Başepiskopos Mesrob II'nin 2008 yılından beri ilerleyerek devam eden demans (ileri hafıza kaybı) rahatsızlığı nedeniyle fiilen lidersiz durumda olan Türkiye Ermenilerinin patriklik makamındaki belirsizlik, İçişleri Bakanlığı'nın İstanbul Valiliği aracılığıyla 29 Haziran 2010 tarihli yazısı ile "şimdilik" sona erdi.
Bakanlığın "Sadece Patrik Vekili seçebilirsiniz" cevabi yazısı üzerine 1 temmuz perşembe günü toplanan Patrikhane Ruhani Genel Kurulu, Patriklik Genel Vekili, yani kaymakamlık (Değabahlık) seçimini yaptı. Seçimlerde 26 ruhani kurul üyesinin 25'inin oyunu alan ve zaten bir süredir Ruhani Kurul Başkanlığı sıfatı ile vekillik görevini sürdüren Başepiskopos Aram Ateşyan, Patrik Mesrob II hayatta olduğu sürece, kendisine vekaleten cemaatin dini ve hayır işlerini yürütme vekaletini aldı.
Buna göre, Ateşyan sadece patriklere tanınan ibadethane dışında "kisve" yani dini kıyafet giyebilme hakkından da yararlanabilecek. Aslında Patriklik Genel Vekilliği uygulaması Ermeni Kilise geleneğinde bulunmuyor. Daha önce iki vekillik dönemi bulunsa da, patriğin hayatta olmasına rağmen vazife görememesi durumu ilk kez yaşanıyor.
Cemaatin iki ayrı başvurusu vardı
Basına çok fazla yansımamış olsa da, bu ilk kez karşılaşılan durum cemaat içinde düşük yoğunluklu bir gerilime sahne oluyordu uzun süredir. Patriklik Ruhani Kurulu, makamın temsiliyet eksikliğinin sürdürülemez olduğu gerekçesiyle 3 Aralık 2009 tarihli dilekçe ile eşpatriklik seçiminin yapılabilmesi için devlete başvuruda bulunmuştu.
Ancak bu noktada öngörülemez bir gelişme oldu. Geleneğe göre, patrik seçimleri için bir Patrik Seçim Müteşebbis Heyeti oluşturuluyor. Bu heyet, patriği seçecek olan 6 sivil delegenin halk tarafından seçimini koordine ediyor. Bu delegelere, Ruhani Kurul'un seçtiği bir din adamı delegenin katılımıyla patrik seçimi nihayetleniyordu. İşte bu Patriklik Seçimi Müteşebbis Heyeti de aslında kendi yetkisinde olan bu tasarrufu kullanarak valilik kanalıyla İçişleri Bakanlığı'na eş değil, "yeni" bir patrik seçilmesi için ayrı bir başvuruda bulundu. 1863 tarihli Ermeni Nizamnamesi'nde yer alan ilgili maddeye dayanarak vazife göremez durumda olan Mesrob II'nin haklarının saklı kalması koşuluyla azledilmesi belirsizliği giderecek ve cemaat hem bir eş patrik ve de Mesrob II'nin olası vefatından sonra yeni patrik seçmek üzere iki seçimle enerjisini harcamayacaktı. Müteşebbis Heyeti bu ikinci formülde tavrından taviz vermedi ve Ruhani Kurul ile ciddi bir çatışma yaşandı.
Devlete yapılmış olan iki ayrı patriklik seçimi başvurusu ile kilitlenen seçimler, 29 haziranda İçişleri'nden gelen resmî cevapla "şimdilik" çözülmüş oldu. Böylelikle Patriklik Müteşebbis Heyeti'nin meşru başvurusunu yok sayan devlet, görünürde Patriklik Ruhani Kurulu'nun "eş-patriklik" başvurusunu reddetmiş görünse de, aslında fiili bir eş-patriklik olan vekillik görevine "atama" yoluyla dolaylı olarak müdahale etmiş, seçimler de şimdilik ileriye ötelenmiş oldu. (ME/TK)
* Markar Esayan'ın yazısı, 3 Temmuz 2010'da Taraf gazetesinde yayımlandı.