*Fotoğraf: Keldani Kilisesi/Irak
“Sürekli göç etmekten bıktık artık” diyor, Janet Nzar. Göç etmek onun için asırlık bir lanetli miras sanki. Osmanlı döneminde Urfa’dan Irak’ın Telafer kentine; yakın zamanda da oradan Duhok’a göç etmek zorunda kalmış. Peki şimdi nereye?
Irak’ta yaşayan Ermeniler yine mecburi göç yollarında. Resmi veriler sağlıklı olmasa da 1991'den beri 20 binden fazla Ermeni’nin göç ettiği; şu anda 3 bini Irak Kürdistan Bölgesi’nde (IKB) olmak üzere, geriye 12 bin Ermeni’nin kaldığı tahmin ediliyor. Bunların büyük kısmı Bağdat, Ninova, Musul, Kerkük, Duhok, Zaho ve çevresinde yaşıyor.
1915-18 yıllarındaki tehcir faciasından sağ çıkabilen 1 milyon 500 bin Ermeni; Urfa, Bitlis, Van, Diyarbakır ve Muş’tan buralara gelebilmişti. Sayıların dili dahi bir asırdır süren kırımın boyutlarını anlatmaya yetiyor aslında.
Son göçün nedeni IŞİD
Son göç dalgasının nedeni ağırlıklı olarak IŞİD'in saldırılarıydı. IŞİD’in 2014’te Irak’ın büyük bölümünde kontrolü ele geçirmesiyle beraber yoğun biçimde Avrupa ülkelerine göç başladı. Ama son zamanlar da bu sorunlara bir de ekonomik kriz eklendi göç nedenine. 2017’deki büyük bütçe krizinden beri ülkenin ekonomisi toparlanabilmiş değil. Kriz Erbil yönetimini de sarstı ve memur maaşlarında kesintiye gidildi.
Sayısı az olmakla beraber Ermeniler’in bir bölümü Duhok ve Zaho’da kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapıyor. Esas geçim kaynakları ise çiftçilik, oymacılık ve esnaflık. Dolayısıyla krizden ciddi şekilde etkileniyorlar.
“Göç bize reva görülüyor”
6 yıl önce IŞİD’in Ninova’nın Telafer ilçesine girmesiyle evlerini terk ederek, IKB’nin Duhok kentine yerleştiklerini söyleyen Janet Nzar, sürekli göç etmekten bıktıklarını belirtiyor ve durumu şöyle anlatıyor:
“Birçok Ermeni dost ve akrabamız farklı sebeplerle yurtdışına göç etti. Biz ise Irak’ta yaşadığımız tüm zorluklara rağmen varlığımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ailem Urfa’dan kaçarak, Irak’a geldi. Uğradıkları baskıyla kaçmaktan başka çareleri yoktu. Ne acı bir kader ve talihe sahibiz. Atalarımızdan bize miras kalan yurt değiştirmedir. Her neslimiz bir bölgeden başka bölgeye göç etti ve ediyoruz. Bu durum, Irak'taki Ermeniler’in sayısında ciddi azalmaya neden oldu. Osmanlı İmparatorluğu, bize büyük haksızlık yaptı. IŞİD de bize aynı şeyi yaptı. Bu sadece kaderimiz. Bu bize reva ve kader görüldü. Çok yazık.”
2014’te savaş nedeniyle Şengal’den Duhok'a göç eden 23 yaşındaki Ermeni genç Mati George ise tüm hayatlarının alt üst olduğunu vurguluyor: “Şengal’de farklı etnik ve dinden arkadaşlarımızla güzel, huzurlu bir hayatımız vardı. Şu anda ise göçmen durumundayız.”
“Soykırım tanınsın”
bianet’e konuşan Duhok'taki Ermeni Cemaati’nin Lideri Yerwant Arminian, Irak’ta 12 bin Ermeni’nin yaşadığını hatırlatarak en acil taleplerini dile getiriyor: “Ülkedeki, Ermeniler’e karşı soykırımın tanınmasını istiyoruz. Bu karar alınırsa, Ermeniler göçe zorlanamayacak, baskı ve sindirmeyle karşılaşmayacaklarını düşünüyorum.”
Ermeniler’in ve Hristiyanlar’ın haklarının halen ihlal edildiğini, 2014 yılında IŞİD’in saldırılarında hayatta kalanların göç etmek zorunda bırakıldığını anlatan Arminian, “İyi olan taraf ise Kürdistan Bölgesi’nde ikinci sınıf vatandaş olarak görülmememizdir. Biz de yok olmamak için de elimizden geleni yapıyoruz” diyor.
“Covid-19 göçü şimdilik durdurdu”
Ermeniler’e ait Bağdat'ta 3, Basra'da bir, Ninova'da 2, Kerkük'te bir, Duhok'ta 4 ve Erbil'de de 1 kilise var. Kiliselerin bir kısmı IŞİD’le savaş sırasında tahrip olurken, Musul’daki 2 kilise de tamamen yıkılmış.
Arminian pandemin nedeniyle göçün şimdilik durduğunu da sözlerine ekliyor ve eğer Covid-19 olmasaydı, kalan Ermenilerin çoğunluğunun da ülkeyi terk edeceğinden emin bir ses tonuyla devam ediyor: “Irak, halkımız için güvenli değil; savaştan, kandan ve göçebe hayatı yaşamaktan artık yorulduk. Ermeniler istikrarlı bir yerde yaşamak istiyor. Bu yüzden göç ediyorlar. Irak o kadar istikrarlı bir yer değil.”
Bütün bu berbat koşulların üzerine bir de siyasi tabloda yok sayılmaktan da şikayetçi Ermeniler. 1992’de kurulan 111 sandalyeli Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nda 11 sandalye, IKB’de yaşayan Ezidi, Asuri, Türkmen, Keldani ve Ermeni temsilcileri için ayrılıyor. Ancak Irak Parlamentosu’nda tüm azınlıklara verilen kotadan Ermeniler mahrum bırakılmış.
“Daha çok hak istiyoruz”
IKB Parlamentosu Ermeni Üyesi Fahik Kemal Sughun, “Dinimizi özgürce yaşıyoruz. Duhok'ta çocuklarımıza Ermenice’yi, kültürünü ve geleneklerini öğreten 3 okul var. Ancak daha fazla hak istiyoruz. Irak Parlamentosu’nda tüm azınlıklara kota verilmesine rağmen Ermeniler’e halen kota vermiş değiller” derken, Iraklı yetkililerin haklarını vermeleri konusunda daha çok duyarlı olmaları gerektiğini belirtiyor.
*Anoo Abdoka Cewher
Haklar konusundaki güvence eksikliğine dikkat çeken IKB Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Anoo Abdoka Cewher ise Irak’ın genelin Ermenilerin yanı sıra Hıristiyanların da göç ettiklerini söylüyor: “Hükümet olarak, Hıristiyan halkımızın göç etmesini engellemeye çalışıyoruz. Ancak ne yazık ki çok sayıda Ermeni ve Hıristiyan yurtdışına göç etti. Irak ve Kürdistan’daki tüm parti ve oluşumların azınlık haklarını koruması ve hayata geçirmesi gerekiyor.”
(SO)