İnsanların isimlerini vermeden bu hatlardan bilgi alabilmesi gerekiyor. Aksi halde reçeteli ilaç kadınlar açısından tercih edilmeyeceği gibi, alınan ilacı daha geç alacakları için etkisi de azalacaktır.
“Devletin bu noktada üreme sağlığı için bütçe ayırması, istihdam yaratması gerekiyor. Çünkü zaten var olan korunma yöntemleri dahi doğru ve bilinçli kullanılmıyor. Örneğin çoğu erkek prezervatifin son kullanma tarihi olduğunu, cüzdanda taşınmaması gerektiğini, prezervatifi cinsel ilişkinin başından itibaren takması gerektiğini bilmiyor. Bu noktada devletin görevi zaten bu konularda halkı broşürler, toplantılar yoluyla eğitmek.”
Erkeklere de doğum kontrol
Bülbül doğum kontrol yöntemi dendiğinde sadece kadınların kullandığı yöntemlerden bahsedildiğini erkeklerin var olan yöntemlere dahi isteksiz yaklaştığını söylüyor. Doğum kontrol yöntemlerinin genelde kadınlar üzerinden geliştirilmesinin en büyük sebebinin de bilim ve tıbbın erkek hegemonyasından kaynaklandığını söyledi.
“Tıp bugüne kadar erkekler için de pek çok yöntem bulabilir miydi? Evet ama bulmadı. Çünkü erkek hegemonyası altındaki bilim ve tıp doğum kontrolü sadece kadınların sorumluluğu olarak görüyor. Bugün erkeklerin kullanabildiği prezervatif ve vazektomi yöntemleri var. Ne yazık ki bu yöntemlere dahi isteksiz yaklaşıyor erkekler. Özellikle vazektomiyi Türkiye’deki hekimler uygulamaya yanaşmıyor ki bu yöntemi Türkiye’de benimsetemedik bir türlü.
“Bunun en büyük sebebiyse korku. Erkekler ‘erkekliklerini kaybetmekten’ korktukları için bu uygulamaya yanaşmıyorlar. Oysa erkeklerin tüplerini bağlatması kadınların bağlatmasından çok daha az komplikasyon içeren, lokal anesteziyle 15 dakikada gerçekleştirilebilen bir operasyon. Buna rağmen erkekler korkuyorlar.”
Bülbül bir yandan da tıp dünyasında erkeklere yönelik doğum kontrol yöntemleri için araştırmalar yapıldığını ekledi.
Ne olmuştu?
Eczanalerde reçetesiz satılan ilaçların önüne geçmek amacıyla Sağlık Bakanlığı 18 Mart 2013’te yayınladıkları duyuru ile reçetesiz ilaç satışının yasak olduğunu hatırlattı. Duyurunun ardından ertesi gün hapının da yasaklanıp yasaklanmadığı tartışmasının başlaması üzerine Bakanlık internet sitesinde özellikle büyüme hormonları, antibiyotikler, antihistaminikler ve antidepresanların reçetesiz satılmasıyla ilgili şikayetlerin artması üzerine illere genelge gönderilerek denetimelerin yapılmasını istedikleri açıklamasını yaptı. Açıklamada özel olarak ertesi gün hapı ile ilgili hiçbir ifade yer almadı. (EA)