"Bu Paralar Ne İçin Alındı" yazısıyla "1915 olayları" için "Ermeni kardeşlerinden" özür dileyenlerin bir bölümünü bunu Avrupa Birliği'nden (AB)"para alma" karşılığı yapmakla suçlayan Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı'yı tekzip edecek İstanbul mahkemesi bulunamıyor.
Ataklı, 31 Aralık 2008 tarihli yazısında "1915 Olayları" dolayısıyla "Ermeni kardeşlerimden özür diliyorum" konulu duyuruyu imzalayanlardan bazılarının, İnternet'te dolaşan" bir yazıya istinaden "AB'den para aldıkları"nı ileri sürüp, "Ne karşılığında bu paraları aldınız?" diye soruyordu.
Hakim: Özür kampanyası fikir özgürlüğüyse....
İmzacılardan Ahmet İnsel, Murat Belge ve Adalet Ağaoğlu'nun gönderdiği tekzip metnini Vatan gazetesinin basmaması üzerine başvurulan İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 29 Ocak 2009 tarihli kararında, tekzibe konu yazıdan çok "özür kampanyası"nı tartıştı.
Mahkeme, ilgili gazete nüshaları ibraz edilmemesini gerekçe göstererek Ağaoğlu'nun; haklarında suç isnadı bulunmadığı gerekçesiyle de İnsel ve Belge'nin tekzip talebini reddetti.
Mahkeme yorumunda, "Kampanyayı başlatanlar arasında yer alan, tekzip talebinde bulunanların, kimilerine göre, Türk Milletinin geçmişini ve tarihini ağır bir sorumluluk altına sokacak ve yine Türk Milleti ve Türk Devletini uluslararası sahada belki de hukuken sorumlu tutmaya ve sanki bir suç işlemiş olup, bundan pişmanlık duyup ikrar eden konumuna düşürecek bu masum gibi gözüken kampanya, fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında ve ahlaken de erdemli bir davranışmış gibi sunulsa ve böyle olduğu kabul edilse bile; aynı görüşü paylaşmayanların; tarihsel ve düşünsel açıdan direnç göstermelerinin de fikir ve inanç özgürlüğü kapsamında kaldığı kuşkusuzdur" dedi.
"Yazarın kaleme aldığı sözü geçen yazının tamamen; fikir ve düşünce özgürlüğü ile bunun doğal bir yansıtma biçimi olan basın özgürlüğü sınırları çerçevesinde kaldığı; AB fonlarından para alınmasının belli usullere göre yapılması durumunda zaten suç olarak değerlendirmediği hususu tekzip talebinde bulunanların düzeltme metnine aldıkları yazılarından da anlaşılmıştır."
İnanıcı: Kararın itirazımızla ilgisi yok...bilmiyorsunuz
Bu karara yapılan itirazla birlikte, üç aydının avukatları Haluk İnanıcı'nın "Sayın Yargıç itirazımızla ilgisi olmayan hem de bilmediği bir konuda yanlış bir gerekçe yazdı. 25 yılık bir hukukçu ve yüzlerce tekzip talebinde bulunmuş bir avukat olarak böyle bir tavrı ve tutumu hukuk adına garipsiyoruz" eleştirisi de, İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi hakimi Cavit Marancı'yı kızdırdı:
Marancı: Konuyu şahsileştiriyorsunuz
"30 yıla yaklaşan meslek hayatı boyunca sübjektif bilgilerini, objektif bilgilerle bağdaştırmaya son derece önem veren bir hakim olmamıza rağmen, ret kararımıza hukuki gerekçelere ilaveten öfkeli ve saygısız tabirler kullanarak konuyu şahsileştiren tekzip talebinde bulunanlar vekilinin tutumunu garipsiyoruz...."
İnanıcı'nın İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne yaptığı itiraz da sonucu değiştirmedi. Hakim Sevim Efendiler, Sulh Cezanın verdiği kararın "usul ve yasaya uygun" olduğuna kanaat getirdi.
Oran: Hukuk adına çok sakıncalı
Prof. Dr. Baskın Oran, Radikal 2'de bu hafta yayımlanan "Ülkemizde hakaret ve iftira hakkı" başlıklı yazısında, mahkemenin "Tekzibin gerekli olup olmadığını değil özür kampanyasını tartıştığını", "üzerine vazife olmadığı halde ideolojik nutuk attığını" savunarak, durumu son derece sakıncalı bulduğunu yazdı.
Mater ve Kürkçü de yargıya başvuracak
Can Ataklı tartışılan yazısında IPS İletişim Vakfı'nın "AB İnsan Hakları ve Demokrasi Programı"ndan 2003-2006 yıllarında yürütülen medya projesi için aldığı hibeyi vakıf Genel Sekreteri, Ertuğrul Kürkçü'nün şahsına verilmiş gibi göstererek yaptığı karalamaya projeyi yürüten IPS İletişim Vakfı Genel Başkanı Nadire Mater ve Vakıf Genel Sekreteri Ertuğrul Kürkçü 14 Ocak'ta Vatan gazetesi yayın yönetmeni Tayfun Devecioğlu'na gönderdikleri bir yazıyla karşılık verdiler. Vatan tekzip metnini yayımlamadı. Mater ve Kürkçü de, mahkemeye başvurmaya hazırlanıyor. (EÖ)